Anasayfa Haber Işınlanmak Sadece Bir Hayal

Işınlanmak Sadece Bir Hayal

Teleportasyon yani Işınlanma işlemi mümkün mü?
Teleportasyon yani Işınlanma işlemi mümkün mü?
Teleportasyon yani Işınlanma işlemi mümkün mü?
Teleportasyon yani Işınlanma işlemi mümkün mü?

Bilim-kurguya yön veren Işınlanma fikri, gerçekte bir hayalden mi ibaret?

Başta Star Trek olmak üzere birçok bilim-kurgu filmine ve kitabına konu olan ışınlanma fikri bir grup fizik öğrencisi tarafından teorik olarak test edildi. Heyecanlanacak bir durum yok. Test aşaması sadece kağıt üzerinde yapıldı.

Öğrenciler yeryüzündeki birini yörüngedeki uzay gemisine direkt olarak göndermenin zorluğunu matematiksel olarak hesapladı. Leicester Üniversitesi, fizik öğrencileri tarafından yapılan araştırma, okulun yıllık Journal of Physics Special Topics dergisinde yayınlandı.

Grup üyesi David StarkeyOlası günlük kullanımda yaşanabilecek ışınlanmanın, kullanılabilirliğini hesaplamaya karar verdik” dedi.

Işınlanma işlemi oturmuş bir teoriye göre şu şekilde işliyor: Kişi, A noktasından B noktasına taşınmak için gönderilebilir data haline getiriliyor. A noktasında yok edilen kişi, B noktasında yeniden oluşturuluyor. Yani en basit örnekle masaüstündeki klasörü kes+yapıştır yöntemi ile bir flash belleğe atmak gibi. B noktasında ortaya çıkan kişi, aslının bir kopyası oluyor. Tabi bu noktadan sonra etik tartışmalar ortaya çıkıyor. Ama konuyu burada kapatıp, kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Işınlanma hakkında hazırlanmış bir webcomic.
Işınlanma hakkında hazırlanmış bir webcomic.

Yaşayan bir objeyi gönderilebilir dataya dönüştürmek için DNA diziliminin kopyalanması gerekiyor. Bunun için her bir hücrenin 1010 bit biriminde kodlanması gerekiyor. İnsan vücudunda 50-60 Trilyon hücre bulunduğu iddia ediliyor. Birçok bilim insanına göre bu sayı 100 Trilyondan fazla. Geriye kalan matematiksel hesaplamayı siz düşünün artık.

Kopyalama işinin en zorlayıcı kısmı ise ışınlanacak olan kişinin beyni. Yolcunun beyninin tamamen kopyalanması gerekiyor. Çünkü gittiği yerde beynine ihtiyaç duyacak. Bu da bize ortalama olarak 2.6 x 1042 bitlik bir alana ihtiyacımız olduğunu gösteriyor.

Bu kısımdan sonra öğrenciler, yolcunun yeryüzünden uzayda belirtilen noktaya gönderilmesi için gereken enerji ve zaman birimini hesaplamış. Elimizdeki teknoloji dikkate alındığında ortaya çıkan sonuçların oldukça pahalıya patlayacağını söylemek gerekiyor. Öğrenciler tahmini olarak 29.5 ila 30 GHz bir band genişliği üzerinden ışınlanma yapılabileceğini söylüyor. Ancak yolculuk 4.8 x 1010 yıl süreceği için hiç de mantıklı gelmiyor.

Şu an kullandığımız teknoloji ile uzaya çıkmanın daha az masraflı olduğunu söyleyebiliriz. Bugünkü teknoloji ile maksimum 6 saat içerisinde yeryüzünden uzaya herhangi bir kargoyu gönderebiliyoruz. Yani bir kişiyi ışınlamak için 350.000 yıl oldukça fazla uzun bir süre. Bu hızı artırmak için band genişliğini yükseltmek gerekiyor. Band genişliğini yükseltmek daha fazla enerji harcamak demek.

Kim bilir belki yarın öbür gün Alfred Bester’ın Kaplan! Kaplan! kitabında olduğu gibi insanoğlu jauntelemeyi öğrenir, ışınlanmaya gerek kalmaz.