Anasayfa Makale Rogue One – Bir Star Wars Hikayesi

Rogue One – Bir Star Wars Hikayesi

Rogue One gerçekten de Star Wars sevenleri memnun edebilecek bir film mi, bu sorunun cevabını aradık.

Disney, Lucas şirketleri ve Star Wars ismini aldıktan sonra, serinin hayranlarını hem heyecan, hem de hüzün sarmıştı. Sinema tarihinin babalarından George Lucas emekli olurken, çocuğunu yabancılara büyütmeye vermişti. Disney’in Genişletilmiş Evren (20 yıllık oyun, film, çizgi roman vb) materyalleri sıfırlaması gibi pazarlama kararları çok tartışıldı. Star Wars evrenine eklenecek 3 yeni film dışında, seri dışında kalacak ara filmlerin duyurulmasıyla birlikte hayranlar sosyal medya üzerinde tam anlamıyla ayaklanma çıkardı.

Lucas’ın Hayali İçin İlk Adım

Rogue One, ara yapımlar projesinin ilk ürünü. Ara film fikri aslında Star Wars evreni için yeni bir fikir değil. Lucas 90’larda klasik üçlemeyi elden geçirip tekrar sinemada gösterirken, Shadows of the Empire projesi üzerinde de çalışıyordu. Bölüm 5.5 olarak adlandırılan senaryoda, kahramanlarımızın iki film arasında yaşadıkları anlatılacaktı.

Son anda filmden vazgeçti ama haliyle elinde film için hazırlanmış müzik taslakları, oyuncaklar ve kitaplar kalınca, projeyi kârlı hale getirmek için Shadows of Empire adlı bir oyun hazırladı. Lucas’ın bu hayalden vazgeçmesinin sebebiyse, kitaplar, oyunlar ve çizgi romanlarla devleşen evrenin kontrolünü elinde tutmak için koyduğu kendi kuralıydı.

Bu kurallar doğrultusunda, üzerinde Star Wars yazan hiç bir görsel materyal klasik üçlemenin grafiklerinden ve temposundan daha iyi olamazdı. Bu kısa bilgiyi verdim çünkü çoğu Star Wars sever için, Rogue One üvey evlat muamelesi gören bir yapım. Bu baskı yüzünden film ekibi, sinema tarihinin en sıkıntılı geçen yapım süreciyle uğraşmak zorunda kaldı.

Rogue One Gerçek Star Wars Sayılır Mı?

Disney fanatikleri kızdırmamak için Rogue One’ı Star Wars ana başlığıyla sunmadı. Filmde de zaten bunu görüyoruz, klasik kayan yazılarla film başlamıyor. Bölüm 3: Sith’in İntikamı ve Bölüm 4: Yeni Bir Umut arasında kalan bir boşluğu doldurmak için hazırlanmış bir senaryo var karşımızda. Ama senaryonun en güzel kısmı, üst metinde değil alt yapıdaki detaylarda gizli. Rogue One tüm evreni bir birine bağlıyor. Filmi izlerken hem Star Wars hissi yaşıyorsunuz, hem de karşınızda serinin 7 filminden farklı bir yapım var.

Bu konuda canımı en çok sıkan, John Williams ezgileri olmadan müziklerin etkisini yitirmiş olması. Michael Giacchino güzel besteler yapmış ama, müzikler diğer Star Wars filmlerindeki gibi görselliğin bir parçası değil. Haliyle karşımızda Star Wars evreninde geçen, genişletişmiş evren romanları ve oyunlar gibi ayrı bir hikaye var.

Rogue One Mutlaka İzlenmeli Mi?

Elimizde görsellik ve oyunculuk olarak zirve yapmış bir film var. Tempo yükseliyor, iniyor, duygusallaşıyor, şaşırtıyor ve bizi eski güzel Star Wars günlerine götürüyor. Yıllar önce aramızdan ayrılan bir oyuncuyu CGI olarak görüyoruz. Lucasfilm ve Disney, sinema tarihinde devrim yaratacak bir çalışma yapmış. O karakter o kadar iyi ki, kimse bu devrimi fark edemiyor bile. Filmden çıkışta, karakterin oyunculuğu ve tavrını konuşuyordu herkes. Diğer oyuncular arasında sırıtmayan, senaryoyu alıp götüren mimik ve jestleriyle performansı değerlendirecek bir CGI karakter var filmde.

Rogue One, hiç tanımadığımız karakterler sayesinde, yıllardır görmediğimiz eski dostlarımızla karşılamamızı sağlıyor. Yeni Bir Umut serinin ortasından başladığı için, Death Star, İmparatorluğun etkileri, karakterler arası derinlik gibi şeyleri izlerken umursamamıştık. Yıllar geçti, hepimiz arkadaş muhabbetlerinde Death Star’ın yapım aşaması ve patlamasıyla ilgili teoriler üretmeye başladık.

Bölüm 3’ün sonunda Death Star’ın yapım aşamasının başladığını görmüştük. Bölüm 4’te ise devasa savaş istasyonu ilk kez gezegen patlatıyordu. İki film arasında Star Wars evrenine göre 20 yıl var. İlk Death Star bu kadar uzun sürede yapılırken, ikincisi nasıl 3 yılda yapılabildi? Herkesin aklındaki bu soru filmin temel senaryosu ve açıklamalar çok mantıklı.

Rogue One, Star Wars severlerin kafalarındaki bazı dogmaları yıkarlarsa çok eğleneceği bir film. Ancak sıradan izleyici için bir anlam ifade etmiyor. Eğlenceli bir uzak aksiyon filmi var karşımızda. Star Wars severler içinse, bu seride sevdiğimiz, dostluk, cesaret, kahramanlık, iyi kötü çatışması, güç tutkusu, mizah ve sinema tarihinin en karizmatik savaş araçlarının aksiyonu var.

Film, sadece klasik üçleme ve yeni üçlemeyi birbirine bağlamıyor. Clone Wars, Rebels, kitaplar ve çizgi romanları da alt metinde tek bir evren haline getiriyor. Diğer 7 filmle göre, ilk 5 içinde yer alabilecek özelliklere sahip.

Öte yandan yazımın sonunda Darth Vader’ı tekrar övmek istiyorum. Bu karakter resmen sinemanın tüm nimetlerini kullanmak için yaratılmış. Konuk oyuncu olduğu filmde bile bir anda tüm görselliği, sesleri ve karizmasıyla dikkatleri üzerine çalıyor.

Sonuç olarak, klasik üçleme tadında, görsel devrim sunan ama Star Wars teması geride kalmış güzel bir film var karşımızda. Star Wars seviyorsanız, mutlaka izleyin.