PlayStation 4 döneminin sonuna gelirken Sucker Punch yeni oyunu Ghost of Tsushima ile oyunculara farklı bir deneyim sunmayı hedefliyor.
Ghost of Tsushima, PlayStation markasının sürpriz oyunlarından biri oldu. Herkes God of War ve The Last of Us Part II gibi yapımları merakla berklerken, inFamous gibi oyunlardan tanıdığımız Sucker Punch oldukça ilginç mekaniklere sahip, açık dünya samuray oyununu tanıtmıştı.
Oyunu yaklaşır 20 gündür aralıksız bir şekilde oynuyorum. Gerek ana karakterleri, gerekse oyun dünyasıyla ilgili çekici bir yapım olmayı başarıyor Ghost of Tsushima. Seçtiği dönemin oldukça ilginç olması, hikaye ilerleyişinin Akira Kurosava’nın ölümsüz filmi Yedi Samuray ile belli alanlarda paralel olması beni etkilemeyi başardı.
Zaten oyunun menüleri arasında biraz dolaşırsanız görüntü sekmesinin altında Kurosava’nın filmi tadında bir siyah beyaz temayla da oyunu oynayabiliyorsunuz.
Moğol İstilası Tsushima Adasında Başlıyor
Ghost of Tsushima yazısnın başında da belirttiğim gibi 12 yüzyılda yaşanan Moğol istilasını konu alıyor. General Khotun Khan’ın adayı ele geçirmesi ve ada halkının bağımsızlık savaşı bizlere anlatılıyor.
Tsushima, Moğollar ile Japonya’nın kalanı arasında bir kalkan bölge oluşturduğu için adanın bu kadar hızlı kaybedilmesi savaşın yönünü de hızlı şekilde değiştiriyor. Sahilde verilen savaş sırasında yaralanan ve amcası kaçırılan Jin Sakai, arkadaşlarının da yardımıyla Moğolları adadan atmanın bir yolunu bulmak zorundadır.
Elbette bu hiç de kolay olmayacaktır çünkü Moğol generali Khotun Khan, yıllardır bu istilaya hazırlanmaktadır. Japonları ve geleneklerini çok iyi tanıyan ve Japonca da öğrenen Khan, ne adayı ne de Jin’in amcasını kolay kolay teslim etmeyecektir.
Açıkçası büyük bir savaşın küçük bir yönünü anlatmaya çalışan Ghost of Tsushima bu konuda gerçekten de iyi bir iş çıkarıyor. Sağlanan atmosfer ve adanın genel yapısı son derece mistik bir hava oluşturuyor.
Açık Dünya Yapısı Bilindik Ama Eğlenceli
Tamamen bir açık dünya olan oyun aslında yapı olarak FarCry serisine benziyor diyebilirim. Ghost of Tsushima’da senaryo tek bir görev zincirinde değil, farklı hikayelerle anlatılıyor. Çoğu karakterin kendine özel bir görev zinciri bulunuyor. Bu görevleri tamamlayarak adanın direncini artırıyor ve Moğolları zayıflatıyoruz. Elbette tek bir ana senaryo üzerinden gidilmemesi hikayenin odağını sık sık kaybetmenize neden olabiliyor. Genel olarak anlattığı hikayeyi odaksız anlattığı için de karakterlere bağlanmakta zorluk yaşayabiliyorsunuz.
Yine de açık dünyası dolu dolu olan bir yapım Ghost of Tsushima. Haritanın her bir köşesi eşyalar, irili ufaklı görevler, düşman ve dost kampları, kaplıcalar, mistik tapınaklar ve mükemmel bir bitki örtüsüyle kaplı.
Eğer oyunda bir şeyden çok keyif aldıysam bu da açık dünyada dolaşmak diyebilirim. Her bir köşesinden sürpriz çıkan bu dünyada ilerlemek de son derece eşsiz bir yolla yapılıyor.
Normalde haritadan bir noktayı seçer ve ekranda görülen uyarılara göre doğru yoldan hedefinize ilerlersiniz. Ghost of Tsushima’da ise mistik rüzgarlar size hedefinizi gösteriyor. Haritada seçtiğiniz hedeflere giderken mistik rüzgarları izleyerek yolunuzu buluyorsunuz.
Keşfettiğiniz her şeyin size büyük faydası dokunuyor. Bazen eşya üretmek ve geliştirmek için materyal topluyor, bazen yeni yan görevleri açıyor, bazen de gizemli bir tapınakta yolunuzu bulmaya çalışıyorsunuz. Yaptığınız her şey tecrübe puanı olarak size geri dönüyor.
Tecrübe puanlarını yetenek ağacında istediğiniz özelliklere yatırarak kendinize en uygun oynanış stilini de oluşturabiliyorsunuz. Gizlilik, bire bir dövüş ve menzilli savaşlarda bu sayede ciddi avantajlar elde edebilirsiniz.
Örnek olarak Jin bir düşman bölgesine baskın yaptığında düşmanı düelloya davet ediyor. Burada doğru anda üçgen tuşuna basarak tek vuruşta bir kişiden kurtulabiliyorsunuz. Ama ilgili özelliğe yetenek puanlarını basarsanız arka arkaya 3 kişiyi avlıyor ve savaşa çok daha az düşmanla başlıyorsunuz.
Yeteneklerin karakterin gelişimine ve oynanış stiline etkisinin bu kadar büyük olması, oyuncuyu da yeni şeyler keşfetmeye zorluyor. Çünkü biliyorsunuz ki, sonraki yetenek puanı ile alacağınız özellik önünüzdeki savaşları çok daha eğlenceli kılacak.
Oyunun savaş sistemi ise bir Soulslike oyun olan Sekiro’ya hayli benziyor ama Ghost of Tsushima’da savaşlar genellikle çevre hakimiyetine dayanıyor. Sekiro’ya göre çok daha fazla düşmanla aynı anda savaşmanız gerekiyor. İşte yüksek zorluk seviyelerinde bu savaşlardan sağ çıkabilmek için haritanın her bir köşesini araştırmanız çok önemli. Doğru giysi, silah ve yetenek seçimleriyle Jin durdurulamaz bir savaş makinesine dönüşebiliyor.
Yine de oyunda hedefleme sisteminin olmayışı özellikle kalabalık savaşlarda biraz canınızı sıkabiliyor. Çoğu açık dünya aksiyon oyununda gördüğümüz bu özelliği Ghost of Tsushima’da görmemek beni biraz üzdü.
Ghost of Tsushima Türkçe Altyazı ile Geliyor
Gelelim Türkçe dil seçeneklerine. Ghost of Tsushima tamamen Türkçe metin desteği ile piyasaya sürülüyor. Ve açıkçası Bloodborne’dan sonra gördüğüm en iyi Türkçe yerelleştirme Ghost of Tsushima’da bulunuyor. Dili yerelleştiren 23 Studios daha çok dönemin Türk beylerinin dil yapısını kullanmış. Bu seçim oyuna inanılmaz yakışmış.
Ama aynı şeyleri seslendirme için söyleyemeyeceğim. Oyunu doğal olarak Japonca dil desteğiyle oynamak istedim. Ne yazık ki dudak senkronizasyonları İngilizce olduğu için Japonca dublaj sizi iki dakika içerisinde oyundan koparabiliyor. Keşke dudak senkronları Japonca olsaydı da şu güzel hikayeyi orijinal dilinde deneyim edebilseydik.
Sonuç olarak Ghost of Tsushima PS4 döneminin kapanmasına yaklaştığımız yaz aylarında size uzun vakitler geçireceğiniz harika görünen bir oyun alanı sunuyor. Eğer keşfetmeyi seven bir açık dünya meraklısıysanız Türkçe dil desteğiyle kaçırmamanız gereken bir yapım olmuş.