Ay’a ilk tekerlek izini bırakan Ay Taşıtları’nın yapımından bu yana 40 yıl geçti.
Asılsız kıyamet senaryolarını atlattığımız aralık ayı içerisinde, insanlar artık huzurla yılbaşını beklemeye koyuldu. İndirime giren hediyelerin peşine düşenler, Ay’a gönderilen ilk araçların 40. yılını doldurduğunu gözden kaçırıyor.
İnsanoğlunun 1969 yılı ile başlayan Ay serüveni şu sıralar durağanlık gösteriyor. Ama 1969 yılını takiben 1972 yılındaki son Apollo görevine kadar Ay konusunda büyük gelişmeler sağlandı.
NASA’nın önderliğinde teknolojik gelişmelerin zirve yaptığı bu dönemde Ay yüzeyine 3 adet tekerlekli taşıt indirildi. Ay Taşıtı – Lunar Rover olarak bilinen bu cihazlar sayesinde Astronotlar, yüzeyde daha uzak mesafelere gidebildi.
Apollo 15, 16 ve 17 görevlerinde kullanılan Ay Taşıtları, NASA’nın Boeing ve General Motors Delco ortaklığıyla geliştirildi. 3 aracın toplam maliyeti 38 Milyon Doları buldu. Yüzey üzerinde hızlı bir biçimde ulaşım sağlamak amacıyla dizayn edilen taşıtlar, Ay Modülü içerisine yerleştiriliyordu.
Toplamda 210 Kg ağırlığa sahip olan Ay Taşıtları, 36-voltluk batarya ile hareket ediyordu. Her tekerlek birbirinden farklı olarak çalışıyordu. Tekerlek başına 1Hp güç yüklenebiliyordu.
Ay Modülüne katlanarak koyulan taşıtın büyük çoğunluğu alüminyum parçalardan inşa edilmişti. 2 koltuğu bulunan araç, bir direksiyon yerine T şeklindeki bir joystick sayesinde kullanılabiliyordu.
Aracın Ay yüzeyinde ulaştığı maksimum hız 128Km/h olarak belirlendi. Apollo 17 programı sırasında, Ay Modülünden en fazla 7,6 Km uzaklaşan araç, toplamda 20.1 Km seyretmişti. Bu Ay Araçlarının kaydettiği en yüksek rakamlar olarak NASA tarihine geçti.
Ay programları iptal edildikten sonra bu araçlar da rafa kaldırıldı. Elde edilen tecrübeler sayesinde bugün Mars yüzeyine indirilen gezginlerin ana hatları belirlendi.
