Anasayfa Makale RAM Nedir?

RAM Nedir?

RAM Nedir

Bu yazımızda, bilgisayar bileşenlerinin temel yapı taşlarından biri olan RAM’lerin ne işe yaradığına, türlerine ve performansa olan etkisine bakıyoruz.

RAM’in Açılımı Nedir ve Ne Anlama Gelir?

RAM, “rastgele erişilebilir bellek” ifadesinin kısaltmasıdır ve bilgi-işlemin en temel öğelerinden biridir. RAM, bilgisayarınızın mevcut durumda üzerinde çalıştığı verileri depoladığı geçici bir bellek bankasıdır, hızlı bir şekilde erişilebilmesi için verilerin kolayca erişilebilir olmasını sağlar ve bu da işlemcinizin acil görevleri tamamlamak için uzun vadeli depolama birimine gitmesi gerekmediği anlamına gelir.

İster masaüstü bilgisayar (Windows, MacOS ya da Linux işletim sistemi barındıran), tablet veya akıllı telefon, isterse de nesnelerin internetine yönelik bir bilgi-işlem cihazı (akıllı televizyon vb.) olsun, her bilgi-işlem cihazı bir RAM’e sahiptir. Hemen hemen tüm bilgisayarların, daha uzun süreli erişim için bir kalıcı depolama birimleri de vardır. Ancak iş süreçleri RAM üzerinde tamamlanır.

RAM Nasıl Çalışır?

RAM’in açılımındaki “rastgele erişim” terimi, herhangi bir depolama konumuna -diğer bir deyişle herhangi bir bellek adresine- doğrudan erişilebilmesi anlamına geliyor. İlk olarak “rastgele erişilebilir bellek” terimi, normal çekirdek belleğini çevrim dışı bellekten ayırmak için kullanılmıştı.

Çevrim dışı bellek, genel olarak belirli bir veri parçasına yalnızca adresin, bandın başlangıcından başlayarak sıralı olarak konumlandırılmasıyla erişilebildiği manyetik bant olarak adlandırılır. RAM, verilerin depolanmasına ve belirli konumlardan doğrudan alınmasına olanak sağlayacak şekilde düzenlenir ve kontrol edilir. RAM, verilerin direkt olarak belirli konumlara depolanmasına ve belirli konumlardan alınmasına olanak sağlayacak şekilde düzenlenir ve kontrol edilir.

Bununla birlikte sabit sürücü ve CD-ROM gibi diğer depolama türlerine de doğrudan ya da rastgele erişilir, ancak rastgele erişim terimi bu diğer depolama türlerini tanımlamak için kullanılmaz.

RAM, kavramsal açıdan her kutunun 0 veya 1 tutabildiği bir dizi kutuya benzer. Her kutunun, sütunlar ve satırlar boyunca sayılarak bulunan benzersiz bir adresi vardır. Bir RAM kutusu grubuna dizi denir ve buradaki her kutu, bir hücre olarak bilinir. Belirli bir hücreyi bulmak için RAM denetleyicisi, sütun ve satır adresini yonganın üzerine kazınmış ince bir elektrik hattına gönderir. Bir RAM dizisindeki her satır ve sütunun kendi adres satırı vardır. Okunan tüm veriler, ayrı bir veri satırında geriye doğru akar.

RAM fiziksel olarak küçüktür ve mikroçiplerden oluşur. Aynı zamanda tutabileceği veri miktarı açısından da küçüktür. Günümüzde tek bir RAM modülü pratik olarak 64 GB hafızaya sahip olabilirken, bir sabit disk ise 10 terabayta kadar veri depolayabilir.

Öte yandan bir sabit sürücü, verileri bir vinil plak gibi görünen manyetize yüzeyinde depolar. Alternatif olarak bir SSD ise verileri RAM’in aksine geçici olmayan bellek yongalarında depolar. SSD’ler sürekli güce bel bağlamazlar ve bundan dolayı da güç kapatıldığında verileri kaybetmezler.

RAM mikroçipleri, bellek modüllerinde bir araya toplanır. Bunlar, bilgisayarın ana kartındaki yuvalara takılır. Anakart yuvalarını işlemciye bağlamak için bir veri yolu ya da bir dizi elektrik yolu kullanılır.

Çoğu bilgisayar, kullanıcıların belirli bir sınıra kadar (anakartın desteklediği limite kadar) RAM modülleri eklemesine olanak tanır. Bir bilgisayarda daha fazla miktarda RAM’e sahip olmak, işlemcinin sabit diskten veri okuması gereken işlemlerin sayısını azaltır; ki bu, RAM üzerinden veri okumaya kıyasla çok daha uzun süren bir işlemdir. RAM’e erişim süresi nanosaniye cinsinden, depolama belleği erişim süresi ise milisaniye cinsindendir.

RAM Hangi İşler İçin Kullanılır?

RAM, bilgileri anında işlemek için kullanılır. Bir elektronik tabloyu sıralamak ya da ekranda görüntülemek gibi belirli bir görevi gerçekleştirmek istediğinizde, bilgisayar işletim sistemleri, bu işlemi gerçekleştirmek için verileri sabit diskten RAM’e yükler. Bu verilerle aktif olarak çalışmayı bitirdiğinizde ise bilgisayar (bazen sizin talimatınızla) bu verileri uzun süreli depolama birimine kaydeder.

Örneğin, bir elektronik tabloyla çalışmak istediğinizi varsayalım. Excel’i başlattığınızda, bilgisayarınız bu uygulamayı RAM’e yükler. Sabit diskinizde depolanmış olan mevcut bir elektronik tabloyu yüklediğinizde, işletim sistemi bu bilgiyi de RAM’e kopyalar. Ardından Excel üzerinde çalışmaya başlayabilirsiniz. Çoğu durumda bilgisayar çok hızlı yanıt verir, çünkü RAM son derece hızlıdır.

Elektronik tabloyla işiniz bittiğinde ise Excel’e onu kaydetmesini söylersiniz ve bu, verilerin sabit diske ya da başka bir uzun süreli depolama birimine kopyalandığı anlamına gelir. Eğer elektronik tabloyu kaydetmeyi unutursanız ve güç kesintisi olursa, tüm çalışmanız yok olur, çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi RAM geçici bir depolama birimidir. Son olarak uygulamayı kapattığınızda, bilgisayarın işletim sistemi onu RAM’den çıkarır ve böylece bir sonraki işiniz üzerinde çalışabilmeniz için RAM üzerindeki alan boşaltılmış olur.

RAM
RAM Modülleri

RAM kullanım amaçlarından biri, önceden erişilen bilgilerin çok daha hızlı bir şekilde erişilebilir olmasına yardımcı olmaktır. Bilgisayarınızı ilk kez açıp PowerPoint veya Spotify gibi herhangi bir uygulamayı başlattığınızda, bu uygulamanın yüklenmesi biraz zaman alır. Ancak bu uygulamayı kapatıp yeniden başlatırsanız, program neredeyse anında açılır. Bunun nedeni, uygulamanın sabit disk yerine önemli ölçüde daha hızlı olan RAM’den yüklenmesidir.

RAM’in kullanımına yönelik örneklerden biri de işletim sisteminin işlevlerinde kendini gösterir. Örneğin Windows işletim sistemi kullanıyorsanız, görüntüleri ekranınızda görüntülemek gibi temel işlevler, işletim sisteminin sık sık kullandığınız cihazlara süper hızlı erişime ihtiyacı olduğundan RAM’e kopyalanır. Yine de her aygıt sürücüsü anında RAM’e yüklenmez, ancak çoğu yüklenir.

RAM’in kullanım şekline başka bir örnek ise kullanım şablonlarınızı kaydeden “SuperFetch” adı verilen bir Windows özelliğidir. Mevcut kullanımıza bağlı olarak Windows, bilgisayarınızı açtığınızda belirli uygulamaları ve dosyaları RAM’e otomatik olarak önceden yükler. Bu özellik, bilgisayarınızla çalışmayı önemli ölçüde daha hızlı hale getirir.

Bir uygulama çok fazla RAM’e ihtiyaç duyduğunda, genellikle size bir ilerleme çubuğu gösterir ya da başka bir durum raporu verir. Bir oyun veya güçlü bir uygulama yüklediğinizde bunun olması yaygın bir durumdur. Örneğin bir oyuna giriş yaptığınızda, bilgisayar; haritalar, karakter modelleri ve nesneler gibi bilgileri RAM’e kopyalarken bir “yükleniyor” ekranıyla karşılaşırsınız. Geliştiriciler verilerin RAM’e kopyalanma sürecini anında gerçekleştiremediklerinde, verilerin RAM’e kopyalandığını bildiğinizden emin olmak için bu “yükleniyor” mesajıyla sizi durumdan haberdar ederler.

Kaç Farklı RAM Türü Vardır?

Birden fazla ana bellek türü mevcuttur. Bunlar şu şekildedir:

DRAM (Dynamic Random Access Memory / Dinamik Rastgele Erişilebilir Bellek): “Dinamik rastgele erişilebilir bellek”, genel olarak bilgi-işlem cihazlarında bulunan RAM türüdür ve daha önce belirtmiş olduğumuz gibi, depolanan verilerin kaybedilmemesi için sürekli güce ihtiyaç duyar.

Her DRAM hücresi, bir elektrik kondansatöründe tutulan bir yüke ya da yük eksikliğine sahiptir.Bu veriler, kondansatörden kaynaklanan sızıntıları telafi etmek için her birkaç milisaniyede bir elektron yüküyle sürekli olarak yenilenmelidir. Bir transistör, bir kondansatörün değerinin okunup okunamayacağını veya yazılıp yazılamayacağını belirleyen bir kapı görevi görür.

SRAM (Static Random Access Memory / Statik Rastgele Erişilebilir Bellek): “Statik rastgele erişilebilir bellek” de aynı dinamik rastgele erişilebilir bellek gibi verileri kaybetmemek için sürekli güce ihtiyaç duyar, ancak DRAM’in yaptığı gibi sürekli olarak yenilenmesi gerekmez. SRAM’de yükü tutan bir kondansatör yerine, transistör, 1 olarak görev yapan bir konum ve 0 olarak görev yapan ikinci bir konuma sahip bir anahtar görevi görür. Statik RAM, bir bit veriyi tutmak için birkaç transistöre ihtiyaç duyar. Buna karşılık dinamik RAM için ise bit başına yalnızca bir tane transistör yeterlidir.

Sonuç olarak SRAM yongaları, eşdeğer miktarda DRAM’e kıyasla çok daha büyük ve daha pahalıdır. DRAM ve SRAM arasında bir kıyaslama yapmamız gerekirse, SRAM önemli ölçüde daha hızlıdır ve DRAM’den daha az güç kullanır. Fiyat ve hız farklılıkları, statik RAM’in, bir bilgisayarın işlemcisi içinde ön bellek olarak çoğunlukla küçük miktarlarda kullanıldığı anlamına gelir.

RAM Türleri
Bugüne Kadar Geliştirilen Bellek Türlerinden Bazıları

DRAM ve SRAM arasında bir kıyaslama yapmamız gerekirse, SRAM önemli ölçüde daha hızlıdır ve DRAM’den daha az güç kullanır. Fiyat ve hız farklılıkları, statik RAM’in, bir bilgisayarın işlemcisi içinde ön bellek olarak çoğunlukla küçük miktarlarda kullanıldığı anlamına gelir.

SDRAM (Synchronous Dynamic Random Access Memory / Senkronize Dinamik Rastgele Erişilebilir Bellek): RAM’ler başlangıçta eş zamanlı ya da başka bir deyişle senkronize değildi, çünkü RAM mikroçipleri bilgisayarın işlemcisinden farklı bir saat hızına sahipti. Ancak daha sonrasında işlemciler daha güçlü hale geldiği ve RAM’ler işlemcilerin veri isteklerini karşılayamadığı için bu bir sorun haline geldi.

1990’lı yılların başında saat hızları, senkronize dinamik RAM veya kısa adıyla SDRAM’lerin piyasaya sürülmesiyle senkronize hale getirildi. Bir bilgisayarın belleği işlemciden gelen girdilerle senkronize edildi ve bu sayede bilgisayarlar, görevleri daha hızlı bir şekilde gerçekleştirebildiler.

Ancak orijinal tek veri hızlı SDRAM (SDR SDRAM) teknolojisi sınırına hızla ulaştı. 2000 yılı civarında ise çift veri hızlı senkronize dinamik rastgele erişilebilir bellek (DDR SDRAM) teknolojisi geliştirildi. Bu RAM teknolojisi, verilerin başlangıçta ve sonda, tek bir saat döngüsünde iki kez taşınmasını sağladı.

Güncel olarak kullanılan bellek teknolojisi olan DDR SDRAM teknolojisi; DDR2, DDR3, DDR4 ve DDR5 ile dört kez gelişim gösterdi ve her yineleme, gelişmiş veri çıkış hızları ve azaltılmış güç kullanımı sağladı. Bununla birlikte her bir DDR sürümü öncekilerle uyumlu değildir. Çünkü her yeni sürümle birlikte veriler daha büyük gruplar halinde işlenmiştir.

GDDR SDRAM (Graphics Double Data Rate Synchronous Dynamic Random Access Memory / Grafik Çift Veri Hızlı Senkronize Dinamik Rastgele Erişilebilir Bellek): GDDR SDRAM, ekran ve video kartlarında kullanılır. DDR SDRAM gibi, bu RAM teknolojisi de verilerin bir işlemci saat döngüsünde çeşitli noktalarda taşınmasını sağlar. Ancak DDR SDRAM teknoloisine kıyasla daha yüksek voltajlarda çalışır ve DDR SDRAM’den daha az katı zamanlamaya sahiptir.

İki boyutlu ve üç boyutlu video oluşturma gibi paralel görevlerde kısıtlı erişim süreleri gerekli değildir ve GDDR teknolojisi, grafik işlem biriminin performansı için ihtiyaç duyulan daha yüksek hızlara ve bellek bant genişliğine ulaşabilir. DDR teknolojisine benzer şekilde GDDR da her biri daha fazla performans ve daha düşük güç tüketimi sağlayan birden fazla nesil boyunca geliştirme sürecinden geçmiştir. GDDR6, en yeni nesil grafik belleğidir.

Ne Kadar RAM’e İhtiyacınız Var?

Bir bilgi-işlem cihazında ne kadar fazla RAM varsa, o cihaz o kadar hızlı çalışır. Bununla birlikte bilgisayarınızdaki her açık uygulama (bir internet tarayıcısındaki sekmeler de dahil olmak üzere) RAM tüketir. Bilgisayarınızdaki RAM miktarı yetersiz kaldığında ise bilgisayarın verileri sabit diskten çekmesi gerekir, ki bu da bilgisayarınızı önemli ölçüde yavaşlatır.

Peki günümüz bilgisayarlarında ne kadar RAM’e ihtiyaç duyulmaktadır? Bu, yaptığınız işin türüne, aynı anda ne kadar fazla işlem gerçekleştirdiğinize ve ne kadar sabırsız olduğunuza göre değişiklik gösterir. Ancak kesin olan bir şey var ki, hemen hemen her durumda sabit disk alanınızdan çok daha az miktarda RAM’e ihtiyaç duyarsınız.

1990’lı yılların sonlarında, Pentium işlemcilerin kullanıldığı dönemlerde nadiren 8 MB’tan daha fazla RAM’e ihtiyaç duyulurdu. Eğer ciddi bir teknoloji meraklısıysanız, 32 MB RAM işinizi rahatlıkla görürdü. Bu miktar, Windows 95’i, Word’ün ilk Windows sürümlerini ve Doom’u çalıştırmak için yeterliydi. Ancak günümüzde ise 17 sekmenin açık olduğu bir internet tarayıcısı bile yaklaşık olarak 1,1 GB RAM tüketiyor.

Görev Yöneticisi
Google Chrome ve Çeşitli Uygulamaların Bellek Kullanım Miktarları

Artık hemen hemen bütün giriş seviyesi dizüstü bilgisayarlar minimum 4 GB bellekle birlikte geliyor. Güncel bir masaüstü bilgisayar toplamak istediğinizde de DDR4 kategorisindeki en düşük bellek miktarı yine 4 GB olarak görünüyor. Giriş seviyesinin sonundaki ve orta seviye dizüstü bilgisayarlarda ve masaüstü bilgisayarlarda 8 GB RAM sunuluyor. Üst seviye bilgisayarların ise 16 GB ve daha yüksek bellek seçenekleriyle satışa sunulduklarını görüyoruz.

Gelelim hangi işler için ne kadar belleğe ihtiyacınız olduğuna:

  • 4 GB RAM: Yalnızca internette geziniyorsanız, temel Office uygulamalarıyla çalışıyorsanız ve belki de kişisel fotoğraf düzenlemeyle biraz uğraşıyorsanız, 4 GB bellek işinizi görecektir.
  • 8 GB RAM: Eş zamanlı olarak birden fazla uygulamayla çalışıp birden fazla işlem gerçekleştiren kullanıcılar ve çok yüksek sistem gereksinimi istemeyen oyunları oynayan oyuncular minimum 8 GB RAM’e sahip bir bilgisayar seçmelidir.
  • 16+ GB RAM: Yüksek sistem gereksinimi isteyen oyunlar oynama, video düzenleme ve programlama gibi bazı görevler doğaları gereği yoğun bir işlem gücü gerektirir. Bundan dolayı da bu tarz işlemler gerçekleştiren kullanıcıların minimum 16 GB RAM’e sahip bir bilgisayara ihtiyaçları vardır.

Bellek Miktarı Yetersiz Kaldığında Ne Olur?

Bilgi-işlem görevlerinin ihtiyaç duyduğu bellek miktarı, bilgisayarınızın sahip olduğu toplam bellek miktarını aştığında, işletim sistemi daha az aktif olarak kullanılan bir uygulamayı geçici olarak sabit diske taşır. Bu uygulamaya geri döndüğünüzde ise onunla çalışabilmeniz için bilgisayarınızın önce bu uygulamanın verilerini sabit diskten alması gerekir. Bu, “sayfalama” ya da “takas” olarak adlandırılır ve bir hayli zaman alan bir işlemdir. Bu süreç, performansta gecikmelere ve kayıplara neden olur.

Eğer 8 GB ya da daha düşük miktarda belleğe sahip bir bilgisayarınız varsa ve bilgisayarınızın yavaş çalışmasından şikayetçiyseniz, RAM’iniz üzerindeki aktif olarak kullanmadığınız uygulamaları düzenli olarak temizleyerek bilgisayarınızın daha hızlı ve daha iyi çalışmasını sağlayabilirsiniz. Aynı zamanda internet tarayıcınızda çok sayıda sekme açıksa, bunlar içerisinden aktif olarak kullanmadığınız sekmeleri kapatmanız da bilgisayarınızın performansında önemli ölçüde artış sağlayacaktır.

Bunların yanı sıra sabit diskten veri yüklerken fazla performans kaybı yaşamamak için hızlı bir SSD’ye sahip olduğunuzdan emin olun. Zira SSD’ler, geleneksel HDD’lerin yerini alarak sektörde bir standart haline gelmeye başladılar bile.

RAM Alırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Oyuncular ya da diğer hardcore bilgisayar kullanıcıları (programlamayla uğraşan profesyoneller ve video editörleri gibi), 3000 MHz’den daha yüksek bir saat hızına sahip DDR4 bellekleri tercih etmeliler. Tabii ki burada en önemli noktalardan biri, bütçeniz dahilinde alabildiğiniz en yüksek saat hızına sahip belleği satın almaktır.

Saat hızlarının haricinde, özellikle oyun oynayan kullanıcıların bellek satın alırken dikkate almaları gereken bir diğer faktör ise gecikmedir. Burada gecikmeden kasıt, bellekte bir komutun girildiği ve yürütüldüğü zaman arasında geçen toplam süredir. Bu sayı ne kadar düşükse, talimatlar arasında o kadar az gecikme olacağından performans da o kadar yüksek olur. Oyuncular mümkün olan en iyi performansı elde etmek için yaklaşık olarak CAS (Column Address Strobe) 15-18 oranında gecikmeli, 4000 MHz’den daha yüksek bir saat hızına sahip bir bellek tercih etmeliler. Normal kullanıcılar için bu değerlerin gözle görülür bir fark yaratması pek olası değildir, ancak oyunlarda bunun farkı hissedilecektir.

RGB RAM
XPG SPECTRIX D50 DDR4 RGB RAM

Bununla birlikte bilgisayarınızın RAM miktarını artırırken dikkat etmeniz gereken unsurlardan biri de Windows sürümünüzdür. 4 GB’tan fazla bellek kullanmak için Windows’un 64-bit sürümüne sahip olmanız gerekir. Çünkü 32-bit Windows sürümleri yalnızca 3,5 GB bellek adresiyle sınırlıdır. Örneğin pek çok Windows 7 kullanıcısı hala 32-bit sürümü kullanıyor.

Ancak az belleğe sahip çok eski bir bilgisayara Windows’un 64-bit sürümünü yükleme konusunda da dikkatli olmanız gerek, çünkü bunun olumsuz bir etkisi olabilir. Windows’taki adresler artık 32-bit yerine 64-bit uzunluğundadır. Bu, her uygulamanın daha büyük bir bellek ayak izine sahip olduğu anlamına gelir. Yani Windows’un 64-bit sürümü, hangi uygulamaları kullandığınıza bağlı olarak %20-50 oranında daha fazla bellek kullanabilir. Bu nedenle 64-bit Windows sürümünün yalnızca daha fazla sistem belleği ile kullanılması anlamlıdır.

RAM ve Sanal Bellek

Bilgisayar özellikle eş zamanlı olarak birden fazla program çalıştırırken bellek miktarı yetersiz kalabilir. İşletim sistemleri ise sanal bellek oluşturarak fiziksel bellek eksikliklerini telafi edebilir.

Sanal bellek sayesinde veriler geçici olarak RAM’den disk depolamaya aktarılır ve bir uygulamayı ve onun verilerini tutan bitişik adresler meydana getirmek için RAM’deki aktif bellek ve sabit disk sürücüsündeki etkin olmayan bellek kullanılarak sanal adres alanı artırılır. Sanal bellek kullanarak bir sistem daha büyük programları ya da eş zamanlı olarak çalışan birden fazla programı yükleyebilir ve daha fazla RAM eklemek zorunda kalmadan, sonsuz belleği varmış gibi bu programların her birinin çalışmasına izin verebilir.

Sanal bellek, RAM’in iki katı kadar adresi işleyebilir. Bir programın talimatları ve verileri başlangıçta sanal adreslerde depolanır ve program yürütüldüğünde, bu adresler gerçek bellek adreslerine dönüştürülür. Sanal belleğin dezavantajlarından biri, verilerin sanal ve fiziksel bellek arasında eşlenmesi gerektiği için bilgisayarı yavaşlamasına neden olabilmesidir. Yalnızca fiziksel bellekte, programlar direkt olarak RAM üzerinde çalışırlar.

RAM ve Flaş Bellek

Flaş bellek ve RAM, katı hal yongalarından meydana gelir. Ancak, yapılma biçimlerindeki farklılıklar, performans özellikleri ve maliyetleri nedeniyle bilgisayar sistemlerinde farklı işlevleri vardır. Flaş bellek, depolama belleği olarak kullanılır. RAM ise depolama biriminden alınan veriler üzerinde çeşitli hesaplamalar yapan aktif bellek olarak kullanılır.

Flaş Bellek
Flaş Bellek

RAM ve flaş bellek arasındaki önemli bir fark, verilerin bütün bloklarda NAND flash bellekten silinmesi gerekmesidir. Bu durum, flaş belleklerin, verilerin birbirinden ayrı bitlerde silinebildiği RAM’lerden daha yavaş olmasına neden olur. Buna rağmen NAND flash bellek, RAM’den daha ucuzdur ve aynı zamanda kalıcıdır. RAM’den farklı olarak güç yokken bile verileri muhafaza edebilir. Daha yavaş hızı, kalıcılığı ve düşük maliyeti nedeniyle flaş bellek teknolojisi, SSD’lerde depolama belleği olarak sıklıkla kullanılır.

RAM ve ROM

Salt okunur bellek ya da daha bilindik ismiyle ROM (Read-Only Memory), yalnızca okunabilen ve üzerine yazılamayan verileri içeren bilgisayar belleği türüdür. ROM, bilgisayar her açıldığında kullanılan ön yükleme programlamasını barındırır. Genel olarak değiştirilemez veya yeniden programlanamaz.

ROM’daki veriler kalıcıdır ve bilgisayar kapatıldığında kaybolmaz. Yani sonuç olarak kalıcı veri depolama için salt okunur bellek kullanılır. Rastgele erişilebilir bellek (RAM) ise verileri yalnızca geçici olarak muhafaza edebilir. Bununla birlikte ROM genellikle birkaç megabayt depolama alanına sahipken, RAM’in depolama alanı ise gigabaytlar ile ifade edilir.

RAM Teknolojilerindeki Trendler

Dirençli rastgele erişilebilir bellek (RRAM veya ReRAM), meydana getirdiği katı ve elektrik geçirmeyen malzemenin direncini değiştirebilen kalıcı bir depolama türüdür. Dirençli rastgele erişilebilir bellek cihazları, farklı voltajlar uygulandığında direncin değiştiği bir memristör barındırır.

ReRAM teknolojisi, bir oksit malzeme tabakasındaki fiziksel kusurlar olan oksijen boşlukları meydana getirir. Bu boşluklar, bir yarı iletkenin elektronlarına ve deliklerine benzer bir şekilde bir ikili sistemdeki iki değeri temsil ederler.

ReRAM, NAND flaş gibi diğer kalıcı depolama teknolojilerine kıyasla daha yüksek bir anahtarlama hızına sahiptir. Bununla beraber ReRAM, NAND flaşa kıyasla daha yüksek depolama yoğunluğu ve daha az güç tüketimi vadeder. Bu durum, ReRAM teknolojisini endüstriyel, otomotiv ve nesnelerin interneti uygulamaları için kullanılan sensörlerde iyi bir bellek seçeneği haline getirir.

Tedarikçi firmalar, yıllar boyunca ReRAM teknolojisini geliştirmek ve çipleri üretime sokmak için mücadele ettiler. Ve nihayet artık birkaç tedarikçi, bu yeni belleklerin gönderimini yapıyor.

RAM teknolojilerindeki tek gelişme ReRAM tarafında değil. Bu noktada 3D XPoint teknolojisi de ön plana çıkıyor. Intel Optane SSD’lerde kullanılan 3D XPoint teknolojisi, sonunda dinamik RAM ve NAND flaş bellek arasındaki boşluğu doldurabilir. 3D XPoint, ayırıcı anahtarların ve bellek hücrelerinin dikey kabloların kesişme noktasında olduğu transistörsüz ve çaprazlayıcı mimariye sahiptir. Bununla beraber 3D XPoint teknolojisi, DRAM teknolojisi kadar hızlı değildir, ancak kalıcı bir bellek türüdür.

Performans ve fiyat açısından 3D XPoint teknolojisi, hızlı, ancak maliyetli DRAM ile daha yavaş ve daha ucuz NAND flaş bellek teknolojisi arasında bir yerdedir. Teknoloji geliştikçe RAM ve depolama arasındaki ayrım bulanıklaşabilir.

Intel Optane SSD
3D XPoint Teknolojisine Sahip Intel Optane SSD

5G ve RAM Pazarı

Şubat 2019’da JEDEC Solid State Technology Association (Katı Hal Teknoloji Derneği), JESD209-5, LPDDR5 (Low Power Double Data Rate 5 / Düşük Güçlü Çift Veri Hızlı 5) teknolojisini yayınladı. LPDDR5, LPDDR4’ün ilk sürümünden %50 daha yüksek olan 6400 MT/sn G/Ç hızında çalışır. Bu, çeşitli uygulamalar için bellek hızını ve verimliliğini önemli ölçüde artırır. Buna akıllı telefonlar, tabletler ve ultra ince dizüstü bilgisayarlar gibi mobil bilgi işlem cihazları da dahildir.

Temmuz 2019’da Samsung Electronics, endüstrinin ilk 12 gigabit LPDDR5 mobil DRAM’ini seri olarak üretmeye başladı. Samsung’un belirttiğine göre, bu yeni LPDDR5 mobil DRAM, gelecekteki akıllı telefonlarda 5G ve yapay zeka özelliklerini aktif hale getirmek için optimize edildi.