Yapılan araştırmaya göre 2016’daki elektronik geri dönüşüm yeterli değil.
Günümüzde çevreyi ve enerjiyi korumak için farklı çalışmalar yapılıyor. Faturaların kağıda basılmaması ve sürdürülebilir enerji üretimine ağırlık verilmesi gibi konular önem kazanırken, aynı titizliğin elektronik atık tarafında sergilenmediği ortaya çıktı.
Elektronik atıkların geri dönüştürülmemesi, hem üretiminde kullanılan enerjinin boşa gitmiş olması, hem de malzemenin yok olması anlamına geliyor. Bu atıklar aynı zamanda doğaya zarar da veriyor.
Yapılan araştırmaya göre 2016 yılında 44.7 milyon ton elektronik cihaz çöpe atıldı. Bu cihazların yalnızca %20’lik bir kısmının geri dönüşümden geçirildiği belgelendi. %4’lük bir kısmın gelir düzeyi yüksek ülkelerde çöpe atıldığı bilinirken, %76’lık (34.1 milyon ton) kısmın ne olduğu hakkında bir bilgi yok. Bu dilime dahil olan elektronik artıkların çöpe gitmiş, satılmış, takas yapılmış veya yetersiz koşullarda geri dönüştürülmüş olabileceği düşünülüyor.
İsviçre, İsveç ve Norveç geri dönüşümde lider
Bölgeler arasında da elektronik atık miktarı farkı bulunuyor. Afrika’da tüm elektronik atıkların yalnızca %5’inin bulunduğu ve bunların hiçbirinin geri dönüştürülmediği belirtiliyor. Avrupa ve Rusya elektronik atıkların %28’ini üretiyor ve %35’lik bir geri dönüşüm oranına sahip. İsviçre, İsveç ve Norveç’te geri dönüşüm oranları ise %70. Amerika elektronik atıkların %14’ünü üretiyor ve %25’ini geri dönüştürüyor. Çin’de bu oranlar %16 ile %18 seviyesinde.
2007’de dünya nüfusunun %20’sinin internete bağlanabildiği biliniyordu. Bu oran, günümüzde %30 seviyesine çıkmış. Geri dönüşüm çalışmalarının, bu artışın gerisinde kaldığı belirtiliyor.
Akıllı telefonlar büyük problem
Akıllı telefonların kısa yaşam döngüsü elektronik atık probleminin büyük kısmını oluşturuyor. Akıllı telefonlar ortalama 2 yılda bir değiştiriliyor. Cihazların küçülmesi daha az malzeme kaybına yol açsa da, kısa yaşam döngüsü bol miktarda atığın ortaya çıkmasına sebep oluyor.
45 milyon tonluk elektronik atığın 1 milyon tonunu adaptörler oluşturuyor. Adaptörlerin modası geçmesi veya eskimesi gibi bir durum söz konusu olmadığı için, bu cihazların standartları hakkında geliştirmeler yapılması gerektiğine inanılıyor.
