WASD Nasıl Ortaya Çıktı?

Günümüzde PC oyunculuğunun vazgeçilmezi olan WASD tuş kombinasyonu nasıl ortaya çıktı, hiç merak ettiniz mi?

Hayatının önemli bir bölümü PC’de oyun oynayarak geçmiş çoğu oyuncu için WASD, sadece yön tuşları değil aynı zamanda elini klavyeye koyduğunda sol el parmaklarının otomatik olarak yerleştiği tuşlardır. WASD kombinasyonu o kadar uzun süredir kullanılıyor ki, bugünlerde bu kombinasyonu varsayılan olarak sunmayan oyunlara kötü gözle bakılıyor.

WASD kombinasyonunu ilk kimin kullandığını bilmiyoruz ancak kimin popüler hale getirdiğini biliyoruz: Dennis “Thresh” Fong. Özellikle Quake dünyasında oldukça popüler bir isim olan Dennis Fong, WASD trendinin oyun dünyasına yayılmasının en büyük sorumlularından.

Fong, 1997 yılında gerçekleştirilen ilk ulusal Quake turnuvasının galibi. Kendisi turnuvayı kazandıktan sonra, John Carmack’in Ferrari 328’ini evine götürmesi ile tanınıyor. Fong, turnuva finalinde Tom “Entropy” Kimzey’i, Castle of the Damned bölümünde mağlup etti. Bu maçta Fong’un sağ eli farede, sol eli ise WASD tuşlarındaydı.

Fark edeceğiniz üzere Fong’un WASD şampiyonluğu, FPS türünün ortaya çıkışından yaklaşık 5-6 yıl sonrasına tekabül ediyor. Doom, Wolfenstein gibi ilk FPS’lerde fare kullanımı oldukça azdı.Klavyedeki tuş dizilimi oyuncular tarafından rastgele ayarlanıyordu.

Fong, klavye ve trackball kullanan abisi ile oynadığı bir Doom maçını kaybetmesi sonucu, oynayış tarzını değiştirmeye karar veriyor ve klavye fare ikilisine geçiş yapıyor. Klavye fare kombinasyonuna geçiş yaptıktan sonra yeteneğinin hızlı bir şekilde geliştiğini fark eden Fong, o aşamadan sonra bir daha maç kaybetmediğini belirtti.

Fong, WASD kombinasyonuna ulaşana kadar WADX gibi birden fazla alternatif yol denemiş ve en nihayetinde bugün alıştığımız yön tuşlarında karar kılmış. O zamanlar FPS oyunlarında WASD dışında pek çok farklı yön takımı kullanılıyordu. ESDF oldukça popülerdi. ZXC de bir diğer sıkça kullanılan kombinasyonlardan biriydi. Ancak Fong’un başarısı WASD’nin günümüzde en baskın yön takımı olmasını sağladı.

Fong kesinlikle kombinasyonu kendinin icat etmediğini belirtiyor. Diğer pek çok oyuncu gibi kendi de WASD’yi bir başkasından görüp kullanmaya başlamış. Ancak şüphesiz ki profesyonel oyunculuğun oldukça yeni olduğu yıllarda Fong’un bu kombinasyonla bir turnuva kazanması, WASD’nin popülaritesine ciddi bir katkı sağladı.

WASD kombinasyonunun popülaritesinin artması John Carmack’in gözünden de kaçmadı. Quake 2 yayınlandığında, WASD kombinasyonunu kullanan bir konfigürasyon dosyası olan thresh.cfg ana oyuna eklendi. Bu sayede WASD kombinasyonunu kullanmak isteyenler exec thresh.cfg komutunu girerek WASD kombinasyonunu seçebiliyordu.

1997 yılında yayınlanan Quake 2, her ne kadar WASD’nin yaygınlaşması için önemli bir adım olsa da, WASD halen varsayılan tuş kombinasyonu değildi. WASD’nin ilk defa bir FPS oyununda varsayılan olarak sunulması için bir yıl daha geçmesi gerekti. 1998’de ilk Half-Life yayınlandığında WASD oyun dünyasına resmi girişini yaptı.

Half Life’ın yayınlanmasından kısa bir süre sonra Starsiege Tribes da WASD’yi varsayılan olarak kullanmaya başladı. Bu iki oyunu 1999’da Quake 3 ve 2000’de Daikatana takip etti.

WASD yükselişe geçmişti ve arada bir çıkan System Shock 2 gibi oyunlar kendi kombinasyonlarını sunsa da, WASD hareketi durmak bilmedi. Kombinasyonu oyun dünyasına kazınması ise 2004’te yayınlanan World of Warcraft sayesinde gerçekleşti. Artık milyonlarca PC oyuncusu için WASD varsayılandı. Sonradan çıkan FPS, aksiyon, RPG oyunları bu trendi devam ettirdi.

Ancak WASD artık PC oyunculuğunun beylik tuş takımı olsa da, Gabe Newell bunu halen reddediyor. Açık bir şekilde ESDF kombinasyonunu tercih ettiğini belirten Newell, aslında bu konuda pek yalnız sayılmaz. Halen bazı oyun forumlarında WASD-ESDF tartışmalarının döndüğünü görebilirsiniz.

Bir diğer alternatif olan ASXC ise Half-Life’ın bölüm tasarımcısı Dario Casali tarafından öneriliyor. Casali, WASD’nin kendisine tuhaf geldiğini, ASXC’nin daha doğal hissettirdiğini belirtiyor. Ancak pek çok oyuncunun kendisine katılmadığının da farkında.