Northrop Grumman’ın ISS için 19. ikmal görevi 4 Ağustos’ta yörüngedeki laboratuvara ulaştı ve yalnızca orada yaşayanlar için gerekli malzemeleri değil, aynı zamanda gezegenimizin dışındaki gelecekteki insan kolonilerine büyük fayda sağlayabilecek bir deneyi de taşıdı. Görevin amacı ısıtma ve iklimlendirme sistemlerinin azaltılmış yer çekiminde ve Ay ile Mars’ta gözlemlenen aşırı sıcaklıklarda nasıl çalışabileceğini anlamamıza yardımcı olabilecek donanıma sahip bir modül taşımaktı.
Örneğin Ay ekvatoru yakınlarındaki gündüz sıcaklıkları 250 Fahrenheit yani yaklaşık 122 Celsiuıs dereceye ulaşıyor bu da suyun kaynama noktasından daha yüksek olduğunu gösteriyor. Geceleri ise -208 Fahrenheit dereceye yani yaklaşık -134 Celsius dereceye ulaşıyor. Dünya’da kaydedilen en düşük sıcaklık 1983 yılında -128.6 Fahrenheit yani yaklaşık -90 Celsius dereceydi.
Donanım ise Purdue Üniversitesi ve NASA‘nın Cleveland’daki Glenn Araştırma Merkezi’nden bilim adamları ve mühendisler tarafından tasarlandı ve üretildi. Bu donanım Purdue bilim adamlarının 2021’den beri ISS üzerinde veri topladıkları Akış Kaynama ve Yoğunlaşma Deneyinin (FBCE) ikinci bölümünü yürütmelerine olanak tanıyacak.
Araştırmacılar yerçekiminin azalmasının kaynama üzerindeki etkilerini ölçmeye odaklanan çalışmalarının ilk bölümü için gereken verileri çoktan topladılar. Bu bölümde ise yerçekiminin azaldığı bir ortamda yoğuşmanın nasıl işlediğini araştıracaklar.
Deneyden sorumlu Purdue profesörü Issam Mudawar, “Isı ve soğutma sistemlerinin Dünya’nın yerçekiminde nasıl çalıştığına dair yüz yıldan fazladır bir anlayış geliştirdik ancak ağırlıksız ortamda nasıl çalıştıklarını bilmiyoruz.” dedi. Ekip şu ana kadar topladıkları verilerle yerçekimin azalması ve sıvı akışı üzerine 60’ın üzerinde araştırma makalesi yayınladı ve daha fazlasını da hazırlayacaklar.
Ay’da ve kızıl gezegende insan kolonilerinin yaşaması için gereken bilgileri sağlamanın yanı sıra, deneylerinin uzay araçlarının daha uzun mesafeler kat etmesini ve yörüngede yakıt ikmali yapmasını sağlayacak bilimsel bir anlayışı da sağlayabileceğine inanıyorlar.
