Binlerce yıldır bizimle birlikte yaşamayı seçen kediler, şimdi de kansere karşı savaşta yeni bir rol oynuyorlar!
Kediler binlerce yıl önce bizimle birlikte yaşamaya karar verdiklerinden beri, insan yerleşimlerini zararlı haşaratlardan koruyarak kıtlık ve salgın hastalıklarla mücadelede kilit bir rol oynamıştır. Yazılı tarih boyunca bizlerle dostluğu belgelenmiş bu canlılar, şimdi de kanserle olan mücadelemizde yeni bir cephe açıyorlar. Hem de hiç beklenmedik bir şekilde, bağırsak parazitleriyle!
Kedilerin bağırsaklarında yaşayan ve Toxoplasma gondii adı verilen tek hücreli bir organizma, insanlara bulaşması halinde ciddi sorunlara yol açabilen bir parazittir. Bu parazit genellikle dışkı yoluyla kedinin vücudundan atılır ve dışkıyla doğrudan temas edilmesi halinde diğer canlılara olduğu gibi insanlara da bulaşabilir ve dolaşım sisteminde yaşayabilir. Biliminsanları bu parazit üzerinde çalışırken, insan vücudunda yarattığı etkilerin hiç beklenmedik bir yönünü keşfetmişler.
Bu parazit bir insana bulaştığında, insan bağışıklık sisteminde yarattığı etki, tıpkı kanserin yarattığı etkiye benziyor. Haliyle insan bağışıklık sistemi bu parazite karşı tıpkı kanserle savaşırken olduğu gibi bir savunma kuruyor. Ama kanserle bu parazit arasında çok ciddi bir fark var. Kanser insan vücudunda henüz tam anlaşılamayan bir biçimde tüm bağışıklık sistemini devre dışı bırakıyor. Zaten kanserle mücadelede en büyük sorun da vücudun kendi savunamaz hale gelmesidir. Oysa bu parazit böyle bir etkiye sahip değil.
Yapılan araştırmaların ortaya koyduğu sonuç, bu parazitin insan bedenindeki kimyasal etkilerinin kullanılarak, kanser yüzünden devre dışı kalmış bir bağışıklık sisteminin yeniden çalışır hale getirilebileceğini gösteriyor. Bu amaçla parazitin kendi kendine üreyemeyen kısır bir kopyasını yaratan biliminsanları, bunu kullanarak bir aşı üretmeyi de başarmışlar. Bu aşı hastanın bağışıklık sistemini kanserle mücadele etmeye ayarlıyor.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Dartmouth Üniversitesi bünyesindeki Geisel Tıp Fakültesi’nde yürütülen araştırmalar, henüz sadece laboratuvar ortamıyla kısıtlı, yani insanlar üzerinde yasal ve geniş kapsamlı testlere başlanmamış. Ancak şu ana kadar yapılan deneyler, cilt ve yumurtalık kanseri gibi çeşitli kanser türlerine karşı ümit vaat eden sonuçlar ortaya koymuş. Uzmanlar buradan yola çıkarak kişiye özel kanser açısı geliştirebileceklerini umuyorlar.
