Universal Robots, 16 – 18 Ekim 2018 tarihleri arasında İstanbul WOW Convention Center’da düzenlenen 2018 Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi’ne katıldı.
Türkiye’de üretimdeki robot teknolojisini masaya yatırmak amacıyla 16 – 18 Ekim 2018 tarihleri arasında İstanbul WOW Convention Center’da bu yıl 4’üncü kez düzenlenen 2018 Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi’ne sektör profesyonelleri ile fabrikaların üretim, yatırım ve satın alma süreçlerinden sorumlu okuyuculardan çok sayıda katılım sağlandı.
Universal Robots, zirvede robot teknolojisinin hem Türkiye’de, hem de dünyada gelişimine dair izlenimlerini paylaşırken, sürpriz yenilikleri de sergiledi. Zirvede Universal Robots’un serisi ile yeni e-Series cobot’ların alma-bırakma, etiketleme, kalite kontrol, cıvatalama, polisaj, kameralı sistem, montaj, paketleme ve paletleme uygulamaları yakından görüldü. Universal Robots’un UR+ çözümleri, UR Akademi ve UR Uygulama Mimarı hakkında detaylı bilgi verildi.
“İnsan-makine iş birliğini herkese ulaştırıyor”
Gıda, yiyecek, içecek, ilaç, ambalaj ve hızlı tüketim sektörlerine sunduğu robotlu çözümlere dair açıklamalar yapan Universal Robots Türkiye Satış Geliştirme Yöneticisi Kandan Özgür Gök; “Robotlu sistemlerin gelişimi yaklaşık 40 yıldır devam ediyor. Teknolojinin hızlı değişimi endüstriyel robotları da direkt etkiliyor. Bu değişimle birlikte konvansiyel robotların yanı sıra yeni nesil robotlar hayatımıza giriyor. Dünyanın bir numaralı kolaboratif robot üreticisi olan Universal Robots, bu değişime öncülük eden firmaların başında geliyor. Çünkü insanlarla beraber iş birliğine dayalı çalışan kolaboratif robotların hayatımıza girmesini, bu teknolojide sürekli otomasyon bariyerini belirleyerek insan-makine iş birliği ile üretimin dünyada ve Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlıyor” dedi.
“2021’de kurulu robot sayısı 3,5 milyona ulaşacak”
Robot kullanımıyla ilgili rakamsal istatistiklere değinen Gök; “Örneğin, Uluslararası Robotik Federasyonu’nun verilerine göre; dünyada imalat sektöründe kullanılan robotların sayısının yaklaşık 2 milyon civarında, Türkiye’de ise bu sayının yaklaşık 10-15 bin aralığında olduğu görülüyor. Hatta 2021’de rakamın tüm dünyada 3,5 milyona çıkabileceği öngörülüyor. Türkiye açısından baktığımız zaman 1990’lı yılların sonlarına doğru robotlu otomasyon sistemlerinin kullanılmaya başladığını görüyoruz. Ancak Türkiye’deki ekonomik koşullar ve endüstri altyapısı, bu konudaki ihtiyaçların hazır olmaması vb. sebeplerle robotlu otomasyon daha hızlı olması gereken ilerlemesini gerçekleştiremedi. Şimdi ise gelişen teknolojiler, dünya pazarındaki kalite, üretimin standart olması ve maliyetlerin düşürülmesi gibi etkenler robotun kullanılmasıyla ilgili gereklilikleri giderek artırıyor. Universal Robots olarak da bu değişime, gelişime yön veriyor ve klasik üretim yöntemlerini fark yaratan teknolojilerle ileri taşıyoruz” dedi.
