Başlık çelişkili mi geldi? Biraz düşününce mantıklı aslında. Rome: Total War hiç ölmemişti ki, küllerinden doğsun. Pek çok ödül kazanan bu muhteşem oyunun ardından iki eklenti paketi çıktı; Barbarian Invasion ve Alexander. Barbarian’da, ilk oyunda kurduğumuz büyük Roma İmparatorluğu’nun kontrolünü ele geçiriyoruz. Alexander’da ise genç bir Makedonyalı kralın hayalleri uğruna doğuya doğru durmadan ilerliyoruz. Bu ikisini hallettik… Eee sonra ne olacak? Bekleyelim Rome 2’yi. Uzun zamandır bekliyorduk aslında. Ta ki, Creative Assembly, ilk açıklamalarını yapana kadar. Rome 2 adına pek çok düzme haber çıktı. Hepsinde bir umut, yapımcı firmanın bu haberleri onaylamasını bekledik. Günler geçtikçe çoğalan bu haberlere bir dur diyen Creative Assembly, sonunda oyunun geliştirildiğine dair bir ipucu vermişti. Şimdi tek yapmamız gereken beklemekti. Bekledik ve o gün geldi. Oyuna ait bir live-action videosu yayımlandı. Bu videoyu izlemek için buraya tıklayabilirsiniz. Ama yazıyı okuduktan sonra izlemenizi tavsiye ederim. Koyun bir kenara dursun. Biz devam edelim. Rome 2 ilk oyuna, hatta diğer Total War serilerine nazaran çok farklı özelliklerle gelecek. Tabii ki yine sıra tabanlı bir yapısı ve senaryo ile savaş alanı farklı olacak, hatta diğer serilerden eklemeler de olacak. Bilinen bazı farklılıkları toparlamak için bu konuyu yazdım. Pek çok yerde parça parça haber olarak bu bilgiler veriliyor, ama hepsini toplayıp bir dosya konusu açmak daha mantıklı değil mi? Hepsi bir arada olursa, akılda kalıcılığı o kadar artar.
Rome 2, her şeyden önce sıra tabanlı senaryosunu koruyacak. Total War’u Total War yapan da bu zaten. Çok geniş bir coğrafyada oyunu yürüteceğiz. Senaryo haritası oldukça geniş olacak ve bu haritanın her köşesini işgal etmek için çok zorlanabilirsiniz. Yapay zeka bir hayli gelişmiş olacak. Rome: Total War’daki sabit strateji haritalarından bıkan oyuncular için kamera sistemleri biraz daha geliştiriliyor. Örneğin, bir kuşatmaya katıldığınızda şehrin büyüklüğünü ve çevre detaylarını(sokak araları gibi) görünce şaşıracaksınız. Bunu aşıp taktik yapabilmek için kuşbakışı bir kamerada oyunda yer alacak. Bunun yanında, birinci şahıs bakış açısıyla askerlerin gözünden savaşın şiddetini görebileceksiniz. Ta ki bir düşman yüzünüze mızrak sallayana ya da kafanızı uçurana kadar. Yeni grafik motoruyla geliştirilecek olan Rome 2’de aydınlatmalar da belli olur biçimde güzel olacak. Bu motor sayesinde sadece aydınlatmalarda değil, oyun içerisindeki pek çok yeni özelliğin uyum içinde çalışacağını da bilmek gerekiyor. Yeni seslendirmelerin oyuna eklenmesi ilk oyuna göre değişmiş havanın kendisini korumasını sağlayacak. Ayrıca savaş alanlarında denize yakın bir yerdeyseniz, deniz ve kara savaşlarının ortak ilerlediğini de görmek mümkün olabilecek. Bunu ilk kez Shogun 2’de gördük, ama yeteri kadar heyecan sunmayan bu durum Rome 2’de doruk noktasına taşınacak. Emrinizdeki birimlerin sayısı ilk oyuna göre yüksek olacak. Ayrıca, donanma birimlerinin de sayıları artacak. Bu da savaş meydanlarının daha sert ve uzun geçmesine sebebiyet verecek ki, bu güzel bir şey.
Benim en çok görmek istediğim bir şey de olacak oyunda. Askerler yanlarında ölenlere karşı tepki gösterecekler ve bu da aslında Total War’dan beklediğimiz bir şey. Belirtilen bir bilgi de, savaş meydanındaki birimlerin iki boyutlu bir arayüze sahip olması. Bunun da birimlere emir vermede zorluk çıkarabileceği düşünülüyor, ama belki de öyle olmaz. Şehirlerde birden fazla fetih bölgeleri olduğu için, birimlerinizin tek bir alana çekme derdinden kurtulacağız, ama bu seferde birimleri oradan oraya kontrol etme derdi bizi uğraştıracak gibi. Bu da gerçekliği arttıran öğelerden olabilir mi? Belki de, en baştan başlayıp geriye doğru gelinebilir. Yani, farklı farklı uç noktalar değildir diye düşünüyorum. Savaş alanında bir özellik de birimlerin Medieval 2 ve Shogun 2’de de olduğu gibi farklı yüz tiplerine ve animasyonlarına sahip olması. Bu iki oyundan daha detaylı bir biçimde olacağı ise kesin.
Oyun içi görüntü…
Yapımcılarla yapılan ufak soru-cevaplarda ise oyun hakkında ilgi çekici yeni detaylara da rastlandığını belirteyim. Mesela bunlardan en merak edileni belki de, Oyunun yoğunluk açısından Roma’ya odaklanmasından dolayı diğer kültürlerin unutulması anlamına mı geliyor? Bu soru bir yerde mantıklı. Çünkü, yayınlanan materyallerde sürekli Roma’yı gördük ve hatta live-action’da bile bu böyleydi. Ama oyunun genel anlamda Roma üzerine yoğunlaşması açısından bu pek sorun teşkil etmiyor. Peki geliştirici ekip bu soruya ne yanıt verdi dersiniz? Ekip, yoğunluğun sadece Roma üzerine olmadığını, diğer kültürlere de oyunda ağırlıklı olarak yoğunlaşacaklarını belirtti. Diğer önemli soru da, senaryo haritasındaki mikro-yönetimi azaltmakla ilgili. Ekip bu soruya, Rome 2 diğer serilere nazaran daha detaylı bir hâl alacak. Yani derinlikleri görülür biçimde ortada olacak. “Oyuna DLC çıkacak mı, çıkmayacak mı?” sorusuna da, kesin bir şekilde yeşil ışık yakıldı. Yani Rome 2 için DLC’ler de çıkacak. Bu soruların da oyun hakkındaki beklentileri büyüttüğünü görmüş oluyoruz.
Oyun içi görüntü…
Hepsinden öte çok güzel bir oyunun geliştirildiğini bu birkaç özellikten çıkarabiliriz. Şahsen fanatik bir Total War hayranı olarak, bu oyunun diğer serilere göre ve benzer türdeşlerine göre çok iyi olacağını söyleyebilirim. En azından benim sezgilerim bunları söylüyor. 2013’e kadar beklemek biraz heyecanlı olacak ve sıkıcı da olabilir, ama yayınlanacak olan diğer materyaller bu sıkıcı durumu azaltabilir. Bakalım neler olacak…
