Avatar, Terminator ve Aliens gibi epik filmlere imza atan bir adam film çekmediğinde nelerle uğraşır, hiç düşündünüz mü? Evde oturup film mi seyreder, kitap mı okur, kazak mı örer? Şüphesiz hayır! Bu gibi epik işlerle uğraşan adamların kendi sektörleri dışındaki uğraşları da aynı şekilde epik olmaya meylediyor genellikle. Mesela id Software’in efsanevi programcısı John Carmack’ın uzay gemisi yapması gibi!
Cameron’un da benzer uğraşları var, ama Carmack’ın aksine uzayın değil, denizlerin derinliklerine göz dikmiş durumda, en azından son yıllarda. Cameron’un geliştirilmesine bizzat katkıda bulunduğu Deepsea Challenger adlı deneysel denizaltı, bir süredir deneme dalışlarında bulunuyor ve şimdiden bir kaç rekor kırmış. Ancak Cameron’un hedefi rekorların en büyüğünü kırmak…
Mariana Çukuru! Dünya denizlerinin bilinen en derin noktası olan bu çukur, gerçekte Mariana tektonik plakasının ucunda yer alan ve yer yer derinliği onbir kilometreyi bulan dar bir vadidir. 1800’lerin ortasında keşfedilen bölgeye geçtiğimiz yüzyılda insanlı ve insansız dalışlar gerçekleştirilmişti. Ancak bu dalışlardan sadece üç tanesi en derin noktaya ulaşmayı başardı. Bu dalışlardan sadece 1960 yılında yapılanı insanlıydı. Trieste adlı denizaltı, iki mürettebatıyla bilrikte en derin noktaya inmeyi başarmıştı. Bu derinlikte su basıncı yaklaşık 1,100 atmosfer civarına ulaşıyor, yani deniz seviyesindekinin 1,000 katından fazla. Bu basınç bir insanı anında kesmeşeker boyutlarına sıkıştırmaya yetecek kadar yüksek.
James Cameron tarafından kullanılacak olan denizaltı ise tek kişilik, yani dalış başarılı olursa Cameron’un adı denizbilimleri tarihine de geçecek. Denizaltının dipteyken toprak ve su örnekleri alması, ayrıca olası yaşam örneklerini de kaydetmesi planlanıyor. Tüm dalışı kaydetmek için denizaltıya özel 3D kamera sistemi takılmış durumda. Kimbilir, belki bir sonra ki Cameron filminin konusu da bu derinlikten çıkar?
