Anasayfa Makale Dev Macellan Teleskobu: Bilmeniz Gerekenler

Dev Macellan Teleskobu: Bilmeniz Gerekenler

Dünyanın yeni en büyük teleskobu, uzayın bilinmeyenlerine ışık tutacak. Macellan Teleskobu hakkında bilmeniz gerekenleri bu makalede derledik…

20 Eylül 2017 tarihinde Arizona Üniversitesinin Richard F. Carris ayna laboratuvarında üretilen devasa aynalar, dünyanın en büyük teleskobu olan Dev Macellan Teleskobu’nda (Giant Magellan Telescope: GMT) kullanılmak üzere Las Campanas rasathanesine doğru yola çıktı. Brezilya, Güney Kore ve Birleşik Devletler ortaklığında tasarlanan GMT, 2025 yılında tamamlandığında popüler Hubble teleskobuna kıyasla 10 kat daha net görüntüler elde edecek.

Uzay araştırmalarına yeni bir soluk kazandıracak olan GMT projesinde yer alan operasyon sorumlusu Dr. Patrick McCarthy, büyük teleskopları yeni şeyler keşfetmek için inşa ettiklerini söyleyip astronominin diğer bilim dallarına kıyasla daha farklı olduğunu dile getirdi. Çoğu bilim dalının genellikle bilinen sabitler ile çalıştığını belirten McCarthy, söz konusu astronomi olduğunda temel odağın bilinmeyenin keşfine kaydığını ekledi.

McCarthy’e göre Macellan teleskobu 2025 yılında çalışmaya başladığında, uzay araştırmacıları yeni keşifler için şu anda sahip olduklarının çok ötesinde bir imkana sahip olacak. Örneğin GMT sayesinde araştırmacılar farklı yıldız sistemlerinde yer alan gezegenleri çok daha detaylı bir şekilde inceleyip bu gezegenlerin su ve kara, hava ve biyokimya kompozisyonlarını inceleyip yaşanabilir gezegenleri daha kolay tespit edebilecek.

Dev Olması Önemli mi?

GMT’nin sahip olduğu devasa boy, teleskobun kalite seviyesini etkileyen en önemli faktörlerden biri. Bundan 6 yıl sonra kullanıma sunulduğunda dünya üzerinde yer alan en geniş rasathaneye dönüşmesi beklenen GMT, her biri yaklaşık 8.2 metreden oluşan 6 adet yekpare aynadan oluşuyor. Baştan sona yaklaşık 25 metre olan teleskop, 368 metre karelik bir alanı kaplayacak.

GMT organizasyonu başkanı Dr. Robert Shelton tarafından açıklanan verilere göre teleskopta kullanılan aynaların her biri 7 yıllık birer üretim sürecinden geçmiş durumda. Shelton aynalarda kullanılan ve sadece Japonya merkezli Ohara Corporation tarafından üretilen borosilikat camın üretimi için bile en az bir yıl gerektiğini ekledi. Bir ayna için yeterince cam üretildikten sonra cama parabolik bir şekil vermek için camlar fırına atılıyor. 6 aylık bir soğutma sürecinden sonraysa uzun yıllar süren ince ayar dönemi başlıyor.

50 Yıl Boyunca Yeni Keşifler

Shelton bu teleskobun önümüzdeki 50 yıl boyunca yeni keşiflerin önünü açacağını belirtti. Bilgisayar ve elektronik sistemlerindeki gelişmeler sayesinde teleskoba sürekli uygulanacak güncelleme ve yükseltmeler sayesinde teleskobun birden fazla nesle yetecek kadar iş yükünü kaldırması bekleniyor.

GMT, ışığı optik ve kızılötesine yakın bir alanda gözlemliyor. Eski teleskopların bu alan içinde çalışması çeşitli sorunlara yol açabiliyordu. Ancak GMT’nin uyarlanabilir dahili optikleri sayesinde bu alanda daha kolay gözlemler yapılabilecek.

Tek Başına Değil

Ancak GMT uzayı tek başına izlemeyecek. Rasathane, en iyi sonuçları elde etmek için yeryüzünde ve yörüngede yer alan diğer teleskoplar ile ortak bir şekilde çalışacak.

Buna örnek olarak Hubble teleskobunu gösterebiliriz. Dünya yörüngesinde yer alan Hubble, morötesi ışınlar gibi yeryüzünden gözlemlenmesi zor olan spektrumları kolay bir şekilde gözlemleyebiliyor. Öte yandan yeryüzünde yer alan tesisler, elle teleskobun özelliklerini arttırarak diğer spektrumların gözlemlenmesine olanak sağlayabiliyor.

Yörüngedeki yerini aldıktan sonra GMT, gözünü uzak sistemlerdeki gezegenlerin yanı sıra güneş sistemimize de çevirebilir. Dev teleskobun hali hazırda güneş sistemimizdeki gezegen ve ayları çevreleyen uzay araçları tarafından elde edilen bilgileri doğrulama ve iyileştirme amacıyla kullanılabileceği düşünülüyor.

The Large Synoptic Survey

GMT ekibi ayrıca The Large Synoptic Survey teleskobu ile ortak çalışmalar yürütmeyi planlıyor. Şu anda inşa aşamasında olan bu teleskop, her birkaç günde bir gökyüzünü hareketli nesneler ve parlaklık değişimleri için tarayacak. Ardından da GMT ile, tespit edilen bu cisimler daha detaylı bir şekilde incelenebilecek.

Dr. McCarthy bu aşamadan sonra teleskop yarışının boyut üzerinden devam edeceğini ifade etti. Bundan 15-20 yıl önce Avrupa’da 100 metrelik bir teleskobun geliştirilmeye başlandığını ancak çeşitli sebeplerden dolayı bu boyutun küçültüldüğünü belirten McCarthy, insanoğlunun 100 metrelik teleskop üretmesinin an meselesi olduğunu da ekledi.

En Büyük: Peki Ne Zamana Kadar?

Macellan teleskobu, yörüngeye ulaştığında dünyanın en büyük teleskobu unvanını kazanacak. Ancak bu unvanı kaybetmesi tahmin edilenden daha kısa sürebilir. Zira European Southern rasathanesinin çok geniş teleskop olarak adlandırdığı ve 978 metre karelik bir alan kaplayan ELT teleskobunun ona yakın zamanlarda yörüngeye fırlatılması bekleniyor.

Her ne kadar en büyük teleskop unvanına çok uzun süre sahip olamayacak olsa da, Macellan teleskobu uzun yıllar boyunca güncellemeler ve yükseltmeler almaya devam edecek. Adaptif optik teknolojisinde yaşanacak gelişmeleri ve yeni yeni ortaya çıkmaya başlayan fotonik teknolojileri örnek gösteren McCarthy, kuantum seviyesinde çalışan ve her bir fotonu verimli bir şekilde kullanan küçültülmüş optik sistemler ile fotonik uygulamalarda yeni bir çağın başlayabileceğini dile getirdi.

Kafa Ayarı #42 – Derin Uzay Madenciliği