Geçtiğimiz günlerde Kaliforniya çöllerinde gezenler, NASA uzmanlarının Mars keşif aracı Curiosity’nin bir benzerini kum tepeleri arasında koşturduğuna şahit oldular. Tabii hemen internet üzerindeki komplo teorisyenlerinin hayal gücü çalışmaya başladı. NASA gerçekte Mars’a gemi göndermemiş miydi? Mars inişinin görüntülerini çölde çekip herkesi kandırmaya mı çalışıyorlardı?
Tabii ki böyle bir şey yok, NASA’nın çölde gezdirdiği araç, Mars’a inecek olan Curiosity’nin tamamen çıplak bir sürümü. Resimde de görüldüğü üzere, aracın şasisi üzerinde neredeyse hiçbir donanım yok. Zaten olması da gerekmiyor, çünkü NASA, “scarecrow” adını verdikleri bu modeli sadece operatörlerin uzaktan kumanda eğitimi ve benzeri çalışmalar için kullanıyor.
Gerçek Curiosity, geçtiğimiz yılın Kasım ayında bir roketin üzerinde Mars’a doğru yola çıktı ve eğer bir aksilik olmazsa, bu Ağustos ayında gezegene iniş yapacak. Şimdiye kadar yapılmış en karmaşık keşif robotu olan Curiosity, Mars üzerinde çok uzun bir süre kalmak ve gezegenin hava şartlarından etkilenmeden çalışmak üzere tasarlanmış. Benzer çoğu aracın aksine güç üretimini güneş panellerinden değil, küçük bir nükleer reaktörden sağlıyor.
Aracın içinde yüzey analizleri için çok gelişmiş bir otomatik laboratuvar mevcut. Ayrıca örnek toplamak ve rafine etmek için tasarlanmış otomatik kollar, bir de yüksek güçlü laser ile desteklenmiş. Aracın Mars üzerinde çok uzun bir süre kalması ve çok uzun bir yolculuk yapması planlanıyor, bu yüzden de nükleer enerji kullanılmış.
Bu çalışmaların çoğunu önceden yüklenen programlara göre yarı otonom yapacak şekilde tasarlanan Curiosity, gerektiğinde Dünya’daki operatörlerden de komut alacak. Ancak aradaki mesafenin büyüklüğü gerçek zamanlı kumandayı imkansız kıldığından, her türden veri alışverişi ve operasyonun önceden planlanması gerekiyor. Bu da aracın çoğu işlevinin otonom olmasını zorunlu kılıyor.
