Geleceğin süper askerleri, istenileni verebilecek ve sağlayabilecek, insan potansiyelinin sınırlarını yerle bir etmiş olanlar… Acaba gelecekte mümkün olabilecekler mi ?
Crysis’de tasvir edilen Nanosuit, aslında bir noktaya kadar yapılandırılabilir. Fakat şuan için bilinen hiçbir materyal ışığı gizlememize, önlememize olanak tanımıyor. Bu tarz bir girişimde bulunabilmek için önce bahsettiğimiz ışığa engel olmak zorundayız. Mantıksal olarak hareket edersek, bilimin şuan üretebildiği yarı-maddeler ve görünmezliğin bir formu olan materyaller mevcut. Fakat bunlar, maalesef nano boyutta değiller.
Ayrıca her ne kadar benzer olduklarını söylesek de bahsi geçen nano materyallerin kesinlikle karbon nano tüpler içerisinde kullanılamayacağını not etmeliyiz. Nedeniyse, gereksinimlerinden kaynaklanıyor. Zira bu durum, nano karbon tüplerin sıcaklık konusunda hassas olmalarından kaynaklanıyor. Çünkü karbon tüpler 671 dereceye ulaştıklarında yanmaya, parçalanmaya başlıyorlar. Bir diğer konu mermilerden gelen hasarı azaltmak. Bu bağlamda materyalleri birbirleriyle daha sıkı birleştirerek bu durum mümkün kılınabilir.
Gelelim gerektiğinde inanılmaz güçlü ve hızlı olabilme kabiliyetimize. Kan dolaşımına enjekte edilen bir miktar ”Kafein” bize ani bir enerji sağlayabilir. İnsanın sahip olduğu kas gücünü bir anda artırabilecek herhangi bir yol henüz bulunmamakta. Ancak metabolizmamızın salgılayacağı doğal adrenalin bu durumu belki gerçekleştirebilir. Fakat yan etiklerinin kontrolümüzden bir anda çıkabileceği de ihtimaller arasında ve tahmini olarak zaman içerisinde bu döngü sağlımızı etkileyerek daha kısa yaşamamıza neden olabilir.
Daha da önemlisi, bu proje için belli başlı organların ve beyindeki nöronların daha fazla türetilmesi gerekiyor. Kısacası, nano-suit konusu, ciddi bir araştırma ve disiplin istiyor. Nano-vision hakkında bahsedersek, şuan kullandığımız termal görüntüleme sistemiyle sağlayabiliriz ve durumu komplike olmaktan kurtarabiliriz. Elbette bu konu hakkındaki çoğu soru teknolojinin yetersizliğinden ötürü cevapsız kalacaktır. Fakat şuan bile bu düşünceler bize olası geliyorsa, gelecekte neden gerçekleşmesin ?
