Synology Türkiye Müdürü Abdurrahman Deveci ile IFA 2019 fuarında bir araya geldik. NAS cihazlarıyla tanıdığımız Synology firmasını daha iyi tanımak için kendisiyle bir röportaj yaptık.
Synology bir teknoloji şirketi ve en çok donanım ürünlerini görüyoruz. Ancak görünenin arkasında aslında 800 çalışanının yüzde 75’i yazılım mühendisi. Yani Synology en çok yazılım üzerinde çalışıyor ve yazılım odaklı bir şirket.
Giriş seviyesinde 1,2 ve 4 yuvalı NAS cihazları, orta seviyede yuva sayısı olarak katlanarak artıyor. Tepede Enterprise modeller ise 180 yuvaya kadar ulaşabiliyor. 100’den fazla ücretsiz uygulama ile desteklenen Synology NAS modellerinin en kritik yönü kontrol yazılımı.
Yazılım güncellemesi politikası nasıl? Ortalama 5 yıl boyunca güncel yazılım ile çalışma süresi söz konusu. Donanım gücü yeterli olduğu sürece yeni özellikler eklenmeye devam ediyor. Sonrasında da kullanmaya devam ediyoruz elbette, ancak artık mevcut özelliklerin ötesine geçmek zorlaşıyor.
Linux tabanlı bir yazılım üzerine kurulu olan sistemde ayrı bir kullanıcı arabirimi mevcut. Bunu diğer videolarımızda da aktarmıştık, görsel ve kolay kullanım sunan bir işletim sistemi bu.
NAS haricinde Router modelleri de var. SRM yani Synology Router Manager yazılımı ile bu cihazlar çok farklı amaçlar ile kullanılabiliyor. Çalışanlar ya da hane sakinleri için özel profiller ve yönlendirmeler belirlemenin ötesinde, bu Router’lar yerel ağ ve sistemler için de önemli roller oynuyor.
Router piyasasında da Mesh Router talebinin artışı söz konusu. Erişimin zor olduğu bölgelere bağlantıyı ulaştırmak için günümüzde güçlü çözümler var. Access Point yani erişim noktalarında alınan sinyal uzatılırken bant genişliği ve internet hızında düşüş oluyor. Ayrıca bozulan AP’ler yüzünden ağ sistemi de aksayabiliyor. Öte yandan Router Mesh sistemlerde ağ çökmeden durum takip edilerek bağlantı yönlendirilebiliyor. Çok daha geniş bir bant üzerinden bağlantı kurulduğu için hız çok daha yüksek. AP’ler arası geçişteki kimlik değişimi de Mesh sistemde olmadığı için aksama olmuyor.
Ev kullanıcılarının 1-4 yuvalı NAS sistemlerine döndüğümüzde temel kullanım alanlarına bakıyoruz. Fotoğrafların, videoların ve diğer medyaların, dosyaların merkezi olarak depolanması ve internet üzerinden dünyanın her yerinden erişilebilir olması sağlanıyor. Peki Cloud’a göre fark ne? Cloud’da sunucu bölgesi uzaksa dosya aktarımı yavaş olabiliyor. Kendi özel bulutunuzu kurduğunuzda ise aynı bölgede hızlı erişebiliyorsunuz. Ayrıca verilerinizi üçüncü partilere değil kendi sisteminize emanet ediyorsunuz.
RAID kurulumlarda ise yedekleme çok daha güvenli hale geliyor. Örneğin bu kurulumda disklerde arıza olsa bile veriler korunabiliyor. Ayrıca Hyper Backup gibi uygulamalar ile Incremental Backup yapılabiliyor. Bu sayede sadece değişen dosyalar dışarı alınan yedekte güncelleniyor, daha hızlı ve daha verimli bir yöntem.
Ev kullanıcıları Synology Moments tercih ediyor. Kurumsal kullanıcılarda ise uygulama tercihi değişiyor. Synology High Availability ise aktif ve pasif sunucuların LAN bağlantısı ya da 10 Gbps kartı üzerinden bağlandığı kurulumlara dayanıyor. Aktif sunucuda bir sorun olursa pasif sunucu yedek olarak devreye girebiliyor. Bu sayede her zaman erişilebilirlik sağlanıyor.
2019’da Synology Enterprise çözümlere daha çok önem vermiş. SA3400 gibi SAS diskler ya da FS6400 gibi SSD kullanan, çift işlemcili kurumsal ürünleri örnek gösterebiliriz. US3200 modeli de yolda. Unified Controller’a sahip, SCSI kullanan; kontrolcüleri birbirinin durumundan haberdar olan, çift kontrolcü ile veri ve zaman kaybı olmadan çalışabilen bir model bu.
Synology, Türkiye pazarında bütün yeni ürünlerini sunuyor ve bir pazar ayrımı yapmıyor. Pek çok büyük şirketin ne yazık ki global olarak tanıttığı ürünler, her zaman Türkiye’de satışa sunulmuyor. Bu açıdan Synology özellikle internet sitesinde görülen ve tanıtılan modellerin yerel pazarlarda ulaşılabilir olmasına önem veriyor.
Synology bir yandan da Türkiye YouTube kanalını kurdu ve yeni ürünlerini burada anlatmayı sürdürüyor. Buradan ulaşabilirsiniz: Synology Türkiye YouTube kanalı…
