Akıllı telefon pazarının bugünlere gelmeden önce hangi çılgın fikirleri ürettiğini görünce şaşıracaksınız.
Telefon pazarında 1 yıl içerisinde çok fazla şey değişiyor. Bir önceki yıl satın aldığınız telefonun teknik özellikleri artık ortalama kalıyor. Her geçen yıl hem donanım, hem de yazılım açısından yeniliklere şahit oluyoruz. Hepsi kalıcı olmuyor, ama bir çoğu geleceğin telefonlarına ilham kaynağı oluyor.
Bundan 10 yıl önce de bir mobil telefon pazarı vardı ama gelişim bugünkü gibi hızlı değildi. Uygulamalar, dokunmatik ekranlar ya da 4G kalitesinde internet bağlantısı yoktu. Ancak firmalar devrimsel nitelikte olduğuna inandıkları yeni teknolojileri tanıtmaya devam ediyordu.
2004 yılına dönelim. Apple, iPhone telefonları yeni üretmeye başlamış. Samsung ise henüz Güney Kore pazarından dışarı çıkmaya hevesli değil. İşte o dönemde tanıtılan bazı telefonları yeniden gün yüzüne çıkarmanın zamanı geldi. Akıllı telefon terimi daha hayatımıza girmemişken ortaya atılan bu fikirlerinin bazıları gerçekten sıradışı.
Samsung Uydu TV-Telefon
Bugünün teknolojik olanakları ile bile Samsung’un uydu bağlantılı, TV desteği veren telefon fikri, kulağa hiç de mümkün gelmiyor. Tasarım fikri Güney Koreli mühendisler tarafından ortaya atılmıştı. Samsung’un SCH-B100 adıyla tanıttığı, katlanabilir ekrana sahip bu telefon ile uydu üzerinden televizyon izlenebilecekti. Cihaz birçok program ile donatılmıştı. Ayrıca MPEG4 video kaydetme özelliği bulunuyor.
Telefonun ismini duyduğunuzda hayal gücünüzün sınırlarını mutlaka zorlamışsınızdır. Bugün evlerimizde kullandığımız uydu alıcıları için devasa çanak antenler kullanılıyor. SCH-B100’ün üzerinde böylesine devasa bir anten bulunmuyordu. Aylık 11 Dolar karşılığında 14 kanal içeren servisi satın alıyordunuz. Telefon kısa bir süreliğine pazarda iyi iş yaptı. Ancak teknolojik gelişmeler ve pazardaki değişimler, özellikle de GSM şebekelerindeki gelişim, bu telefonu kısa sürede devre dışı bıraktı.
Pantech’in Vücut Isısı Ölçen Telefonu
Büyük ekranlı akıllı saatlerin dokunmatik ekranlarında, sağa sola kaydırma hareketi biraz komik kaçabiliyor. Daha da komiğini Pantech firması G670 telefonu ile tanıtmıştı. Telefonun içerisine bir ısı sensörü yerleştirilmişti. Alnınızı telefonun arka kapağına dokundurduğunuzda, sensör vücut ısınızı ölçüyordu. Neden böyle bir sensör tercihinde bulundukları halen büyük bir muamma.
NTT DoCoMo’nun Yakıt Hücreli Telefonu
Bugünlerde olduğu gibi 10 yıl öncede batarya problemi vardı. Gün ortasında biten batarya kullanıcılara zor zamanlar yaşatıyordu. Şimdiki gibi bir micro USB kablosu ile her yerden şarj etme imkanınız da yoktu. Japon devi NTT DoCoMo bu konuda yakıt hücresi çözümünü sunmuştu.
Tüketici elektroniği mağazalarında satılması planlanan metanol kartuşlarıyla çalışan bu yakıt hücresi ile bataryanızın enerji probleminizi çözebilecektiniz. Telefonu bu yakıt hücresi üzerine yerleştirdiğinizde şarj oluyordu. DoCoMo bu fikri tanıtsa da, pazara sunmaktan vazgeçti.
Samsung’un Sabit Diskli Telefonu
Depolama alanı konusunda uzun bir süre sorun yaşamayacağız gibi gözüküyor. Bulut tabanlı sistemlerin verimliliği her geçen gün artıyor. Fiziksel depolama alanlarında da büyük gelişmeler var. Yeni iPhone 6’nın içerisinde 128 GB dahili depolama alanı olacak. ABD merkezli SanDisk ise geçtiğimiz hafta içerisinde 512 GB depolama alanına sahip olan SD kartını tanıttı.
2004 yılında Samsung bu alanda öncü olacağına inandığı bir telefon tanıttı. SPH-V5400 kod adına sahip olan telefon sadece Güney Kore pazarı için sunulmuştu. Telefonun içinde 1.5 GB boyutunda bir sabit disk bulunuyordu. Kendi alanında bir benzeri yoktu. Ama bir sabit diskin yüksek elektrik tüketimi ve Flash hafıza üretimindeki gelişmeler bu tür cihazları da çabucak haritadan sildi.
LG’nin Kan Şekeri Ölçen Telefonu
Telefon pazarına asla sunulmayan bir başka modelle karşı karşıyayız. Tıp alanındaki teknolojik gelişmelerin, mobil cihazlardaki verimliliğini daha yeni kullanabiliyoruz. LG ise daha 2004 yılında KP8400 telefonu ile kan şekeri ölçebilen telefonunu tanıtmıştı. Bu cihaz özellikle kan şekerini devamlı kontrol altında tutması gereken diyabet hastaları düşünülerek tasarlanmıştı.
Telefonun içinde bir glikoz sensörü bulunuyordu. Cihazın yan tarafından çıkan test yuvasına bir damla kan yerleştirip, yuvasına sürdüğünüzde kan şekeri değerlerinizi ölçebiliyordunuz. Bu uygulama için GPRS bağlantısı ile bir internet veri tabanı bile oluşturulmuştu. Ancak kan şekeri ölçüm cihazlarının ayrı bir tıbbi pazar olması, bu fikri doğarken öldürdü.
Pantech Oyun Telefonu
Pantech, PH S-3500 kod adına sahip oyun telefonunu duyurduğunda, pazarda büyük bir hamle yaptığına emindi. Telefonun daire biçimdeki tasarımı ile hem oyun oynayabiliyor, hem de rahatça mesaj atabiliyordunuz. 2.1-inçlik ekranı ve 3D desteği sağlayan grafik yongası ile döneminde bulunmayan özelliklere sahipti.
Ne yazık ki 3 ay sonrasında Sony, PlayStation Portable’ı piyasaya sunarak mobil konsol dünyasına bakışı da tamamen değiştirdi. Pantech’in oyun telefonu da tanıtıldığı hızla pazardan silindi.
