Bir kuyrukluyıldızın nasıl koktuğu, Avrupa Uzay Ajansı tarafından ilk kez keşfedildi.
Koku alma duyumuz aslında hayli karmaşık bir kimyasal analiz yöntemidir. Bu yöntem neredeyse tüm canlılar tarafından başta düzgün gıda kaynaklarına ulaşmak için kullanılır. Hamile insanlarda kokuya duyarlılığın yükselmesi de, aslında metabolizmanın gelişme aşamasına olan cenini korumaya yönelik aldığı ek önlemlerden bir tanesidir. Yani aslında aldığımız kokular, gerçekte gayet karmaşık kimyasal formüllerin beyin tarafından analiz edilmesi ve sınıflandırılmasıyla ortaya çıkar.
Nitekim tecrübeli kimyagerler sırf burunlarını kullanarak ortamdaki pek çok kokunun gerçek kaynağının ne olduğunu tahmin edebilirler. Mesela ortamdaki çürük yumurta kokusu gerçekte hidrojen sulfit, kedi idrarı kokusu amonyak, bozuk sirke kokusu ise kükürt diyoksitin varlığına işaret ediyor olabilir. Ama tabii ki tam analiz için insan burnundan ziyade gelişmiş algılayıcıları olan cihazlar kullanmak daha mantıklıdır. Çünkü böylesine kötü kokan çoğu kimyasal gerçekte insan hayatı için tehlikelidir. Zaten bu kokuların beyin tarafından “kötü” olarak sınıflandırılmasının sebebi de budur.
Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından 67P/Churyumov-Gerasimenko kuyrukluyıldızını incelemesi için yıllar önce gönderilen Rosetta uzay gemisi, uzun bir yolculuktan sonra kuyrukluyıldıza 10 kilometre kadar yaklaşmayı başardı. Ve aracın sensörlerinin ilk tespit ettiği verilerden biri de, 67P’den uzaya yayılan “kokular”, yani çeşitli kimyasal bileşenler oldu. ESA uzmanları bu verilere bakarak kuyrukluyıldızın gayet kötü koktuğunu söylüyorlar.
67P henüz eriyip kuyruk uzatmaya başlayacak kadar güneşe yaklaşmadı, ancak ona rağmen çevresine kokusu 10 kilometreden belli olacak kadar koku salması hayret verici olarak tanımlanıyor. ESA raporuna göre kuyrukluyıldız yukarıda saydığımız çürük yumurta (hidrojen sülfit), kedi idrarı (amonyak), bozuk sirke (kükürt diyoksit), bayat bira (metanol) ve formaldehit bileşiminden oluşan bir “koku” yayıyor. Bu kokular yeterince yoğun olduklarında tek başlarına bile bir insanı zehirlemeye yeterler. Bir de hepsinin harmanı ne yapar, siz düşünün!
Ancak Rosetta’nın işi henüz bitmedi, aksine yeni başlıyor. Araç 67P’yi yakaladıktan sonra uzun süre onu analiz edecek. Ayrıca yanında taşıdığı Philae iniş modülünü kuyrukluyıldız üzerine indirerek orada derin kazılar ve analizler gerçekleştirecek. Kuyrukluyıldızlar gerçekte içinde yaşadığımız yıldız sisteminin oluştuğu zamandan geriye kalan, milyarlarca yıl yaşında antik kalıntılar. Bu yüzden onları yakından incelemek, evrenin ve insanın doğuşuyla ilgili pek çok soruyu cevaplamaya yardım edecektir.
Telefon işlemcilerinede koku yongası konsa bence harika olur …
Ayrıca bunu kamera şeklinde yapsalar, kimin yellendiği daha rahat anlarız. (Dalga geçiyorum.) :)
Kokulu aşk epostası göndermek yükselenn trent olur bence.