Neredeyse her firmanın piyasada ya bir tableti var, olmayanlar da yaz bitmeden çıkarmak için çabalıyorlar. Ancak bu yarışa en beklenmedik katılım Cisco’dan geldi! İnterneti ayakta tutan tüm anahtar donanımı neredeyse tek başına üreten dev firmalardan biri olan Cisco, Cius adlı yeni Android tabanlı tabletini tanıttı. Peki ama Cisco’nun Apple ile rekabet etme şansı nedir? Cius gerçekte kime hitap edecek?
Bu noktada çok önemli bir hususun altını çizmek gerekiyor, Cisco Cius doğrudan son kullanıcıya yönelik olarak tasarlanmış ve Apple’ın Pazar payından bir dilim kapmak için hazırlanmış bir ürün değil. Aksine, tüketici elektroniği pazarında çok özel bir kitleyi hedef alıyor ve büyük ihtimalle elektronik mağazalarının raflarında görülmeyebilir bile! Cius, tamamen Cisco altyapısı kullanan ve bune entegre edecek yeni bir terminal arayan büyük firmalara yönelik bir aygıt olarak hazırlanmış.
Herşeyden önce tablet tamemen Cisco tarafından elden geçirilmiş ve özel olarak yeniden hazırlanmış bir Android işletim sistemine sahip. Android zaten açık kaynak kodlu olduğundan bunu yapabilmek mümkün. Bu tableti şirketinizin diğer Cisco ürünlerinden oluşan altyapısına bağladığınızda, her işi yapabilen bir kontrol merkezine dönüşüyor. Mesela Cisco telefon altyapısına bağlayarak video konferans için kullanabiliyor, yerel ağa bağlayarak masaüstü bilgisayar terminali niyetine kullanabiliyorsunuz. 
Ancak iş sadece donanımla bitmiyor, işin yazılım kısmı da çok detaylı olarak düşünülmüş. Öncelikle bu tabletler kişisel kullanıcı seçeneklerinizi hayli kısıtlıyor, özellikle uygulama kurulumu ve veri erişimi konusundaki izinlerin önemli bir kısmını şirketinizin IT departmanına bağlıyorlar. Bunun amacı şirket içi veri güvenliğini sağlamak ve olası dış saldırıları engellemek. Bunun da ötesinde, tabletiniz için indirip kurabileceğiniz uygulamalar, doğrudan Cisco’nun kendi uygulama mağazası olan AppHQ’da sunulunlarla sınırlandırılmış. Şirketlerin IT yöneticileri isterlerse bu mağazaya yeni uygulamalar ekleyebilir ya da kendi özel uygulama portföylerini oluşturabilirler. Amaç yine kontrol ve güvenlik sağlamak.
Tabletin teknik özelliklerine gelince, 7 inçlik ekranı benzerlerinden daha küçük kalıyor. Ancak 1,6 MHz Intel Atom işlemcisiyle gerekirse sanal bir sunucudan Windows çalıştırabilecek kadar güçlü. Ayrıca klavye, fare ve hatta istenirse çok daha büyük bir monitöre bağlanarak masaüstü PC olarak da kullanılabiliyor. Sadece WiFi bağlantısı içeren modeli Temmuz sonundan itibaren tüm dünyada 750 USD fiyatla satışa sunulacak. Başka tabletlerle kıyaslandığında çok çekici gibi görünmese de, özellikle büyük firmalar için sunduğu yazılımsal ve donanımsal entegrasyon seçenekleriyle büyük müşterilerin hayli ilgisini çekebilir.
