Ülkemizdeki müzik ve film sektörünün ağzından düşürmediği bir söz var: “Orijinal alalım, üretenleri destekleyelim.” Özellikle de Cem Yılmaz’ın bu konudan çok rahatsız olduğunu biliyoruz. Kendisinin bu durumu yine mizahi bir biçimde eleştirdiğine de çoğu zaman şahit olduk. Fakat konuşmaya gelince lafı esirgemeyen sektör, iş icraata gelince maalesef sınıfta kalıyor.
Çok basit bir örnek vermek istiyorum. İzleme şansı bulamadığım Organize İşler filmini dijital yolla satın almak istiyorum. Evde bir DVD oynatıcım yok. Zaten bu teknoloji artık miadını doldurdu. Bu durumda filmin DVD’sini satın almak benim için hiçbir anlam ifade etmiyor. Dijital indirmenin altın çağına girdiği günümüzde kimsenin DVD’nin evine kargolanmasını bekleyeceğini de sanmıyorum açıkçası. Her şeyi bir kenara bırakalım, eğer ben filmi istediğim anda izleyemeyeceksem doğrudan başka bir kaynağa, internete yöneliyorum.
Donanım trenini kaçırdık. Yazılım trenini de yakalamış sayılmayız zira Üniversitelerde halen 1980’in programlama dilleri öğretilmekte… Ama dijital içerik sağlama konusunda da pek bir ilerleme kaydettiğimiz söylenemez. YouTube ile özel anlaşması olan Müyap gibi bir kurum dahi 480p ve Mono sesli klipler yükleyerek ülkemizi temsil ediyor. Türk Sineması’na baktığımızda da tablo pek farklı değil. Filmleri topluca bulabileceğiniz bir dijital servis yok. Tabi bu durumdan istifade eden dizi ve film siteleri de mantar gibi çoğalıyor. Digiturk Play gibi servisler ise düzgün ve kaliteli bir servis sunmaya yoğunlaşmak yerine nasıl bu tür siteleri kapatıp “insanları dizi ve filmleri benden satına almaya zorlarım” diye gereksiz bir çaba içerisinde. Diğer dijital servisler ise filmleri satın alma imkanı sunmuyor. İzleyeceğiniz her zaman filmi tekrar kiralamak zorundasınız. Şu satırları yazarken aklıma Turkcell Superonline’ın SuperPlay servisi geldi. Dedim belki onlar satın alma seçeneği sunuyorlardır, yanlış bilgilendirme yapmayalım. Superplay’in sitesine girdiğimde şöyle komik bir manzara ile karşılaştım: üye olmadan film arşivlerine bakamıyorsunuz. Tek kelime ile şaka gibi! O zaman hizmet hakkında detaylı bilgi almak için sayfadaki “SUPERPLAY Nedir?” bağlantısına tıklıyoruz. Karşımıza çıkan sayfa ise aslında Türkiye’de dijital dağıtımı özetler nitelikte: 404, Sayfa Bulunamadı!
Sektörün dijital dağıtım konusunda %30 kâr payı alan iTunes’a bel bağlamış olması ise gerçekten içler acısı. Bu arada Organize İşler’i orada da bulamadığımı belirteyim.Son olarak aklıma gelen bir başka güzel örneği de sizlerle paylaşmak istiyorum. Cem Yılmaz’ın kendi filmi olan Yahşi Batı’nın 1080p sürümünü internetten indirmek mümkün. Fakat aynı 1080p sürümü Blu-Ray veya başka bir yolla satın almak mümkün değil! Ancak ikinci el satış yapan sitelerden alabiliyorsunuz. Bırakın Blu-ray’i, DVD’yi bile satın almak işkence. Yazıyı yazarken Yahşi batı DVD’si hepsiburada.com’da sınırlı stok yazmaktaydı. E tabi, her bir DVD için filmi yeni baştan çekmek zor iş, hak vermek gerek…




