Anasayfa Haber Işıkla Çalışan Yongalar Veri Depolamada Çağ Açabilir

Işıkla Çalışan Yongalar Veri Depolamada Çağ Açabilir

Araştırmacılar günümüzde kullanılandan 100 kat daha hızlı veri transferi sağlayabilecek ışık tabanlı yonga geliştirdiler.

Günümüzde SSD’ler gerçekten çok hızlı veri transferi yapabiliyorlar ve gelişen teknoloji ile her geçen gün daha hızlanıyor. Lakin eğer veri transferleri elektronik yongalar yerine ışık tabanlı fotonlar ile yapılsaydı, bugün hızlı olarak nitelendirdiğimiz SSD’ler kaplumbağa gibi kalırdı. İngiltere’nin Oxford ve Almanya’nın Karlsruhe Enstitüsünden bir araştırmacı grubu, ışık tabanlı veri transferini mümkün kılan bir çalışma gerçekleştirdiler.

Elektronik yonga tabanlı veri transferlerinde elektronların birbirlerine teması nedeniyle ısı ve direnç oluşumu meydana geliyor ve bu da kullandığımız cihazın belli bir hızı aşamamasına sebep oluyor. Işık yoluyla transferde ise bu problem ortadan kalkıyor. Bugün herhangi bir teknoloji marketinden alabileceğiniz yeniden yazılabilir DVD’lerde germanyum, antimon ve tellür maddelerinin alaşımıyla oluşturulan “GST” adlı bir malzeme kullanılıyor. Bu madde lazer ile temas edildiği zaman yapısı değişiyor ve böylece istediğiniz verileri DVD’nize yazabiliyorsunuz.

Araştırmacılar “dalga kılavuzu” adlı bir teknoloji kullanarak ışığın silikon-nitrür malzemesinden doğruca geçebilmesini sağlayan bir yonga ürettiler. Nano ölçekte GST materyali ile kaplanan bu yongaya yüksek güçlü lazer tutuldu ve lazerin GST malzemeyi bir saniyeden kısa bir sürede eritip yeniden eski haline getirebildiği gözlemlendi. Yani çok hızlı bir şekilde ve kalıcı olarak veri yazmak ve okumak mümkün olabiliyor.

Fotonik depolama birimlerinin elektronik yongaları yakalaması için gidilecek çok uzun bir yol var. Öncelikle Flash depolama ile rekabet edilebilmesi için ışık tabanlı yongaların 100 kata kadar küçültülmesi gerekiyor. Ancak araştırmacıların söylediğine göre bu teknoloji ile günümüzde kullandığımıza kıyasla 100 kat daha hızlı veri transferi elde edilebileceğinden, çalışmaların devam etmesi de kaçınılmaz görünüyor.