Anasayfa Haber NASA Göktaşlarını Poşetleyecek!

NASA Göktaşlarını Poşetleyecek!

arv-orion

Rusya’ya düşen göktaşı NASA’nın gezegeni koruma programlarına hız vermesine sebep oldu.

Geçtiğimiz yıl içinde Rusya’ya düşen ve hayli hasara sebep olan göktaşı, başta NASA olmak üzere pek çok uzay ajansının dünya dışından gelen tehlikelere karşı yürütülen projeleri tekrar canlandırmasına sebep oldu. Rusya’nın Chelyabinsk bölgesine düşen göktaşı, normal radarlar ve teleskoplardan tespit edilemeyecek denli küçük, ancak yine de ciddi tehdit yaratabilecek kadar büyüktü. Dünya çevresinde bu türden çok fazla göktaşı olduğu biliniyor, ancak tespit edilmeleri ve önlenmeleri pek kolay değil. Ne var ki yerleşimin yoğun olduğu bir bölgeye düşmeleri halinde büyük bir faciaya yol açmaları gayet mümkün, bu yüzden de göz ardı edilemezler.

NASA bu türden dünya dışı cisimleri tespit etmek ve durdurmak için yeni bir projeye başladı. Bu projede hem halen el altında olan kaynaklardan yararlanılacak, hem de halen geliştirme aşamasında olan bazı yeni teknolojiler kullanılacak. Projenin ilk ayağında, dünyayı tehdit edebilecek boyutta, ancak radar ya da teleskopla tespit edilemeyecek kadar küçük göktaşlarının, kızılötesi teleskoplar sayesinde tespit edilmesi ve hedeflenmesi bulunuyor. NASA bu iş için 2009 yılında uzaya gönderilen, ancak bütçe kesintileri yüzünden uzun süredir uykuda tutulan WISE kızılötesi yörünge teleskobunu kullanacak. Bu teleskop normalde pek ışık yansıtmadığı için diğerleri tarafından görülmeyen küçük cisimleri, yaydıkları çok düşük ısılardan bile kolayca tespit edebiliyor.

Bir sonraki aşamada NASA tarafından gönderilecek olan küçük bir robot uzay aracı, yeni geliştirilen malzemelerden oluşan büyük bir poşeti kullanarak göktaşını yakalayacak ve sonra da manevra motorlarını kullanarak tehlikesiz bir yörüngeye kaydıracak. Bir göktaşını bu şekilde “poşetlemek” ilk başta kulağa delice gelse de, NASA bunu yapabilecek teknolojiye sahip olduklarını belirtiyor. Kaldı ki yakalanacak taşlar Apophis gibi kilometrelik devler değil, bir kaç metre çaplı küçük ama atmosferde yanmadan dünyaya çarpabilecek kadar yoğun ufaklıklar olacak. Chelyabinsk taşı da bu türdendi ve zaten en büyük tehlikeyi de bunlar arz ediyorlar. Apophis gibi devlerle kıyaslandıklarında sayıları çok çok fazla ve her an tepemize bir tane yeme ihtimalimiz var. Atmosfere yeterince doğru bir açıyla girerse, bu türden bir kaç metrelik bir kaya bile rahatlıkla bir şehri haritadan silebilir.

Ancak tüm proje taşın poşetlenmesi ve yörüngesinin kaydırılmasıyla bitmiyor. Ardından Orion uzay gemisiyle yola çıkacak olan astronotlar, robot gemiyle ve poşetlediği taşla buluşarak örnekler alacak ve bunları geri getirecekler. Bu son kısım lüzumsuz gibi görünse de, aslında projenin en önemli adımlarından biridir. Yakalanan taşların nereden geldiği ve ne yapıda olduğunu öğrenmek, uzun vadeli önleme projeleri için veri sağlayacağı gibi, güneş sisteminin yapısı hakkındaki bilgimizi de artırmaya yarayacaktır.