Baba Oğul: Metal Gear Rising Revengeance İncelemesinde baba Haluk ve oğul Orkun Sekendiz birlikte Metal Gear serisinin bu ilginç oyununu birlikte inceliyor. Metal Gear Solid’ten sonra Metal Gear Rising olarak değişen seriye bu video incelemede yakından bakalım…
”Bazen bir hayatı almak, diğerlerinin hayatını korur.”
Bir samuray atasözü olan bu cümle, kahramanımız Jack’ın hayat felsefesi olmuştur. Önceki oyunlarda bazı görevlerde ana karakterimize yardım etmek için gözüken Jack, yapımcı firmaların değişmesi ile birlikte biraz daha ön plana çıkmış. Bugüne kadar Metal Gear Solid adıyla devam etmiş bu seri, yeni oyunla birlikte adını ”Metal Gear Rising” olarak yenilemiş.
Topuklu ayakkabılar ve beyaz saçlar.
Benim ve bir çok oyuncunun anlam veremediği bu duruma, bir Metal Gear geleneği diyebiliriz. Huzuru ve hayat felsefesini samuray öğretilerine göre şekillendiren kahramanımız Jack, bu oyunda da bizi bu gelenekten uzaklaştırmıyor.
Tüm Metal Gear Solid ana karakterleri gibi feminen bir görüntüye sahip olan Jack, önceki hayatında paralı bir asker. Girdiği savaşlarda yüzlerce, binlerce asker öldürerek ”Jack the Ripper” takma ismini almış. Ayrıca eşi ve çocuğu olan ana karakterimiz, oyunun başlarında onların ihtiyaçlarını gidermek için çarpışsa da, sonrasında yüksek motivasyonu ile insanlığı kurtarmaya soyunmuş görünüyor.
Uzun mu bırakayım? Kısa mı?
Dövüş sistemlerinden bahsedecek olursak aklıma ilk gelen; düşmanları istediğimiz gibi doğrama özelliği olacaktır. Bunu söylerken kesinlikle mecaz yapmıyorum. Zırhsız düşmanlar karşımıza çıktığında onları dilediğimiz yerden parçalar haline ayırabiliyoruz. İster dik, ister yatay, ister çapraz. Bir diğer özellik ise; çoğu bizim gibi yarı makine yarı insan olan düşmanları parçalarına ayırdıktan sonra onların enerji kaynaklarını söküp alma. Söküp aldığımız bu enerji kaynakları sağlığımızı ve enerjimizi doldurmada bize yardımcı oluyorlar.
Boss savaşları oldukça güzel yapılmış. Her boss için farklı taktikler geliştirip saldırılarınızı ona göre yapmanız gerekiyor. E hal böyle olunca oyun biraz olsun kasaplıktan çıkıyor.
Hit the road Jack!
Oyunda geçen sinematiklerde Jack’ı bir çok kere araba ya da motor kullanırken görebiliyoruz. Maalesef bu durum sadece sinematiklerde kalıyor. Oyun içi alanlar biraz daha büyütülebilir, bir yerden başka bir yere bu araçları kullanarak geçmemiz sağlanabilirmiş.
Sonuç:
Yeni dövüş sistemi eğlenceli yapılmasına rağmen çeşitliliği biraz kısır kalmış diyebilirim. Oyunun beş saat gibi kısa bir zamana sığdırılması, alanların darlığı ve en başta kamera açılarının dövüş esnasında çıldırıp alakasız yerlere bakması oyunun eksi taraflarından. Seslendirmeler ve aksanlar gayet güzel. Müziklere gelecek olursak benim gibi rock severler tarafından tutulacağı garantisini verebilirim. Oyunun grafikleri de iyi ama uzaktaki detaylara pek zaman harcanmamış diyebiliriz. Tüm bunlara ithafen kesinlikle oynamanız gereken bir oyun diyemeyeceğim. Lakin boş zamanlarınızda eğlenceli vakit geçirmek için güzel bir oyun olabilir.
