Galaxy S4’ü serinin bir önceki telefonu Galaxy S3 ile karşılaştırarak kullanıcıların kafasındaki “Acaba S4’e geçiş yapmam lazım mı?” sorusunu cevaplıyoruz.
Samsung Galaxy S4 modeli geçtiğimiz hafta sonu nihayet ülkemizde satışa sunuldu. Bir çok kişi, 50 miyondan fazla satan Galaxy S3 telefonundan sonra S4 modelini de merakla bekliyordu. Tabii ki iPhone ile başlayan ve uzun yıllar Apple’ın liderliğini yürüttüğü akıllı telefon pazarında, Samsung’un gerçekleştirdiği çıkış ile beraber diğer firmalar da pazardan pay kapmak için 2013 yılı içerisinde iddialı modellerini tanıttılar.
Bu cihazlar arasında özellikle Sony Xperia Z, HTC One ve Galaxy S4 modelleri ön plana çıktı. Yeni bir telefon almak isteyen kullanıcıların kafasıda, bir çok değişik ve farklı özellikler taşıyan bu modeller yüzünden oldukça karıştı. İşte biz bu yazımızda daha önce incelemesini yapmış olduğumuz Galaxy S4 modelinin bir önceki versiyonu olan Galaxy S3 ile karşılaştırmasını yaparak, S3 kullanıcılarının kafasındaki “acaba S4’e geçiş yapmam lazımmı?” sorusunun cevabını arayacağız.
Bu karşılaştırmayı yaparken iki telefon arasındaki teknik detaylar üzerinden tek tek geçiş yapmakta fayda var.
1- Dizayn
Galaxy S4 dizayn anlamında bir önceki modeli Galaxy S3’ten bazı farklılıklar içeriyor. Ancak hemen belirtelimki, bu farklar iPhone 5 ile bir önceki modeli olan 4S arasındaki gibi keskin geçişler içermiyor. Beyaz renkli S3 ve S4 modellerine ilk baktığınız zaman değişiklikleri hemen göremeyebiliyorsunuz. Ancak siyah renkteki modeli elinize aldığınızda farklılıklar daha belirgin anlaşılıyor.
Telefonun alt kısmındaki home tuşunun olduğu alandaki tuş yerleşimi, diğer Galaxy modellerinde olduğu gibi ancak bir farkla! S4 modelinde home tuşunun etrafındaki alan, S3’e göre daraltılmış. Aynı daralma telefonun sol ve sağ tarafları ile üst kısmında da yaşanmış. Özellikle sol ve sağ kısımlarında ekran büyültülerek, görünen kasa kısmı daha azaltılmış ve bu sayede tamamı ekran hissi yaratan bir telefon ortaya çıkmış. İşte bu azalmalar sayesinde S3’teki 4.8 inçekran boyutu da S4’te 4.99 inç olarak büyütülmüş. Bu çerçevelerin daralması, köşeli görünümü değiştirmediği gibi Galaxy S4’e daha şık bir görüntü vermiş diyebiliriz. Her iki cihaz karşılaştırıldığında S4 daha hafif ve dar bir görünüm kazanmış.
Galaxy S4, S3’e göre 3 gram daha hafif olmasına rağmen elinize aldığımız zaman çok daha hafifmiş gibi hissedebiliyorsunuz. 5 inç ekran boyutu her ne kadar daha küçük ekranlı iphone 5’e oranla tek elle kullanım kolaylığı sunmasa da, inceltilmiş ve hafifletilmiş yapısı sayesinde Galaxy S4, aynı boyutlu cihazlar arasında en rahat kullanımı sunan ürünlerden biri olarak dikkat çekiyor.
Samsung S3 modelinde kullandığı polikarbonat yapıyı aynı şekilde S4 modelinde de devam ettirmiş. Tabi bir çok kişi polikarbonat yapının plastik ile benzerliğinden dolayı yanılsa da, polikarbonat aslında plastiğe göre 300 kat daha dayanıklı bir madde. Hafiflik ve sağlamlık açısından mobil cihazlarda sık kullanılan bir materyal. Çizilmelere karşı da yine bilinenin aksine alüminyuma göre daha dayanıklı. Ama tabii ki iş görünüme gelince iyi tasarlanmış bir alüminyum cihazın karşısında daha basit durabiliyor.
S3’te en çok eleştirilen konu olan polikarbonat yapının daha şık görünmesi adına, Samsung cihazı boydan boya çevreleyen metal bir çerçeveyi S4’de kulanmış. Ayrıca cihazın her iki yanındaki güç tuşu ile ses tuşları da bu malzeme ile kaplanarak S3’ten faklı görünmesi sağlanmış. Ancak bir kez daha belirtelim ki beyaz olan S4 modelinde bu çerçeve daha az fark edilirken, siyah modelinde doğal olarak daha belirgin duruyor.
Bunun dışında yine en büyük fark olarak S3 arkasındaki düz polikarbonat kapak, noktalı görünümlerden oluşan bir yapı kullanılarak değiştirilmiş. Burada yine amaç bir önceki modelde bulunan basit görüntüyü güzelleştirmek. Bu kapağın iç kısmında da bazı değişiklikler yapılmış. Özellikle kapağı cihaza bağlayan nokta sayısı artırılarak muhtemel kırılmaların ya da deformasyonun önüne geçilmek istenmiş. Ayrıca kapağı açmak istediğiniz zaman ilk tırnağınızı sokacağınız boşlukta S3’teki üst kısımdan, Note 2’deki gibi yan tarafa kaydırılmış. Bağlantı noktasının artırılması, S3’e göre kapağın cihaza daha sağlam ve daha çabuk oturmasını sağlamış.
Tüm bu artılardan sonra benim yorumum cihazın daha farklı bir görüntüye kavuştuğudur. Ancak yine belirtmek isterim ki bu farklılık beyaz modellerde çok daha az belirgin olup, siyah modelde daha daha bariz bir şekildedir. Özellikle beyazda S3 modelinden farklılığı görmek için yakından incelemek zorunda kalabilirsiniz. Bunlar dışında Galaxy S4’ün bir önceki modeline göre çok daha farklı bir duruş sergilediğini söyeleyebilirim. Özellikle cihazı alan kişilerin ortak yorumu her ne kadar plastik yapısı ile görünüşte S3 modeline benzesede, cihazı ellerine aldıklarında daha şık bir yapıda olduğunu fark ettikleri yönündedir. Her ne kadar bir HTC One veya daha ufak bir yapıda olan iPhone 5 kadar güzel gözükmese de , ince yapısı, 5 inç’lik modellere göre ele daha rahat oturuşu ve polikarbonat malzemenin verdiği hafiflik duygusu ile Galaxy S4 dizayn açısından bir önceki modele göre daha nitelikli bir görünüme sahip.
2- Ekran
Galaxy S3’te kullanılan 720p Super AMOLED ekran çözünürlüğü ve 306 PPI piksel yoğunluğu özellikleri, Galaxy S4’te geliştirilerek 1080p Full HD Super Amoled ve 441 PPI olmuş. Ayrıca ekran boyutu da kasa ölçüleri değiştirilmeden 4.99’a çıkarılmış. S4’teki yeni nesil Full HD model S3’e göre daha fazla kontrast ve keskinlik getirmiş. AMOLED ekranların en çok eleştirilen taraflarından biri olan renklerin aşırı yoğun gösteriminin, S4 ekran ayarları menüsünden, göz zevkinize göre değiştirilmesi sağlanmış.
Bunun dışında S4’teki en büyük yenilik ise beyaz rengindeki gelişme olmuş. Özellikle Note 2 ve S3 modellerinde olan beyazın mavimsi bir tonla yer alması S4’te giderilerek daha doğal bir beyaz görüntüsü sağlanmış. Eski bir S3 kullanıcısı olarak benimde en çok şikayet ettiğim şeylerin başında gelen bu beyaz dengesi her ne kadar giderilmiş dahi olsa, LCD ekranlar ile halen ciddi farklar da yok diyemeyiz.
Ekran özellikleri özellikle S3 ile S4 arasındaki en büyük farklar olarak gösterilebilir. Tüm S4 incelemelerin de ve ürünü satın almış kişiler arasında, cihazın en övgü yapılan kısmı ekranı. Özellikle keskinlik ve piksel yoğunluğu S4 cihazlarında oldukça etkileyici. Yazılar çok daha keskin ve net ayrıca görüntülerdeki kontrast oranı daha fazla. Ayrıca ekran parlaklığı da %25 daha yüksek. Söz konusu otomatik parlaklık olduğu zaman ise S3’e göre yine %68’lik bir fark yaratıyor. Bunlar dışında yeni Super AMOLED teknolojisi ise enerji tüketiminde yine %25 daha az sarfiyat sağlıyor.
Tekrardan belirtmek isterim ki Galaxy S4, S3’e göre fotoğraf ve videolarda daha güzel renk ve daha doğru kontrast oranı sunuyor. Ayrıca ekran kalibrasyon ayarlarında S3 doğru ayar için kalibrasyon isterken, S4’te özellikle film modunda herhangi bir kalibrasyon ayarına gerek kalmıyor. Ekran yansıma oranı ise yine S3’e göre çok daha az. Parlaklık oranı S4’de 313 cd/m2 iken S3’te bu rakam 251 cd/m2 şeklinde ölçülmüş. Hemen belirtelim ki bu rakam iPhone 5’te 556 cd/m2. Daha önce belirttiğimiz beyaz sorununda ise ekran tamamen beyaz renkte ayarlandığında, parlaklık oranı S4’de 287cd/m2, S3’te 224cd/m2.
Tüm bu detaylardan sonra her iki telefon arasındaki bir fark da, S4’te yeni nesil Gorilla Glass 3 teknolojisinin kullanılması. Amerikan Corning tarafından ilk olarak CES 2013’ta tanıtılan bu teknoloji, firma verilerine göre Galaxy S3’teki Gorilla Glass 2’ye oranla çizilmelere 3 kat, kırılmalara ise %50 daha dayanıklı bir yapıda. Tabi bunlar kağıt üzerindeki rakamlar, en çok şikayet edilen S3’teki ekran çatlamaları veya kısa mesafeden düşmeler sonucu oluşan kırıkların S4’te daha azalıp azalmayacağına dair veriler kullanım oranları artıkça ortaya çıkacaktır.
3- Performans
Galaxy S4 yine bir önceki model olan S3’e oranla çok daha hızlı bir yapıda çalışıyor. Galaxy S3’te kullanılan 1.4 GHZ Exynos 4212 Cortex A9 dört çekirdek işlemciye karşın S4’te 1.6 GHZ, quad core ARM Cortex-A15 ve 1.2 Ghz hızında, quadcore ARM Cortex – A7 Exynos 5 Octa işlemci kullanılmış. Tabi bunun haricinde birde LTE destekleyen ülkelerde satışta olan 1.9 hızında Snapdragon 600 işlemcili bir model var. Ancak ülkemizde satılan model Exynos 5.
Çoğunlukla 8 çekirdekli olarak lanse edilen Exynos 5’in aslında 8 çekirdeğide aynı anda aktif çalışmıyor. Düşük tüketimdeki işlemler sırasında A7 işlemci görev alırken, oyun gibi daha yoğun işlemci gücü gereken durumlarda devreye A15 giriyor. Görüldüğü üzere 4 çekirdekli, iki farklı yapıdan oluşan bu sistemin farklı anlardaki çalışma prensibi tamamen enerji sarfiyatının daha az yapılması üzerine kurulu. Kısaca S4, Twitter gibi basit programları kullanırken güçlü 1.6 A15 işlemciyi kullanmamızı engelleyerek daha düşük işlemci ile enerji tasarrufu sağlıyor.
Android’in yapısı gereği yoğun olarak kullandığı RAM miktarı da, S4’te 2 GB olarak, bir önceki modeldeki 1 GB RAME’e oranla artırılmış. Exynos 5’in PowerVR Sgx544MP3 tabanlı grafik birimi de aynı şekilde S3’te kullanılan Mali 400’e göre iki kat daha fazla performans sağlıyor. PowerVR iphone 5’te kullanılan A6 mimarisinden bile az fark ta olsa daha performans sağlayan bir grafik birimi. Tabii ki yine de bu işlemcinin FULL HD oyunlardaki performansı soru işareti. Zaten gelen ilk yorumlar S4’ün Full HD oyun performansında takılmalar yaşandığı yönünde. Ancak henüz bu oyunlarında Full HD optimasyonlarının gerçekleşmediğinizde göz önünde bulunduralım.
Gelelim bu rakamların cihaz kullanımına yansımasına. Özellikle eski bir S3 kullanıcısı olarak en çok şikayet ettiğim konuların başında orijinal stock ROM ve RAM kullanımı ile S3’ün bir müddet sonra yaptığı şişmeler ve program sırasında yaşadığım kasılmalardı. Benimle beraber başka bir çok kullanıcı ise bu şikayetlerden muzdaripti. Telefonu ayrıntılı kullanmayan, basit işlevlerini temel alan normal kullanıcılar ise genel olarak S3’ten memnunlardı. Yaşadığım sorunları atlatmak için ise cihaza root ve rom yüklemesi yapmak zorunda kalmıştım. Özellikle orijinal sürümde gelen gereksiz programlardan kurtulmamla beraber cihazda performans artışı sağlayabilmiştim. Ancak her ne kadar iyileşme olsa da, gerek Android yapısının yoğum RAM kullanma açlığı, gerek S3’ün 1Gb’lık RAM miktarının zamanla yetersiz kalması sonucu Galaxy S4 modeline geçiş yaptım. Bu geçişle beraber önceki yaşadığım sorunların tamamı da kaybolmuş oldu.
Galaxy S4 gerek güçlü işlemcisi gereksede 2GB’lık oldukça yeterli RAM miktarı ile bugün piyasadaki en güçlü telefonlar arasında yer alıyor. Orijinal stock romla ve yenilenmiş Touch Wiz arayüzü ile bile hiç bir performans aksaması yaşamadan oldukça akıcı bir şekilde menüler arasında geçiş yapabildiği gibi, program açma ve kullanım sürelerinde oldukça hızlı hareket edebiliyor. Gerçekten Android ortamında en çok şikayet ettiğim stabilite ve programların iOS platformuna göre yavaşlığı konularından S4’te hiç bir sıkıntı çekmediğimi belirtmek isterim. S3’te yavaş açılan programlar S4’te çok hızlı bir şekilde açılıyor ve menüler arasındaki geçişlerde veya Widget kullanımlarında hiç bir takılma yaşanmıyor.
Aynı şekilde cihazın dokunmatik performansı da S3’e göre daha geliştirilmiş. En ufak bir algılamama olayı dahi yaşamadım. Dolma parmakları olan biri olarak S4’te yazı yazmadaki hata oranım S3’e oranla daha da azaldı. Cihaz gerçektende dokunmatik yeteneği olarak ilk defa Apple ürünleri ile aynı seviyeye gelmiş .
Tabi Galaxy S4 her ne kadar bir önceki modeline göre hızlı bir cihaz da olsa, S3’ü yavaş bir cihaz olarak nitelendiremeyiz. Geçen sene çıkan bir model olarak S3 günümüzde halen hız bakımından yeterli bir cihaz olarak performans vermektedir. Ancak gelecek dönemlerde daha güçlü işlemcili ürünler piyasaya çıktığı için oyun ve program ihtiyaçları da daha ileri gidecek ve bu alanda S4 buna çok daha hazır bir halde olacaktır.
Depolama olarak da Galaxy S4, S3 ile aynı seçeneklerde, 16 Gb dahili hafıza ve 64Gb’a kadar desteklenen mikro SD kart desteği ile geliyor. Cihazın aynı zamanda 32Gb dahili hafızaya sahip bir modelide yakın zamanda piyasaya sürülecek.
4- Kamera
Galaxy S3 beraberinde gelen 8MP arka kamera ve 1.9Mp ön kamera ile yeterli bir kamera performansı sunabiliyordu. Özellikle güçlü flaşı ile dikkat çeken S3’ün kamera yazılımı ise bir çok kullanıcı tarafından yeterli düzeyde görülüyordu. Henüz geçtiğimiz hafta Türkiye piyasasına giriş yapan S4 ise 13Mp arka kamera, 2 MP ön kamera ve Galaxy Camera’da yer alan harika çekim modları ile beraber geldi . Her iki modelin arka kameraları saniyede 30 kare 1080p video kaydı yapabilirken, Galaxy S3 ön kamerası 720p, Galaxy S4 ön kamerası ise 1080p kamera kayıt özelliğine sahip. Galaxy S3’te kullanılan LED flaş kameranın solunda yer alırken S4’te LED flaş kameranın hemen altına alınmış.
Galaxy S4, Galaxy Camera’dan alınan Gece, Dram, Spor, Panoramik, Silgi, HDR, Hareketli fotoğraf, Sesli fotoğraf, En iyi yüz, En iyi fotoğraf, Güzel yüz ve Otomatik çekim gibi modlar kamera yazılımına entegre edilmiş. Artırılan megapiksel oranı ile fotoğraflar S4’te çok daha detaylı bir hale gelmiş. Bunun dışında S3’e oranla lens kalitesi artırılmış ancak kapsadığı çekim alanı düşürülmüş. Yani aynı kareye her iki telefonla baktığınız zaman Galaxy S3’ün görüntülediği alan az bir farkla da olsa daha fazla.
Galaxy S4 kamera performansı açısından piyasada var olan en iyi cihazlardan biri haline gelsede, düşük ışıktaki çekim kalitesi S3 ile aynı. Özellikle karanlık veya loş ortamlarda ışığı yakalamak adına bazı problemler yaşıyor. Ancak tüm bunlara rağmen inceleme sitelerinde piyasanın en iyi fotoğraf çeken akıllı telefonlarından biri seçilmiş. Özellikle Galaxy Camera’dan aldığı çekim modları ile kamera yazılımı bambaşka bir görünüme kavuşmuş. Bunun dışında dual shot camera özelliği ile aynı anda ön ve arka kameralar kullanılarak çekim yapma imkanı getirilmiş. Yine S3’te olmayan bu özellik ile video veya fotoğraflarda çektiğiniz kareye ufak bir alan içerisinde kendi görüntünüzü de yerleştirebilmeniz sağlanmış. Bunun dışında yine kamera yazılımında fotoğraf ve video çekme tuşları ayrı ayrı olarak S4 ekranında yer alarak S3’teki gibi video ve fotoğraf arasında geçiş yapma zorunluluğunuz kaldırılmış.
Kamera performansı olarak her iki cihazın arasında tabiki nesil farkından dolayı kaynaklanan büyük farklılıklar var. Özellikle Galaxy S4 eğlence amaçlı çekimlerde oldukça keyif verici bir cihaz olacaktır. S3’e göre artıları çok fazla olan cihazın tek geçildiği alan ise kamera açısının azaltılması. Çekim yaparken daha fazla alanı görüntüleyebilmesi S3’in tek artısı olarak dikkat çekiyor.
5- Sensörler
Her iki cihazda yer alan Jiroskop, İvmeölçer, Dijital Pusula, Yakınlık Algılayıcı, Barometre sensörlerinin yanında S4’te ek olarak Nemölçer, Termometre ve Hareket algılayıcı mevcut. Özellikle S4, hareket algılayıcı ile bir çok yeni özelliğe kavuşuyor. Kısaca S4 sensör dolu bir cihaz.
6- IR Kumanda Özelliği
Galaxy S4 beraberinde gelen IR alıcısı ile beraber aynı zamanda telefonunuzu bir kumanda olarak da kullanabilmenizi sağlıyor. Yine S3’te olmayan bu özellik ile Anfi sistemlerini, projektörleri, klimalarınızı, televizyonları hatta Digitürk’ünüzü bile telefonunuzdan kumanda edebileceksiniz. Henüz ülkemiz için tam anlamıyla optimize edilmeyen bu özellik, ileride S4 ile beraber gelen WatchOn programının güncellenmesi ile çok daha fonksiyonel bir yapıya kavuşacaktır.
7- 2600Mah Batarya
Galaxy S3’de kullanılan 2100 Mah pilde büyütülerek 2600Mah olarak Galaxy S4’te yer almış. Özellikle S4’teki yeni Full HD Amoled teknoljisinin bir önceki nesle göre daha az enerji tükettiğini göz önüne alır ve telefonun daha büyük bir pile sahip olduğunu düşünürsek, pil ömründe de S3’e göre artış mutlaka olcaktır. Ancak Full Hd ekran teknolojisinin yinede genel anlamda S3 ekranına göre daha fazla enerji sarfiyatı gerektireceğinden pil ömründe çok büyük beklentilerimiz olmamalıdır. Nitekim yaptığımız ilk kullanımlarda da iki telefon arasında büyük farklar olmasa da S4 nispeten daha uzun batarya süresi kullanabildi.
8- Yazılım
Galaxy S4’ün S3’e oranla en çok değişim gösterdiği alanlardan biride yazılım olarak gerçekleşti. Bir çok yeni özelliğin bulunduğu S4 yazılım açısından gerçekten oldukça zengin. Yenilenmiş Touchwiz arayüzü her ne kadar S3’e göre daha oturaklı olsa da halen launcher’lar arasında en iyisi değil. Bir çok kullanıcı TW arayüzü yerine başka launcher’ları kullanmaya S4 satın almadan sonra da devam ediyor. Tabi S3’te ki touchwiz arayüzüne göre S4’deki versiyonda bir takım yenilikler yapılmış. Özellikle menüler arası geçişler işlemci ve ram sayesinde hızlanmış. Widget’larda artık takılmalar olmuyor. S3’teki widget’lara oranla yenileri gelmiş. Bunlar dışında ayarlar menüsü ise gruplara ayrılarak daha sade bir şekilde, aradığınızı bulabilmenizi sağlanmış.
S4 Jelly Bean 4.2.2 versiyonu ile geliyor. Galaxy S3’te en son dağıtımı yapılan 4.1.1 versiyonu ile pek bir farkı yok. Göz takibi vasıtasıyla kafa hareketleri ile sayfalarda ilerleyebileceğiniz Smart Scroll, video oynatımı sırasında yüzünüzü takip eden ve ekrandan bakışlarınızı çektğiniz anda videoyu durduran Smart Pause ve çeşitli hareketlerle telefonunuzu dokunmadan yönetebileceğiniz Air Gesture hareketleri ise yenilikler olarak S4’ün içerisinde yer almış. Özellikle Note 2’deki Spen’in oldukça beğenilmesi ile bir nevi onun hareketlerini Spen olmadan, parmağınızla yapabilmeniz sağlanmış. Gelen mesajları ekrana dokunmadan görüntüleyebilmek(özellikle favorim olan), gelen aramaları ekrana dokunmadan elinizi sağa ve sola oynatarak cevap vermek, resimler arasında temas etmeden el hareketleri ile gezinebilmek ve ekran kapalıyken tek bir hareketle kısa bir süreliğine ekranda belirecek olan bildirimlerinizi görmek gibi özellikler S3’ten farklı olarak S4’e entegre edilmiş.
Yazılım olarak da S Health gibi adımlarınızı sayarak harcadığınız kaloriler ile günlük yemeklerinizin listesini tutabilen bir sağlık uygulaması getirilmiş. Üstelik S Health kendi sensörleri ile adımlarınızı sayarken aynı zamanda ilerde çıkacak olan S Band, Nabzınızı ölçebilen HRM ve elektronik tartı ilede günlük sağlık verilerinizi tutabilme özelliğine sahip olmuş. Samsung yaptığı açıklama ile S Health’in ileride yapılacak güncellemeler ve uygun ekipmanlar yoluyla kan şekeri ve tansiyon ölçebilme yeteneğide sahip olacağını belirtti.
S3’ten farklı olarak ayrıca S Translator, Anı Albümü, Group Play ve WatchON gibi yeni uygulamalar da S4’le beraber gelmiş. Özellikle Group Play ile birden fazla S4 bir araya geldiğinde tek bir şarkıyı aynı anda çalabilme özelliğine kavuşmuş.
9- Aksesuar
S4’ün bir önceki modeline göre en byük artılarından biri ise orijinal aksesuar zenginliği. S Band, S View Cover, Game Pad, HRM, Body Scale gibi yeni aksesuarlar çok yakında piyasaya çıkacak. Bu aksesuarlardan özellikle S Band oldukça ilgi çekici. Kolunuza takacağınız bir bileklik yoluyla telefonunuz sizin adımlarınızı sayacak, yaktığınız günlük kaloriyi hesaplayacak ve bunları log halinde S Health uygulaması üzerinden size gösterecek. Aynı zamanda sahip olduğu sensör ile gece uyku kalitenizi de yataktaki hareketlerinizi takip ederek ölçecek. Bunlar dışında Body Scale olarak adlandırılan tartıda kilonuzu ölçerek S Health uygulamasına gönderecek ve böylece tüm sağlık verileriniz tek bir çatı altında toplanacak.
Tüm bu aksesuarlar dşında extra battery kit, protective cover, pouch gibi standardt S3 içinde bulabileceğiniz orijinal aksesuarlar da piyasada olacak.
Sonuç :
Galaxy S3 zamanı için oldukça iyi bir telefondu. İphone ile rekabet edebilen ilk telefon oldu. Galaxy serisinin 50 milyondan fazla satmasına ve Android’in gelişmesine büyük katkı sağlayan bir model oldu. Beklentinin devamı için çok daha faklı geliştirilmiş özelliklerle yeni bir model piyasaya çıkmalıydı öylede oldu. Galaxy S4 bir önceki modeline göre çok daha geliştirilmiş özellikleri bünyesinde barındıran, daha güçlü bir işlemci, pil, ekran ve Kamera ile piyasaya çıktı. Etkileyici özellikleri ile gerçekten göz kamaştırdı. Yapılan bir çok incelemede özellikle kamera performansı ve işlemci gücü bakımından dünyanın en başarılı mobil cihazlarından biri olarak gösterildi.
Peki S3 sahipleri geçen bir senenin ardından yeni çıkan bu modele mutlaka geçmelimi ?
Aslında bu soruya cevap vermek oldukça zor. İlk olarak ihtiyaçlar göz önünde bulundurulmalı. Her şeyden önce cihaz şu an için Türkiye piyasasına yeni giriş yaptı. Fiyatı 2000TL civarlarında. Samsung’un S3 ve Note 2 cihazlarındaki sene içerisinde yaşanan sert fiyat düşüşünü göz önünde bulundurursak, bir müddet daha beklemekte fayda var. Tabi aynı düşüsün S4’tede yaşanacağının bir garantisi yok. Söz konusu iphone modelleri olsa bu cihazlardaki fiyat aralığının yeni modeller çıkana kadar aynı olduğunu varsayarak fiyata hiç bakmayın derdim ancak Samsung bu konuda biraz kötü bir sicile sahip. Örnek olarak ilk çıkan S3’lerin 1999Tl’den satılan fiyatları şu an için yeni modelinde çıkması ile 1200TL civarlarında. Yaklaşık olarak 800Tl’lik bir düşüş söz konusu. Paralel ithalat olarak da 1042 liralara şu an için bulmak mümkün. Ancak tabiki artık piyasada S4 var. Yinede S3 çıkışından sonraki yarı dönem, yani 6. ay fiyatlarına baktığımız zaman ise Turkcell garantili S3 fiyatlarının 1600 -1700TL civarlarında oynadığını görüyoruz. Başka bir örneği ise 2012 haziran ayında piyasaya çıkan Galaxy S3’ün 1999Tl’den satılırken 4 ay sonra, yani Ekim ayında fiyatının 1799TL civarlarına düşmesi olarak verebiliriz. Tabi bunlar resmi fiyatlar, birde paralel ithalat olarak Türkiye pazarına giren ürünler var. Uzun lafın kısası büyük ihtimalle S4 fiyatlarında düşüş yaşanacaktır ancak bu tahminimce çok sert bir düşüş olmayıp Galaxy S3 bandındaki hareketler gibi olacaktır. Dolayısıyla burda tamamen bütçeye göre karar verilmelidir.
Forumlarda diğer gördüğüm bir tartışma ise Galaxy S4’ün S3’e göre fazla bir yenilik içermediği yorumlarıdır. İki cihaz arasındaki teknik verileri zaten yazımın içeriğinde belirttim. Galaxy S4 performans olarak S3’ten oldukça ilerde bir cihaz. Tabi bazı özelliklerin Galaxy S3’ede güncelleme yoluyla geleceği yönünde resmi açıklama yapılsa da hangi özelliklerin geleceği açıklanmadı. Bir kere bütün özelliklerin gelmesi iki cihaz arasında ki teknik farklılıklar dolayısıyla mümkün değil. Ancak tahmnimizce akıllı kaydırma ya da video durdurma gibi özellikler cihazın ön kamerasından yaralandığı için S3’ede gelecektir.
Kişilerin cihazlar arasında geçiş yaparken mutlaka değerlendirmeleri gereken şeyler kendi ihtiyaçlarıdır. Bunları iyice değerlendirmeli ve ona göre karar vermelidir. Örneğin S3 kullanan bir sporcu eğer S4 almayı düşünüyorsa bu cihaz onun için uygundur, çünkü S4 gerek S Health gerekse yakında piyasaya çıkacak aksesuarlar açısından sporcular veya kilo vermek isteyen kişiler için biçilmiş kaftan bir cihazdır. Ancak örneğin en önemli önceliği radyo olan kişiler, S4’e geçişi, cihazın radyo alıcısı bulunmadığından dolayı düşünmemelidir. Bu tarz kişiler için düşünseler bile tek alternatifleri internet üzerinden dinleyebilecekleri radyo kanalları olacaktır.
İhtiyaç konusu her ne kadar önemli olsa da karar verirken, ben aynı şeyleri S3 ilede yapabilirim düşüncesi olmamalıdır. S4 ile yapabildiğimiz her şeyi S3 ile yapamayız. Örneğin televizyonumuzu telefonumuzdan kumanda edemeyiz ya da mevcut oda sıcaklığı veya nem oranına S3’ümüzden bakamayız. Bunun sebebi gerekli olan sensörlerin S3’te bulunmamasıdır. Belki S Band aksesuarını ilerde S3’ümüzde kullanıp uyku durumumuzu ya da günlük adım ya da kalorilerimizi ölçebiliriz ancak bunun da bir garantisi yok en azından şu an için bildiğimiz gelecek olan bir güncelleme yok.
S4 içinde gelen bir çok harekete duyarlı özellikler şu an için nasıl olsa kullanmam düşüncesi ile bir çok kişiye çekici gelmeyecektir. Ancak unutulmamalıdır ki bunlar ekstra özellikler olup her zaman telefonu bir adım öteye taşır. Ayrıca S4 çok daha güçlü bir işlemci ve daha fazla ram ile geldiğinden dolayı uygulamalar S4’te çok daha stabil olarak, daha hızlı bir şekilde çalışacaktır. Bir çok kişinin şikayet ettiği kasılma ve ram şişmesi durumu S4’te yine olmadığı için daha keyifli bir kullanım imkanı vardır.
En son olarak Galaxy S4, S3’e göre çok daha güzel bir ekranla gelmektedir. Full HD Super Amoled ekran, daha keskin yazılar, daha doğru ve ayarlanabilir renkler ve daha güzel kontrast sunarak bir önceki model S3’ten çok daha fazla kullanım zevkini daha büyük ekran ve daha ince yapı ile sunmaktadır. Unutulmamalıdırki bugün bir çok akıllı telefon hemen hemen ortalama aynı işlevleri yerine getirebilsede onları ayıran temek özellikler vardır. Ekran kalitesi, işlemci gücü, Ram oranı gibi başlıca bu farklılıklar cihazların kalitesini ortaya çıkarır. Herhangi bir cihazın bir üst modeli çıktığı zaman ise yapılacak en doğru hareket yeni cihazın verebildiklerini kendi ihtiyaçlarımız ile karşılaştırıp ona göre karar vermek olacaktır.
