Anasayfa Makale Yeni Nesilde Xbox ve Playstation Rekabeti

Yeni Nesilde Xbox ve Playstation Rekabeti

Xbox vs Playstation

Xbox ve Playstation arasındaki rekabet konusu artık konsol satmak ya da en iyi konsol olmak değil, müşterinin sadakatini kazanmak.

Konsollar, oyuncu topluluğunun yıllardan bu yana oyun oynamak için kullandığı vazgeçilmez ürünlerin başında gelmekte. Özellikle ülkemizde Atari markası ile evlerimize giren konsollar, zamanla yerlerini PlayStation ve nadiren Xbox ve Nintendo’ya bıraktı. Eskiden konsol mücadelesini kazanmak için markalar en iyi oyunları, en iyi donanımları, en erişilebilir hizmetleri kullanıcılara sunmaya odaklanıyordu. Ancak gelişen teknolojiler ışığında artık konsollar kullanıcılar sadakatini kazanmanın daha değerli olduğunun farkına vardı. Bu bağlamda markalar için artık önemli olan daha iyi donanım ya da oyun değil; müşterinin sadakatini kazanmak.

Bunun sebebi ise oldukça açık. Bir marka olarak müşterinizin sadakatini kazanırsanız, müşterinizin sizin markanızı benimsemesini ve koşulsuz bir savunucunuz olmasını sağlayabilirsiniz. Memnun ve sadık müşteriler yaratmak milyon dolarlık reklam çalışmalarından çok daha değerli.

Donanımlar Tecrübe Odaklı

Xbox vs Playstation

Yeni nesille birlikte konsol donanımları daha önce hiç olmadığı kadar güçlü ve hızlı. Ancak konsol üreticilerinin pazarlama unsuru olarak üzerinde en çok durduğu konu, yükleme sürelerinin hızlanması ve yüksek çözünürlük. Bunun sebebi ise, konsolların artık müşterilerinin en hızlı ve en iyi tecrübesine odaklanması.

PlayStation, DuelSense ile oyunculara özel bir deneyim yaşatırken, Xbox markası yüksek çözünürlük ve erişilebilirlik ile oyuncuları kazanmaya çalışıyor. Yeni nesil konsollar her ne kadar çıkışını gerçekleştirmiş olsa da, henüz bu konsolların hakkını veren oyunlar görmeye pek fırsatımız olmadı.

Playstation markası, müşterilerine sunduğu deneyim ve tecrübe açısından Microsoft markasına göre daha farklı bir yol izliyor. Günümüzde PlayStation markası VR başlıklar, DuelSense, VR Stick, kamera, kumanda ve kulaklık gibi aygıtlar ile oyuncunun oyun ve konfor deneyimini en yüksek seviyeye çıkaramaya odaklanmış durumda. Aynı zamanda marka, çıkarmış olduğu özel oyunlar ile birlikte kullanıcıları kendi ekosistemine dahil etmenin derdinde.

PlayStation ekosistemi içerisine girmiş olan bir kullanıcının, o noktadan sonra kolay kolay ekosistemden çıkmak istemeyeceği aşikâr. Konsola özel optimize ve yüksek çözünürlüklü oyunları, özel aygıtlar ile maksimum konfor ve performansta oynamak oldukça premium bir durum. Zaten PlayStation markasının da sanıyorum ki odaklandığı nokta tam da burası: Kullanıcıya premium bir his yaratmak, kullanıcıya ayrıcalıklı olduğunu hissettirmek…

Kullanıcılar, PlayStation markası ile bir kez buluştuktan sonra, söz konusu ekosistemden ayrılmak istemiyor, hatta yaşadıkları bu deneyimi eşsiz bir ayrıcalık olarak görerek kendi kullandıkları ürünün en iyisi olduğunu, diğer markalara karşı savunarak göstermeye çalışıyor. Aynı zamanda kullanıcılar yaşamış oldukları bu premium hissi çevresindeki insanların da yaşamasını arzu ettikleri için, çevresinde yer alan insanlara, kendi kullandıkları konsolu satın almaları ve kullanmaları konusunda de teşvik ediyorlar bir noktada.

Xbox’ın Önceliği Konsol Değil

Xbox Game Pass

Xbox, kendi abonelik sistemlerini yarattığı günden bu yana konsol satma planlarını ikinci plana hatta artık üçüncü plana atmış durumda. Eskiden sahip olunan Kinect gibi aygıtlar ise Xbox tarafından hızla terk edilen ürünler oldu.

Xbox markasının günümüzde odaklandığı yegâne şey ise erişilebilirlik. Xbox, oyuncuların oyunları oynamak için kendi konsol cihazları alması gerektiği fikrini bir kenara koyarak, oyuncuların oyunlara her zaman her cihazdan ulaşmaları gerektiği kanısına varmış durumda. Şirket buna ek olarak konsolu tamamen ortadan kaldıran xCloud bulut oyun teknolojisine dahi yatırım yapıyor.

Microsoft’a göre, konsol satmak ve o konsol için üretilen özel oyunları satmak eskiden olduğu kadar kârlı değil. Microsoft’un oyun sektöründeki yeni vizyonu dünya üzerindeki tüm oyunculara ulaşmak ve erişilebilir olmak.

Bir konsolu, belirli bir zaman aralığında, belirli sayıdaki kullanıcılara bir kez satabilirsiniz. Bu durum da kazançları sınırlı hale getirmekte. Ancak Xbox’ın geliştirdiği Game Pass abonelik sistemi sadece konsolda değil aynı zamanda bilgisayarlarda da hizmet vermekte. Şirket aynı zamanda özel oyunlarını sadece kendi konsoluna getirmekten ziyade, oyun oynanabilecek tüm cihazlara çıkarmayı uygun görüyor. Hatta PlayStation’a bile.

Xbox, geliştirdiği bu yöntemle düzenli olarak bir gelir modeli oluşturmanın yanı sıra, kendisine bağımlı müşteriler edinmeye başlıyor. Abonelik hizmetlerinde her ne kadar pek çok oyunu oynayabilme imkanına sahip olsanız da, oyunların hiçbirine tamamen sahip olmayışınız, bir oyunu bitirene kadar sizi o sisteme bağımlı hale getiriyor. Zaten böyle bir sisteme bir kez bağımlı hale geldiğiniz takdirde içinden çıkmak oldukça zor oluyor.

Netflix, Prime, Spotify gibi abonelik sistemlerine baktığınızda sisteme tam anlamı ile dahil olan kullanıcıların sistemden çıkmak istemediklerini ve bu sistemlerden ne kadar memnun olduklarını görebilirsiniz. Bu noktada Xbox, geliştirdiği stratejiler ile her zaman para kazandığı ve herkesin erişebildiği bir ürün olmayı seçmiş durumda. Bu noktada Microsoft, Sony markasının aksine premium bir tecrübe yerine daha karlı olabilmeyi seçmiş durumda.

Bulut Sistemleri, Konsolların Kaderini Belirleyebilir

Cloud Gaming

PlayStation markası her ne kadar PS Now ile bulut oyunculuğu konusunda yatırım yapsa ve bir hizmet sunsa da, ne yazık ki söz konusu hizmet şimdilik oldukça kısıtlı ve yetersiz. Ancak Xbox, xCloud ile agresif bir tavır sergilemekte. Microsoft, bulut hizmetleri için ciddi yatırımlar yaparak oyuncuların xCloud servisinde stabil bir sonuç alabilmesi için çalışıyor. Üstelik xCloud sisteminin çalışma biçimi PS Now’a göre çok daha geniş ve kolay bir kullanıma sahip. xCloud sisteminde kullanıcılar, PC ya da konsollarında oynadıkları oyuna, kaldıkları yerden ve diledikleri mobil cihazdan erişerek oynayabiliyor.

Google ve Amazon gibi şirketlerin bu perspektifte yapmış olduğu yatırımların zamanla boşa çıkmaya başlamasının ardından, bulut tabanlı oyun sistemlerinde rekabet Nvidia ve xCloud arasında geçecek gibi görünüyor.

Sony Zamanın Gerisinde mi Kalıyor?

Sony exclusive Oyunları

Sony exclusvie ve premium algı konusunda oldukça hassas bir marka. Bu algı içi doldurulabildiği takdirde ve fiyatı makul tutulduğu müddetçe, kullanıcılar tarafından mutlaka talep görecek bir sistem. Ancak söz konusu kârlılık gibi mali konulara geldiğinde, globalleşen dünyada markaya uzun vadede zarar verebilir. Bu noktada Sony de söz konusu durumun farkında olmalı ki, PlayStation özel oyunları artık yavaş yavaş bilgisayarlarda boy göstermeye başlıyor. Yeni dedikodular ve haberler ile birlikte PlayStation markasının pek çok oyununun bilgisayarda boy gösterecek olması, hem markanın sürdürülebilir bir mali planı geliştirmesi açsından, hem de oyuncular açısından sevindirici bir haber.

Özel aygıt ve oyunlar her zaman keyifli ve kaliteli vakit geçirmek isteyenler için iyi birer alternatif. Ayrıca Xbox gibi markaların bazı oyunların özel olmaması için oyunlara özel teklifler yapması, pazar rekabetinin artmasına katkı sağlayacak bir durum. (Sony ve Microsoft geçmişte münhasırlık anlaşmaları için geliştiricilere milyonlar ödedi. 2010 yılında Microsoft, Grand Theft Auto IV’ün Playstation 3’e özel olmasını engellemek için Rockstar Games’e 75.000.000 ABD Doları ödedi.) Pazarda rekabetin yer alması ise her daim kullanıcıya yarayacak bir durum.

Kim Kazanıyor?

Açıkçası bu mücadele hala mevcut mu bunu kestirmek güç. Zira iki markanın da gütmüş olduğu politika birbirinden tamamen farklı konuma gelmiş durumda. Sony, kullanıcılara PlayStation, özel oyunlar ve aygıtlar satarak kullanıcıları kendi konsoluna çekmeye ve kullanıcıları kazanmaya odaklanmış durumda.

Microsoft ise mümkün olduğunca çok insana ulaşarak, kendine bağımlı hale getirme gibi bir politikayı gütmekte. Microsoft için Xbox satmak artık kesinlikle birincil öncelik değil. Aynı zamanda görünen o ki, Xbox cihazlar Microsoft için artık sadece bir oyun cihazı değil. Microsoft’un güttüğü politikaya baktığımda şirket artık konsolu bir multimedya cihazı olarak konumlandırmakta. Bu bağlamda MS için Xbox, sadece oyun oynanabilen bir cihazdan daha öteye, her evde bulunması gereken bir kutu olarak görülmekte. Microsoft, insanların Xbox ile Netflix, Spotify, Prime, Youtube, Discord, Twitch ve tarayıcı gibi pek çok uygulamayı kendi cihazları üzerinden kullanmasını hedefliyor.

Sonuç olarak her ne kadar iki marka da günümüzde farklı alanlara ve stratejilere evrilse de, var olmaya devam edecekler. Ülkemizde söz konusu cihazlar ne yazık ki insanların alım gücünü zorlayan bir seviyede. Ancak dünya genelinde baktığımızda iki cihazın da amacı insanlara keyifli vakit geçirtebilmek. Söz konusu rekabet yıllardan bu yana süre gelmekte, sürmeye de devam edecek gibi görünüyor. Bu noktada unutulmaması gereken şey, rekabetin her daim kullanıcın avantajına olması. Umarım söz konusu rekabet uzun yıllar boyunca sürmeye devam eder ve biz kullanıcılar da bu durumdan faydalanmaya devam ederiz.