Anasayfa Haber Antik İnsan Toplumlarında Sosyal Ağ Yapısı Varoldu mu?

Antik İnsan Toplumlarında Sosyal Ağ Yapısı Varoldu mu?

Modern insanın kullandığı sosyal ağlar antik çağlarda varoldu mu? Araştırmalar varolduğunu gösteriyor. Peki ama nasıl? İşte modern ve antik toplumun sosyal ağ benzerlikleri…

Eski çağlarda yaşam nasıldı diye düşünenleriniz varsa eğer, alnız değilsiniz. İnsanoğlu ilk kez dünyaya ayak bastığında nasıl yaşadıklarına dair pek çok kanıt var elimizde. Fakat şu var ki, yaşam o zamanlar şimdi düşündüğümüzden çok daha farklı olmayabilir. Bu hafta “Nature” dergisinde bu konu işlenmiş. Bir grup araştırmacı Buzul Çağında yaşayan insanların birbirleri ile nasıl iletişim kurduğunu araştırmış. Modern sosyal ağlar bir kaç özellik taşır. Nerede olursa olsun, bir insanın en az iki adet sosyal bağı vardır. Bu önerme biraz olsun “Six Degrees of Separation” önermesine benziyor. Buna göre dünyadaki bütün insanlar en az iki kişi aracılığı ile birbirlerini tanımaktalar.  Araştırmacılara göre,  bu insanlar arasında ki evrensel bir durumu veya insanlığın modern toplumunun bir yan ürününü sembolize etmekte. Peki ama sosyal bağ örnekleri antik topluluklarda oluşmuş muydu?

Tabii ki antik toplumlardan alabileceğimiz bilginin bir limiti var. Bu yüzden en sağlıklı araştırma 130.000 yıl öncesinin şartlarında yaşayan bir topluluk bulup onları inceleyerek yapılabilirdi. “Hadza” toplumu Tanzania’da yaşayan ve modern etkilerin hiç değmediği bir “avcı,toplayıcı” toplumu. Hadza toplumu yardımlaşarak ve kaynaklarını paylaşarak geçiniyor. Kamplarda yaşıyorlar ve bazen bazı üyeler kamplarını terkedip başka bir kampa gidebiliyor. Araştırmacılar 17 Hadza kampında 205 adet yetişkini incelediler. Öncelikle bu insanların bal çubuklarının ne kadarını diğer topluluk üyeleri ile paylaştıklarına baktılar. “Bu kamp hayatı bittiğinde kiminle yaşamak isterdin” sorularına cevaplar arayan araştırmacılar, bu cevaplar sayesinde Hadza toplumunun sosyal ağ yapısını oluşturdular.

Toplayıcı-Avcı toplumların sosyal ağ yapısı modern, endüstri ile gelişmiş toplumlar ile oldukça benzer. Birbirlerinden uzak yaşayan insanlar birbirlerine “arkadaş” sıfatını takmıyorlar. Arkadaşı çok olan insanlar ise diğerleri tarafından daha fazla arkadaş canlısı olarak tanımlanabiliyor. Arkadaşı olmayan insanlar bile, bilinçaltında bunu böyle görüyorlar. Birbirlerini fiziksel olarak andıran insanlar da aynı şekilde, Hadza toplumu için aşta, kiloda ve el gücünde benzerlik arkadaşlık şansını arttırıyor.

Hadza toplumunda yardımı geliştiren noktalardan birisi yardımsever ve paylaşımcı insanların benzer diğer insanlara oldukça bağlı olması. Bu şekilde oluşturulan toplum yapısında, çok daha büyük bir hayırsever yapı gelişiyor ve nüfusun artmasına sebebiyet veriyor.

Evrim biyologları yardımseverliğin evrimi ve gelişmeyi arttırdığını söylemekteler, bu yüzden yardım ve paylaşımın olduğu toplumlar, daha fazla gelişiyor. Hadza toplumunda ise kamplar arası yardım varyasyonları, tek kamp içinde olanlardan daha fazla…

Bu sonuçlardan şunu çıkartabiliriz, modern sosyal ağlar Hadza toplumu için aynı modeli oluşturmaktalar, antik insanların sosyal ağları günümüzdeki sosyal ağ yapısı ile örneklendirilebilir. Evrimi ve yardımseverliği arttıran sosyal faktörler, Hadza toplumu içinde aynı.

Açıkça görülüyor ki antik toplumların çoğu Hadza’dan çok daha farklı, fakat Hadza toplumu antik bir toplum örneğini canlı olarak görebileceğimiz en yakın örnek. Yardım ve yardım etme güdüsü çok fazla araştırılan fakat çok az anlaşılan noktalardan birisi, bu araştırma ise toplumda yardımın ve paylaşımın nasıl evrim geçirdiğine güzel bir örnek olabilir.

Kaynak: Nature Dergisi