Etrafta gördüğünüz baz istasyonlarının sahte olma ihtimali hiç aklınıza gelmiş miydi?
ESD America adlı şirketin yöneticisi Les Goldsmith ve ekibinin üzerinde çalıştıkları CryptoPhone 500 projesi, güvenlik açıkları hayli yamanmış ve ağır modifikasyon görmüş bir Android telefon üzerine kurulu. Bu telefonun en önemli özelliği, adından da anlaşılacağı üzere, kullanıcıya haberleşme konusunda ciddi güvenlik sağlayacak olmasıdır. Ancak Goldsmith ve ekibi, telefonu geliştirme çalışmaları esnasında hayli ilginç bir keşifte de bulunmuşlar.
Goldsmith’e göre Amerika Birleşik Devletleri topraklarında yaptıkları seyahatler esnasında, CryptoPhone ile yaptıkları testlerde, sayıları hayli fazla olan sahte baz istasyonlarının varlığını keşfetmişler. Dışarıdan bakılınca gerçeğinden ayrılmayan bu istasyonların amacı, etraftaki mobil cihazların yayınlarını dinlemek ve hatta bunlara zararlı yazılımlar yüklemek gibi görünüyor.
Ekibin bu keşif üzerine konuya daha detaylı eğilmesi, bu baz istasyonlarının genellikle hayli yüksek teknolojiye sahip modeller olduğunu ortaya çıkarmış. Goldsmith bu istasyonların ucuz ve basit yapılar olmadıklarını, ciddi para ve bilgi birikimi olan kişilerin marifeti olduğunu düşünüyor. Keşfedilen sahte baz istasyonları özellikle Android işletim sistemindeki güvenlik açıklarından faydalanacak biçimde donanmış. Zaten CryptoPhone ile bu sahte baz istasyonlarını keşfetmelerinin sebebi biraz da buymuş. Sıradan bir Android telefonun fark etmeden bu sahte istasyonlara bağlanması son derece kolay iken, CryptoPhone’un içindeki özel yazılım paketi bu tür girişimleri tespit edebiliyor.
Goldsmith bu sahte baz istasyonlarından bazılarına askeri üsler ve büyük devlet binalarında rastladıklarını söylüyor, ancak sivil yerleşim alanlarında da karşılarına bunlardan hayli çok sayıda çıkmış. Las Vegas’taki bir kumarhanede de sahte bir baz istasyonu tespit ettiklerini söyleyen ekip, şimdiye kadar halka açık alanlarda bunlardan bir kaç düzine bulduklarını bildiriyor.
Bu istasyonların büyük kısmının Amerikan istihbarat örgütlerine ait olduğunu düşünen Goldsmith, yine de içlerinden bazılarının organize suç örgütleri ya da ABD toprağında faaliyet gösteren yabancı istihbarat örgütlerine ait olabileceğinden şüphe ettiğini saklamıyor. Bu olasılık mevcut ve eğer ABD buna karşı kendini savunamıyorsa, daha geri kalmış ülkelerin ne şansı olabilir, insan gerçekten de merak ediyor.



