Sanal Gerçeklik pazarının 2025 yılına kadar 80 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
VR pazarı, oyun sektörüyle dikkatleri üzerine çekse de sağlıktan, havacılığa, endüstriyel üretimden eğitime ve perakendeye kadar birçok sektörde proje geliştirme maliyetlerini düşürmek, müşterilere farklı bir deneyim sunmak, öğrenme ve oryantasyon süreçlerinde verimliliği artırmak ve süreci kısaltmak gibi pek çok fayda sağlıyor.
SuperData’nın yaptığı araştırmaya göre, sanal gerçeklik kullanan şirketlerin yüzde 71’i VR’ı personel eğitimleri için kullanıyorlar. XR (AR+VR+MR) eğitim teknolojisini benimseyen şirketlerin, eğitmenler, özel öğrenme alanları ve uzak tesislere seyahatlerle birlikte geleneksel eğitime harcanacak 13,5 milyar dolar bütçeden tasarruf etmesi öngörülüyor.
IDC’nin öngörüsüne göre ise, AR/VR pazarının 2022 yılına kadar toplamda 32,9 milyar dolarlık bir değere ulaşması bekleniyor. Pazarı eğlence sektörü domine ediyor gibi görülse de bu sektörün pazar payının 2017’de yüzde 78 iken 2019’da yüzde 59’a gerilediği görülüyor. Buna karşılık yatırımların yoğunlaştığı eğitim, sağlık ve emlak sektörlerinde ciddi artışlar gözlemleniyor.
VR başlıklarının yüksek teknolojisinin kaliteli ve ihtiyaçları karşılayacak içeriklerle birleştiğinde sağlayacağı iş ve maliyet faydalarının oldukça yüksek olduğunu ifade eden HTC Türkiye Ülke Müdürü Batuhan Başal, “Bu nedenle birçok global marka VR teknolojisini nasıl kullanabileceği konusunda kafa yormaya başladı. Hatta başarılı sonuçlar sunan projelere imza atanların sayısı da her geçen gün artıyor. Örneğin, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. de uçak teknisyenlerinin eğitimlerini VR üzerinden vermeye başladı. Eğitim için sanal, artırılmış ve karma gerçekliği keşfetmeyen kurumlar yakında rakipleri tarafından geride bırakılacak.” dedi.
Kullanıcılar için en önemli sorunlardan birinin kaliteli içeriklere erişim olduğunu belirten Başal, HTC olarak bu soruna çözüm sunmak ve VR’ın kullanım alanlarını genişleterek Viveport’u hayata geçirdiklerini belirtiyor.
