Apple’ın üretim bantlarını Amerika topraklarına taşıma girişimi pek başarılı olacak gibi görünmüyor.
Amerikan bilişim şirketleri bir süredir üretimlerini yeniden Amerikan topraklarını yapmaları konusunda baskı altındalar. Donald Trump’ın başta Apple olmak üzere teknoloji şirketlerin büyük indirimler önermesi de bu baskıları artırdı. Ancak üretimi yeniden Amerika’ya taşıma konusu Trump’ın seçilmesinden çok önce tartışmaya açılmıştı.
Endüstriyel ve ekonomik casusluk şüphelerine ek olarak, küresel ekonomi vizyonunun çöküşe uğraması da, Amerika dahil pek çok ülkeyi yeni adımlar atmaya zorluyor. Kendi halkı işsiz kalan ve ekonomisi zayıflayan ülkeler, tüm üretimi başka ülkelerde tutma lüksünü kaybetmeye başladılar.
Sonuç olarak başta Apple olmak üzere pek çok dev şirket yeniden anavatan topraklarına dönme konusunu ciddi olarak düşünüyor. Ancak onyıllar boyunca Çin gibi ülkelerde kurulan tedarik ağlarının ve yapılan anlaşmaların yeniden farklı bir kıtada kurulması çok zor görünüyor.
Nitekim Apple’ın Çinli üreticilere götürdüğü iPhone üretimini ABD’ye taşıma teklifleri de pek sıcak karşılanmamış. Foxconn her ne kadar ABD topraklarına yatırım yapmayı olumlu karşılasa da, başta Pegatron olmak üzere diğer üreticiler bunun imkansız olduğu vurguluyor.
Apple ise bir süre önce başlattığı Mac Pro serilerini kısmen de olsa ABD fabrikalarında üretme girişiminde büyük sorunlarla karşılaşmış görünüyor. Gereken altyapıyı yeniden kurmanın yanı sıra, gereken insan gücünü de yeniden yetiştirmek kısa sürede mümkün olmamış. Sonuç olarak Apple’ın Mac Pro üretiminin ciddi biçimde sekteye uğradığı sır değil.
Tüm bunların üzerine bir de Çin devletinin elindeki ekonomik gücü bu şekilde kaybetmeye pek sıcak bakmadığı da biliniyor. Üretimini Çin dışına kaydırmaya çalışan yabancı şirketlere karşı ciddi yaptırımların söz konusu olabileceği fısıldanıyor. Tüm bunlar 2017’nin hayli ilginç olacağına işaret ediyor.
