Viking dönemine gittiğimiz Assassin’s Creed Valhalla incelemesi ile karşınızdayız. Yeni Assassin’s Creed oyunu bizlere neler sunuyor? Cevaplar inceleme makalemizde.
Son yıllarda piyasaya sunmuş olduğu Assassin’s Creed oyunlarıyla oyuncuların beklentilerini bir türlü karşılayamayan Ubisoft, şimdi de Viking temalı Assassin’s Creed Valhalla ile karşımızda. Duyurulduğu günden bu yana oyuncular tarafından merak edilen ve oynanış mekanikleriyle oyunculara birçok yenilik vadeden yeni Assassin’s Creed oyununu sizler için derinlemesine inceledik. Peki, Assassin’s Creed Valhalla oyunculara ne kadar iyi bir deneyim sunuyor? Tüm merak ettiklerinizi Assassin’s Creed Valhalla incelemesi ile cevaplıyoruz.
Assassin’s Creed Valhalla İncelemesi
Assassin’s Creed serisi, 2007’deki ilk çıkışından bu yana bizleri Antik Yunanistan, Rönesans İtalyası, Amerika, Kuzey Amerika, Londra, Antik Mısır, ve İstanbul olmak üzere birçok farklı yere götürdü. Bu kısımdaysa dönemin önemli tarihi olaylarını farlı bir açıdan ele gelen Assassin’s Creed, şimdi de bizleri 9. yüzyılın İngiltere’sine götürüyor.
Serinin yeni oyunuyla İskandinav kültürüyle de oyuncuları tanıştıran Ubisoft, bu kısımdaysa Viking döneminin acımasız çağını oyunculara yansıtıyor. Her ne kadar serinin yeni oyunu Origins ve Oddssey’in izinden gidiyor olsa da Valhalla’nın, Assassin’s Creed 2’den sonra en başarılı AC oyunu olduğunu söyleyebiliriz.
Assassin’s Creed Valhalla Hikayesi:
Serinin 22. oyunu olan Valhalla oldukça derin bir hikaye ile karşımıza çıkıyor. Viking temasıyla daha ilk iki günden oldukça başarılı satış rakamlarına ulaşmayı başaran Valhalla’nın, daha ilk dakikalardan Viking döneminin acımasızlığını oyunculara en iyi şekilde yansıttığını söyleyebiliriz.
Oyunda ise bizleri 873’teki Vikingler’in İngiltere istilasının kurgusal bir tarihi karşılıyor. Suikastçi Kardeşliği ile Tapınak Şövalyeleri arasındaki çatışmanın ortasında kalan bir Viking akıncısı olan Eivor’u kontrol ettiğimiz Valhalla’da ise bizleri, oldukça geniş bir harita ve bolca yan görev bekliyor. Her ne kadar bu yan görevler birbirini takip ediyor olsa da, bu görevlerinde bir kurgusal ve farklı bir hikayesi olduğunu da belirmekte yarar var.
Norveç’ten İngiltere topraklarına kadar uzanan hikayenin uzunluğuna gelecek olursak, bizleri ortalama 60 saat uzunluğundaki bir hikaye karşılıyor. 60 saatlik hikaye deneyimini de oldukça başarılı oyun atmosferi ve hikaye anlatımıyla süsleyen Ubisoft, bu kısımda uzun yıllardır özlediğimiz AC deneyimini bizlere yaşatmayı başarıyor.
Assassin’in Creed Valhalla Oynanışı: Fragman Kadar İyi mi?
Vikinglerin dünyasını ve yaptıkları tüm cesur şeyleri merak ettiyseniz, Eivor olarak Norveç’e ayak bastığınız andan itibaren Valhalla’ya hayran kalacağınızı söyleyebilirim. Oynanış kısmında sinematik bir deneyim sunan Valhalla, silah ve ekipman çeşitliliğiyle oldukça akıcı ve sürükleyici bir yapıya ev sahipliği yapıyor.
Bu kısımdaysa oyunculara birçok savaşa girmesine imkan tanıyan Ubisoft, ayrıca yağmalanacak yüzlerce düşman kampını, her bir köşesinde ayrı bir gizem saklı olan açık dünyayı ve ana hikayeye hitap eden yan görevleri de oyunculara sunuyor.
Assassin’s Creed Valhalla’da fragmanlarda olduğu gibi atlara ve teknelere binip İskandinav topraklarının uçsuz bucaksız haritasında seyahat edebiliyoruz. Aynı zamanda oyunda görevler sırasında keşif yapmamıza olanak sağlayan Kuzgun Syin’de bize eşlik ediyor. İskandinav dilinde ‘’içgörü’’ anlamına Syin ise bölgelerde keşif yapmamızın yanı sıra düşmanlara saldırarak veya gizlice ilerlediğimiz sırada düşmanlarımızın dikkatini dağıtarak ilerlememize yardımcı oluyor.
Tüm bunların haricinde serinin diğer oyunlarına benzer bir şekilde Valhalla’da da çevredeki insanlarla etkileşime girebilir, çıkıntılardan atlayabilir, duvarların yanı sıra ağaçlara tırmanabilir ve hatta Viking temasına pek uyumlu olmasa da düşmanlara suikast dahi düzenleyebilirsiniz.
Oyun ise tam anlamıyla Norveç’ten İngiltere’ye ulaştıktan sonra başlıyor. Valhalla bizden Raven Klanımız için yeni bir yerleşim alanı kurmamızı ve bu alanda varlığımızı sürdürmemizi istiyor. Oyunun temellerini ise yağmalamak oluşturuyor. Bu kısımdaysa başlangıçta yakınlardaki manastırlara veya köylere baskınlar düzenleyerek o bölgedeki erzakları ve malzemeleri ele geçirebilirsiniz.
Ayrıca silah yükseltmeleri ve iyileştirmeleri için de haritada da bolca demir cevheri aramanız gerekiyor. Bunlara ek olarak oyunda yeni silahları, özelleştirmeleri ve birçok yeni eşyanın kilidi açmak için de harita üzerinde çeşitli sandıklar ve kutular yer alıyor. Bu sandıkları bularak karakterinizi rahatlıkla geliştirebilirsiniz.
Diğer oyunlarda olduğu gibi Valhalla’da da karakterimiz geliştikçe ve büyüdükçe karşılaştığımız düşman çeşitliliği de oldukça zorlaşıyor. Bu kısımdaysa klan liderlerinden okçulara ve mistik yaratıklara kadar birçok zorlu düşman bizleri bekliyor. Bu yüzden de Yetenek Ağacı üzerinden karakterimizi oynanış şekline göre geliştirmemiz gerekiyor.
Tabi, yetenek ağacında yeni yetenekler açmak için de baskınlar ve bolca yağmalamalar gerçekleştirmemiz gerekiyor. İşte bu kısımda oyun karakter gelişimi yüzünden sürekli olarak tekrara düşüyor ve bu durumda biraz sıkıcı olabiliyor.
Yetenek Ağacı
Yetenek ağacını incelediğimizdeyse bizleri suikastçilik, yakın dövüş ve uzak dövüş üzerine yetenekler karşılıyor. Bu kısımdaysa Ubisoft oyuncuların oyun zevkine göre ilerlemesine olanak sağlıyor. Örneğin, ben elime baltamı kılıcımı alıp teker teker düşmanlarımı yere sermek istiyorum diyorsanız, yakın dövüş yeteneğinizi geliştirmeniz isteniyor. Yakın dövüşe odaklandığınızdaysa saldırı gücü, can, stamina tarzı ufak geliştirmelerin yanı sıra bazı ekstra özellikleri de kullanabiliyoruz.
Fakat suikastçilik ve uzak dövüş stillerini benimseyerek bir oyun oynamak istiyorsanız, Ubisoft bu tarza uygun yeteneklerini bizlere sunuyor ve böylece Valhalla’yı istediğimiz şekilde ve tarzda rahatlıkla oynayabiliyoruz.
Bildiğiniz gibi serinin diğer oyunlarında Ubisoft, Yetenek Ağacı’ndaki yeni yetenekleri açabilmemiz için bolca yan görev yapmamızı istiyordu. Bu da oyuncunun ana hikayede kopmasına sebep oluyordu. Ancak, serinin yeni oyunuyla bu durumun tamamen değiştiğini ve yetenek puanlarını daha kolay bir şekilde oyunculara sunulduğunu gözlemlemekteyiz.
Oyunu genel olarak bir Viking’e daha uygun bulduğum için yakın dövüş yetenekleri benimseyerek oynadığımı da belirteyim. Yakın dövüş tarafında gerçekten de fragmanlarda gösterildiği gibi acımasız bir oynanış ile karşı karşıyayız. Bu yıl ilk defa iki farklı silahı aynı anda kullanmamıza olanak sağlayan Ubisoft, Vallhalla ile oldukça farklı bir oynanış deneyimi de bizlere sunuyor. Bu kısımda oyunu oynarken düşmanlarınızın havada uçup giden başlarının, kollarının ve bacaklarının görüntüsüne hazırlıklı olmanız gerektiğini söyleyeyim.
Aynı zamanda oynanış kısmında oyunda yapabileceğimiz birçok aktivite de bulunuyor. Bu aktivitelerle Viking dönemini her an yaşamamıza imkan tanıyan Ubisoft, köy halkıyla bir içki oyunu oynamamıza, bir tüccara işinde yardımcı olmamıza veya dövme yaptırmamıza olanak sağlıyor. Kısacası oyunun açık dünyası hem yaşadığını hissettiriyor hem de oyunculara bol bol keşfetmesi için de farklı etkileşimlerde sunuyor.
Ayrıca açık dünyada uzun uzun seyahat etmekten sıkılıyorsanız, Hızlı Seyahat etme özelliğinin de oyunda yer aldığını belirtelim. Fakat hızlı seyahat bölgelerini açmak için de bazı bölgeleri ele geçirmeniz gerekiyor.
Karakter Kişileştirme Ekranı ve Ekipmanlar
Oynanış kısmından uzun uzun bahsettiysek, dilerseniz oyunda diğer dikkat çeken detaylardan biri olan kişileştirme ve ekipmanlara da kısaca değinelim.
Bildiğiniz gibi oyunu kadın veya erkek Eivor olarak oynayabiliyorsunuz. Böylece kişileştirmeleri de buna göre yapabiliyorsunuz. Ancak, oyunun kişileştirme seçenekleri beklentileri karşılamıyor. Bu kısımdaysa birkaç farklı saç stili haricinde karakterimiz erkek ise sakal şekli gibi detayları değiştirebiliyoruz. Devamında ise karakterimizin ten rengi gibi detayları kişiselleştirebiliyoruz.
Fakat bu durumun dövme seçeneğinde geçerli olmadığını söyleyebilirim. Oyunda oldukça fazla dövme seçeneği bulunuyor. Böylece karakterinizi kendi göz zevkinize göre rahatlıkla kişileştirebiliyorsunuz.
Ekipman kısmına gelecek olursak, serinin son iki oyununda da olduğu gibi bu oyunda da zengin bir ekipman seçeneği bizleri bekliyor. Birçok zırh, kask ve silah seçeneğini bizlere sunan Ubisoft, ayrıca Viking döneminin simgelerinden biri olan baltalara da yer veriyor. Silahları ise oyunun çeşitli bölgelerinden rahatlıkla bulabiliyorsunuz.
Ayrıca ilk defa bu oyunda iki farklı silahı aynı anda kullanabiliyoruz. Bu detay ise hem yeni mekanikleri beraberinde getiriyor hem de oynanışa farklı bir hava katıyor. Bunun yanı sıra gizliliğe önem veren oyuncular için de oyunun ilerleyen bölümlerinden Hidden Blade’de oyunculara sunuluyor. Böylece, oyunu bir suikastçi gibi de oynayabiliyorsunuz.
Assassin’s Creed Vallhala İncelemesi: Sonuç
Viking dönemini en iyi şekilde aktarmayı başaran Vallhalla, oynanış tarafında olsun grafikleriyle olsun oyunculara bambaşka bir deneyim sunuyor.
Bununla beraber görsel açıdan oldukça güzel görünen ve oldukça zengin içeriklere sahip olan bir açık dünyaya da ev sahipliği yapan Valhalla’da, ne yazık ki bazı ufak tefek hatalarda yer alıyor. Ancak, bu hataların oyuncuyu pek rahatsız etmediğini de söyleyebilirim.
Yetenek Ağacı ile oyunculara farklı bir deneyim sunan yapım, özellikle oynanış kısmında getirdiği yeniliklerle son zamanlardaki en iyi AC oyunu olma yolunda ilerliyor.
Bambaşka bir deneyim? :D Hahaha