Bilim ve Sözdebilim (Sahte Bilim)

Barış Can KURT

Hectopat
Katılım
31 Ekim 2013
Mesajlar
299
Makaleler
2
Yer
Ankara
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Öğrenci
Bilim ve sözdebilim (sahte bilim) üzerine basit anlatımlı, eğitici bir video. Bilimin sınırlarını kavramak ve metodunu öğrenebilmek adına mutlaka izlenmeli.

Not: Video içerisinde, bahsedilen konulara bilimsel bir bakış açısıyla bakılmakta ve bu doğrultuda irdeleme yapılmaktadır. Kesinlikle bir iftira atma veya asılsız suçlama durumu söz konusu değildir.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Son düzenleme:
14:26 -14:49 gülmekten yarıldım :ROFL: Kendisi Youtube'da yayın yapıyor.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
14:26 -14:49 gülmekten yarıldım :ROFL: Kendisi Youtube'da yayın yapıyor.

YouTube'un bilim konusunda güvenilir olmayan bir ortam olduğunu söylüyor. Bunun sebebi ise herkese açık olması ve kontrol mekanizmalarının bir bilim mecrasına kıyasla yetersiz olması. Örneğin, Technopat'ta YouTube üzerinden yayın yapıyor, donanım konusunda GB miktarı haricinde hiçbir bilgisi olmayan kişilerde. Bahsedilen durum bu.
 
YouTube'un bilim konusunda güvenilir olmayan bir ortam olduğunu söylüyor. Bunun sebebi ise herkese açık olması ve kontrol mekanizmalarının bir bilim mecrasına kıyasla yetersiz olması. Örneğin, Technopat'ta YouTube üzerinden yayın yapıyor, donanım konusunda GB miktarı haricinde hiçbir bilgisi olmayan kişilerde. Bahsedilen durum bu.
Dostum sen neye inanmak istiyorsan ona inan. Psikolojin rahat olacaksa. Ama şunu biliyorum inandıklarına emin değilsin.
 
Sıkılmadan izledim gerçekten güzel anlatmış ama sadece bir konuda katılmıyorum, o da ilaç firmalarıyla ilgili.

Artık şu bir gerçek ki ilaç firmaları kafasına göre davranıyor. İlaçların sağlığa yararından çok zararı var. Herhangi bir ilacın Prospektüsüne bakarsanız bunu yan etkilerinde rahatlıkla görürsünüz; Kalp ilaçlarının kalbe zarar vermesi, antibiyotiklerin mideden tutun bağırsaklara kadar zarar vermesi, depresyon ilaçlarının intihara meğillenmeyi artırması gibi.

Evet şimdi insanların düşüncesini görür gibiyim "binde bir raslantı durumu var" ama her 10 kişiden birinde görülen rahatsızlıklar da var. Ayrı olarak bir "domuz gribi", "kuş gribi" fiyaskoları var ki zaten hepimiz biliyoruz.

@kankam61 , herkes YouTube'tan video izliyor, insanlar YouTube'u sevsin yada sevmesin mecburen geniş kitleye ulaşmak için kullanıyorlar. Eğer ön yargını bir kenara bırakıp mantıklı bir şekilde düşünürsen gayet iyi anlarsın. Mesela ben Facebook'u hiç sevmem ama sırf insanların bana ulaşabilmesi için kullanmak zorundayım, -evet telefon vs. var onu kullan dediğini duyar gibiyim ama günümüzde her yerde internet var ve insanların git gide birbirini arama olasılığı düşüyor- bu bana dayatılan bir şey istediğimden değil. Yani insanlar sırf zorunluluktan bazı şeyleri yaparlar.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Sıkılmadan izledim gerçekten güzel anlatmış ama sadece bir konuda katılmıyorum, o da ilaç firmalarıyla ilgili.

Artık şu bir gerçek ki ilaç firmaları kafasına göre davranıyor. İlaçların sağlığa yararından çok zararı var. Herhangi bir ilacın Prospektüsüne bakarsanız bunu yan etkilerinde rahatlıkla görürsünüz; Kalp ilaçlarının kalbe zarar vermesi, antibiyotiklerin mideden tutun bağırsaklara kadar zarar vermesi, depresyon ilaçlarının intihara meğillenmeyi artırması gibi.

Evet şimdi insanların düşüncesini görür gibiyim "binde bir raslantı durumu var" ama her 10 kişiden birinde görülen rahatsızlıklar da var. Ayrı olarak bir "domuz gribi", "kuş gribi" fiyaskoları var ki zaten hepimiz biliyoruz.

Söylediklerinizde haklısınız. Fakat şöyle bir durum var: İlaç sektörü, günümüzde çok gelişmiş görünsede hala yolun başında. Kanser dışında ki yararlı hücrelere, ağır zararlar vermeyen kemoterapi ilaçları yeni yeni insanlara ulaşmaya başladı. Tabi ki teknoloji ilerledikçe bir sürü yan etkisi olmayan ilaçlarda üretilecektir.

Demek istediğim, firmalarda bu konuda biraz çaresiz. Sonuçta bufirmalar birer ticari şirket. Bu yüzden üretim maaliyeti çok yüksek olan bir ilacı çıkarıp, kutusunu 5000 liradan satmaları mümkün değil. Yani tek gereken ilacı icat etmek değil, onu kolay ve ucuz bir şekilde üretebilmek. Ancak böyle bir durumda hayal ettiğimiz ilaçlara kavuşmamız mümkün olabilir.
 
Sıkılmadan izledim gerçekten güzel anlatmış ama sadece bir konuda katılmıyorum, o da ilaç firmalarıyla ilgili.

Artık şu bir gerçek ki ilaç firmaları kafasına göre davranıyor. İlaçların sağlığa yararından çok zararı var. Herhangi bir ilacın Prospektüsüne bakarsanız bunu yan etkilerinde rahatlıkla görürsünüz; Kalp ilaçlarının kalbe zarar vermesi, antibiyotiklerin mideden tutun bağırsaklara kadar zarar vermesi, depresyon ilaçlarının intihara meğillenmeyi artırması gibi.

Evet şimdi insanların düşüncesini görür gibiyim "binde bir raslantı durumu var" ama her 10 kişiden birinde görülen rahatsızlıklar da var. Ayrı olarak bir "domuz gribi", "kuş gribi" fiyaskoları var ki zaten hepimiz biliyoruz.

@kankam61 , herkes YouTube'tan video izliyor, insanlar YouTube'u sevsin yada sevmesin mecburen geniş kitleye ulaşmak için kullanıyorlar. Eğer ön yargını bir kenara bırakıp mantıklı bir şekilde düşünürsen gayet iyi anlarsın. Mesela ben Facebook'u hiç sevmem ama sırf insanların bana ulaşabilmesi için kullanmak zorundayım, -evet telefon vs. var onu kullan dediğini duyar gibiyim ama günümüzde her yerde internet var ve insanların git gide birbirini arama olasılığı düşüyor- bu bana dayatılan bir şey istediğimden değil. Yani insanlar sırf zorunluluktan bazı şeyleri yaparlar.
Videonun tamamını izlemedim ama şu ilaç yan etkileri konusunda bir şeyler söylemek istiyorum. Bu yan etkilerin çoğu neredeyse hiç görülmüyor. Çok düşük de olsa bir ihtimal olduğu için yazmak zorundalar onları. Mesela al bir tane Aspirin, onda bile bir sürü yan etki var. Çünkü yazmak zorundalar. Ha domuz ve kuş gribi konusunda haklısın, ona bir şey diyemem.
 
@Uprising , Yazımda da dedim 10da bir görülen yan etkileride var hatta daha önce kimsede görülmeyen yan etkileride var.

@Barış Can KURT , İşte ben "yolun başında" olayına katılmıyorum. Savaş zamanına bakarsak devletler esirler üzerinde canice deneyler yapmışlar ve böylece tıp inanılmaz gelişti. Ama dediğin gibi adamlar işin ticaretinde nasıl ki bazı teknolojik araçlar çok önceden bulunuyor ama eski teknolojinin elden çıkması bekleniyor aynı olay ilaçlarda da geçerli. Bazı hastalıkların ilaçları çoktan bulunmuş bilemiyoruz o konuyu.

Hatta bir makale okudum ne kadar doğru bilmiyorum ama şuan günümüzde yayılan Ebola hastalığının çaresi C vitamini diyorlar. Ebola virüsü damarları yumuşatıp kanın damarın dışına akmasına neden oluyor C vitamininde sertleştirme özelliği olduğu için çare olarak görülüyor. Bir varsayım dahi olsa üzerine gidilmeli diye düşünüyorum.
 
Hanımımız bu kavramı güzel güzel, sakin sakin hiç sıkılmadan, işi bozmadan, akıcı ve anlaşılır bir biçimde anlatmış. Tebrik ederim. Fakat bu kavramın insana pek bir katkısı olacağını zannetmiyorum.

En çok ciddiye alan kişi bir kaç gün "Abi bu kesin sözdebilim ürünü" diye kafasına bir şeyler takılır, ondan sonra "Aman be..." dedikten sonra kafasına bir daha takmaz. Biz bu faktöre "İnanç" diyoruz. İnsan kendi inandığı, bildiği yoldan yürümeyi asla ama asla bırakmaz. Burada inanç derken dinlerden ve tanrı görüşlerinden bahsetmiyorum. 40 yıldır yıldız fallarına bakan birine yıldız fallarının yanlış olduğuna inandıramazsınız değil mi?

Bu arada bu bilim işi benlik değil anlaşılan. Viva la irrasyonalite :p
 
Uyarı! Bu konu 10 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı