Microsoft yeni işletim sisteminin daha da güvenli olması için üç farklı güvenlik protokolü geliştirdiğini açıkladı.
Microsoft’un Windows işletim sistemi dünya çapında çok büyük bir pazar payına sahip. Haliyle siber saldırıların çok büyük bir kısmı da Windows işletim sistemine yönelik olarak tasarlanıyor. Microsoft bu yüzden yeni gelecek Windows 10 işletim sisteminin öncekilere oranla daha güvenli olması için farklı güvenlik protokolleri geliştirdiklerini açıkladı.
Windows 10 ile birlikte gelecek olan üç yeni protokolden ilki Device Guard adı verilen bir sistem olacak. Device Guard sisteme kurulmak istenen bir uygulama ya da yazılımın güvenilirliğini sorgulamakla yükümlü olacak. Sistemin kandırılmasını zorlaştırmak için de Device Guard’ın çalışma protokolleri, Windows 10’un temel çekirdeğinden tamamen yalıtılmış, ayrı bir işleyiş olarak tasarlanıyor. Device Guard her ne kadar kurulacak yazılımlar konusunda ciddi bir kontrole sahip olsa da, son karar yine kullanıcıya bırakılacak ve böylece kullanıcının işleyişten tamamen dışlanmaması sağlanacak.
İkinci yeni uygulamanın adı ise Windows Hello olacak. Bu protokol sayesinde Windows 10 işletim sistemi kullanıcısının kimliğini yüz tanıma ve parmak izi okuma gibi farklı biyometrik yöntemleri de kullanarak tespit edebilecek. Bu konuda özellikle Intel‘in yeni geliştirdiği Realsense 3D kamera sisteminden ciddi biçimde faydalanılacağı bildiriliyor.
Üçüncü yeni protokol ise Microsoft Passport adını taşıyor. Windows 10 bu uygulama sayesinde kullanıcıların çeşitli internet site ve servislerinden parolaya ihtiyaç duymadan faydalanmasına imkan tanıyacak. Windows Hello ile sıkı bir işbirliği içinde çalışacak olan Microsoft Passport sayesinde, kullanıcıların rahatça çalınabilen kullanıcı adları ve giriş şifrelerine olan ihtiyacının azaltılması öngörülüyor. Böylece siber saldırganların çok sık kullandığı phishing ile şifre çalma yöntemine karşı ciddi bir set çekilmesi planlanıyor.
Microsoft bu üç yeni protokol sayesinde Windows 10’u önceki sürümlerden çok daha güvenilir kılmayı umuyor. Ancak tabii ki tamamen aşılmaz bir sistem kurmanın mümkün olmadığını da ifade ediyorlar. Özellikle insan, yani bilgisayar kullanıcısı faktörü, güvenlik konusundaki en zayıf halka olarak kalmaya devam edecektir.
