Blog tutmak hiç bu kadar kolay, sade ve güvenli olmamıştı!
İnternet hemen hemen her eve girdi ve artık herkesin bir blogu var. Olmayanlar da artık yaygınlaşan hizmetler sayesinde birkaç dakika içinde blog oluşturup yazmaya başlayabiliyorlar. Ama henüz bu işe girmemiş internet kullanıcısı azınlık için işler yine de biraz karışık görünüyor. Her şeyden önemlisi, alışık olanlara garip gelse de bilmeyenlerin aklına şöyle sorular gelebiliyor: “Ya blogum silinirse? Ya yazdıklarıma bir şey olursa?”
Blogger‘ın çökmesi yakın zaman için zor görünüyor, ama buna benzer şeyler başka servislerde daha önce yaşanmamış değil. Ayrıca yazdıklarınızın yayın hakkı da siteden siteye değişen, üzerinde durulması gereken bir konu. Diğer yandan bu sorumluluğu kendini alıp sunucu kurmayı düşünürseniz de bir sürü teknik bilgiye sahip olmanız ve siteyle sürekli ilgilenmeniz gerekiyor. Zor bir seçim. Tam da bu noktada, calepin.co bu sorunlara son getirebilecek bir çözümle karşımıza çıkıyor.
Calepin‘in belki en önemli özelliği, blog girdileriniz için size bir arayüz sunmuyor olması. Bu nasıl bir özellik oluyor diye sorabilirsiniz, ama cevapları var. Calepin, sizi herhangi bir arayüze mahkum etmeden, istediğiniz ortamda yazabilmenize olanak sunuyor. Ancak eğer yazdığınız metinde biçimlendirme yapmak isterseniz Markdown biçimini kullanabilirsiniz. Oluşturduğunuz dosyalar .md uzantılı UTF-8 karakter kodlamalı düz metin belgeleri olmak zorunda. Ayrıca ilk iki satırda yazının başlığı ve tarihi yer almalı.
Calepin’i ön plana çıkaran ikinci önemli nokta ise, yazılarınızı kendi sunucusunda tutmuyor olması. Bu da yukarıdaki gibi kulağa pek özellik gibi gelmiyor. Ancak, eğer sunucuya bir şey olursa yazılarınıza ne olacağı konusunda merak içinde kalmıyorsunuz, her şey sizin bilgisayarınızda. Bu iş için Calepin, yaygın dosya paylaşım ve eşleme (Avrupa Birliği) hizmeti olan Dropbox‘ı kullanıyor. Dropbox hesabınızdan Calepin’e yazılarınızın bulunduğu dizine erişme izni verdiğiniz takdirde, Markdown biçimlemeli yazılarınız hiçbir internet arayüzü kullanmadan blogunuzda beliriyor.
Kullanışlılık açısından Tumblr, Blogger ve Posterous‘un yaygınlaştırdığı e-posta ile gönderi mantığına benzese de; gerek gizlilik, gerek güvenlik, gerekse kolaylık açısından hiçbiri Calepin’in eline su dökemiyor. Daha önemli özelliklere bakarsak da, Calepin kendi alan adınızı kullanmanıza izin veriyor. An itibariyle ücretsiz olan bu hizmet, geliştiricinin yazdığına göre eninde sonunda paralı olacakmış. Yine de denemeye değebilir, eğer memnun kalırsanız ödeyeceğiniz para zaten hizmetten aldıklarınızın yanında ufak kalacaktır.
Denemek için hemen calepin.co adresine girip kullanmaya başlayabilirsiniz. Yalnız bu hizmeti kullanmak için Dropbox üyeliği almanız gerektiğini de unutmayın. Markdown öğrenme kısmını ise sitedeki belgelerden göz açıp kapayıncaya kadar halledebiliyorsunuz.
İyi bloglamalar!
