Öncelikle iki gerçeğin altını çizelim;
1) Petrol önümüzdeki 20 yıl içinde hızla azalarak piyasadan çekilecek, çünkü doğal kaynaklar hızla tükeniyor. Sentetik petrol türevleri ise askeri ve endüstriyel uygulamaların yükünü bile çok zor çekebilir, sivil kullanımı zaten unutun. Her ne kadar kimse kabul etmek istemese de, yakında kaçınılmaz gerçekle yüzleşmek zorunda kalacaklar. Pentagon gibi sentetik petrolden medet umanlar bile şimdiden çıkan fatura karşısında derin derin ne halt edeceklerini düşünüyorlar.
2) Hidrojen büyük bir yalan. Konu üzerinde çalışan firmalar bile 50 yıldan önce işe yarar olgunlukta ve maliyette bir teknoloji sunmayı ummuyor. Kaldı ki hani bunun üretimi, depolaması, dağıtımı? Bu ağları kurmanın bugünkü maliyeti trilyonlarca dolarla ifade ediliyor. Kimsede bunun altından kalkacak güç yok.
Tek seçeneğimiz var, ulaşım araçlarımızı elektrikliye çevirmek. Aslında bunu bir asır önce yapmıştık zaten, elektrikli otomobiller ve diğer kara taşıtları yirminci yüzyılın başında neredeyse ulaştırma sektörünün tamamına hakimdi. Fosil yakıtların bolluğu bu hakimiyetin sona ermesindeki en büyük sebep olarak gösterilir, ancak aslında sebep çok başkadır. Fosil yakıtlı araçları üretmek için gereken teknoloji ve yatırım çok daha düşüktü, o yüzden üreticiler yön değiştirdi.
Fakat şimdi elektrikli araçlar tam gaz geri geliyorlar, üstelik bu defa elimizde ekonominin ve çevrenin canına okumayacak başka bir alternatif de yok. Doğru, dünya çapındaki elektrikli oto satış rakamları gülünç seviyelerde. Mesela Nissan Leaf ya da GM Volt gibi araçların yıllık satışları binlerle ifade ediliyor. Üstelik maliyetleri de tüm vergi indirimlerine rağmen hala yüksek. Ancak zaten maliyetin yüksek olmasının sebebi üretimin düşük olması. Birileri kalkıp üretim sayısını binlerden yüzbinlere çekmedikçe, maliyetler de düşmeyecek, araçlar yaygınlaşmayacak.
Ve bu da olmak üzere! Nissan bu yıl ABD topraklarındaki tamamen elektrikli araç fabrikasını devreye sokmaya hazırlanıyor. İlk aşamada yıllık 150,000 Nissan Leaf üretilmesi planlanıyor, ayrıca 250,000 kadar da batarya paketi üretilebilecek. Bu gelişmenin bir domino etkisi yaratacağına şüpheniz olmasın. Hep prototiplerden bahseden, her defasında en fazla birkaç bin adetlik üretim yapan pek çok firma, bundan sonra seri üretime geçmek zorunda kalacak. Ya da otomotiv sektöründen silinip gitmeyi göze alacaklar.
