Bravely Default önemli bir oyundu. Nintendo 3DS’in gizli yıldızlarından olan oyun, şimdi Nintendo Switch ile beraber daha geniş bir ekranda bizlerle buluşuyor.
Aslında 3DS’in popüler oyunlarını Nintendo Switch’te yenilenmiş olarak yeniden görmek son derece heyecan verici. Pokemon, Bravely Default gibi yapımların bu şekilde karşımıza çıkıyor olması, oyun geliştiricilerinin de daha fazla kişiye ulaşması anlamına geliyor. Önceden Nintendo’nun el konsolları ile ana konsolları farklı olduğu için belli oyunları oynayabilmek için iki farklı konsol türü arasında seçim yapmanız gerekiyordu. Elbette Switch bu ayrımı bitirdiği için çok daha farklı işleri TV ve monitörlerimizde görebiliyoruz.
3DS’den Switch’e geçiş,n Bravely Default 2’yi desteklediğini düşünüyorum. Orijinal oyun ilginç çevre ve şehir tasarımlarına sahipti ve elbette bu devam oyununda bazı karmaşık katmanlı tasarımlarla bu estetiğin çıtasınıda yükseltmiş. Bir kasabanın devasa bir ağaç üzerine kurulu olması, çevrede öylece sadece manzaraları görmek için koşmak gerçekten ilham verici.
Oyun tahmin edildiği üzere iyilik ve kötülük arasındaki mücadeleyi olabildiğince epik ve ne yazık ki biraz klişe biçimde anlatıyor. Kötü güçler dört güçlü element kristalinin peşine düştüğünde bir krallık yok olur. Gloria adında genç bir prenses de kristalleri geri almak için bir maceraya atılır. bu arayışı sırasında kıyıya vuran adam gibi görünen ana kahraman Seth’le tanışır ve ardından belirsiz geçmişlere sahip diğer iki kişiyle daha, Elvis ve Adelle ile karşılaşır. Dörtlü kısa sürede maceraya atılan bir kadro haline gelir ve klasik J-RPG dörtlümüz tamamlanır.
Bravely Default’un belki de en özel yanı karakterlerin meslek ve sınıf seçimleri. Bir karakter sınıfına bağlı kalmak yerine, bir bölüm sonu canavarını (boss) alt ettiğinizde onun yetenekleri bazında sınıflar yeniden dağıtılır. Oyunda gerçekten de çok fazla sınıf var; bunlardan bazıları her oyunda gördüğümüz kara büyücü gibi şeylerken, bazıları da pictomancer gibi başka hiçbir oyunda göremeyeceğiniz türde uçuk kaçık şeyler.
Bölüm sonu canavarları oyundaki sistemi yeniden düzenleyebildiği için Bravery Default 2 çok hızlı bir şekilde zorlaşıyor. Kullandığınız sistem işlemediği zaman, kazanmak için çaba sarf ettiğiniz tüm o yetenekler de işe yaramaz hale gelebiliyor. Boss’lar gerçekten de devasa hasar süngerleri olduğu için ayarlamalarınızı ve karakter gelişiminizi çok odaklı yapmanız gerekiyor. Çünkü kendileri devasa can barlarına sahip oldukları gibi, aynı zamanda kendileri bol can tazeleyerek tüm emeklerinizi çöp edebiliyorlar.
Aslına bakarsanız Bravery Default 2’de düşmanlarla düzgün mücadele edebilmenin yolu güçlenmekten geçiyor. Bu noktada taktiksel yapı biraz havada kalabiliyor. Sıra tabanlı savaş sisteminde ne kadar yüksek seviye olduğunuz ve ne kadar fazla hasar vurduğunuz tüm taktiklerin ve yeteneklerin önüne geçiyor. Yani karakterlerinizi çok iyi kasmanız gerekiyor, yoksa bir noktadan itibaren boss savaşlarını bitirmek imkansız hale geliyor.
Elbette oyun tam J-RPG olduğu için düşmanların zayıflıkları ve hasar türleri mekaniklerin temelini oluşturuyor. Normal düşmanlarda bu zayıflıklar sadece savaşların daha kolay geçmesini sağlarken, bölüm sonu canavarlarında doğru saldırıları yapmak çok önemli. İşte yukarıda yazdığım gibi aşırı güçlenmek yerine, zayıflık odaklı ilerlemek isterseniz Bravery Default 2 size biraz ket vuruyor. Çünkü bazı yeteneklere erişmeniz tamamen zamana bağlı. Doğal olarak haritada ilerlerken karşınıza çıkan bir ana düşman sizin daha görmediğiniz bir yeteneğe sahip olursa zor duruma düşebiliyorsunuz. Bu yüzden her zaman planlama yapma ve doğru zamanda doğru düşmanlarla karşılaşmak önemli.
Sonuç olarak Bravery Default 2 özellikle türden hoşlananlar ve bir şekilde 3DS dönemi ilk oyunu denemiş olanlar için güzel bir fırsat. Genelde J-RPG türüne uzak duran biri olmama rağmen oynanış tarafında getirdiği eğlenceli mekaniklerle beni uzun süre Switch başında tutmayı başardı.
