15″ MacBook Air İncelemesi

Apple’ın piyasaya yeni sürdüğü M2 işlemcili MacBook Air 15″ sürümünü inceledik.

Dilerseniz cihazda bulunan M2 çip ile başlayalım. Apple silikon işlemci sayesinde fanı olmayan bu bilgisayarda RAW veya H.265 4K görüntüleri Media Engine sayesinde çok hızlı bir şekilde işleyebiliyorsunuz ki bunu ilerde yaptığımız testlerde de görebileceksiniz.

Media Engine’den kısaca bahsetmemiz gerekirse Apple’ın bu silikonun içerisine H.264, HEVC, Pro Res ve Pro Res RAW formatlarını çözümlemek için yerleştirdiği birim diyebiliriz. Yani bu formatlar doğrudan donanımsal hızlandırmadan faydalanıyor. Ve en önemlisi bu işlemleri yaparken şarj aletine bağımlı değilsiniz.

Dizüstü bilgisayarların en büyük sorunu şarj aleti takılı değilken işlemci ve ekran kartına yeteri kadar güç sağlayamadığı için tam performansı vermemesi. Öte yandan MacBook Air’de böyle bir durum söz konusu değil. Mac’iniz şarja takılı olmasa dahi M2 işlemcinin bütün gücünden faydalanabiliyorsunuz. Ancak bu bilgisayarın bir handikapı var o da sıcaklık değerleri.

MacBook Air 15″ modelinde fan olmaması kısa sürede yapacağınız işlerde sorun çıkarmasa da uzun sürede yapacağınız işlerde, örneğin bir videonun renderlanması ya da After Effect üzerinden yaptığınız bir grafiğin çıkarılması gibi işlemlerde bilgisayarın performansını düşürebiliyor. Eğer profesyonel işler yapıyorsanız MacBook Pro’ya yönelmeniz daha mantıklı olacaktır.

Tasarım

Tasarıma bakacak olursak 13″lik model ile çok fark olmadığını görüyoruz. Ses sisteminin biraz daha güçlendiğini, özelliklede bass seslerde bir iyileştirme olduğunu söyleyebiliriz. Ses yine 13″te olduğu gibi ekran ile kasanın birleştiği yerden geliyor, yani sesi aslında ekrandan yansıyarak duyuyoruz. Ben şahsen hoparlörlerden memnun olduğumu söyleyebilirim. Yine hoparlörlerin Dolby Atmos desteğinin olduğunu da ekleyelim ve cihazın giriş çıkışlarına bakalım.

Kasanın sol tarafında 2 adet Thunderbolt 4 ve bir adet MagSafe şarj portunu görüyoruz. Thunderbolt 4 sayesinde dilerseniz 6K çözünürlüğe sahip Pro Display XDR ekranı bile bağlayabiliyorsunuz. Buna ek olarak saniyede 40 Gbps veri aktarım hızı sayesinde yüksek hızlı SSD’leri bağlayıp projelerinizi herhangi bir darboğaz olmadan doğrudan harici disk üzerinde düzenleyebiliyorsunuz. SSD demişken cihazın içinde bulunan SSD’nin hızlarına baktığımızda 1699 MB/s yazma ve 1562 MB/s okuma değerlerini görüyoruz.

Yine MagSafe sayesinde iki adet Tip-C portu size kalıyor zira eski modellerde cihazınızı şarj etmek istediğinizde Tip-C portundan başka seçeneğiniz yoktu. Bu arada cihazı isterseniz yine Tip-C üzerinden şarj edebiliyorsunuz. MagSafe’in bir diğer avantajı ise kablo bir yere takıldığında mıknatıslı yapısı sayesinde hem cihazınıza hem de kablonuza herhangi bir zarar gelmemesi.

Cihazın sağ tarafında ise sadece 3.5mm bir kombo jack mevcut. Bu jakın empedans değerinin de gayet yüksek olduğunu belirtelim. Apple 1000 Ohm’a kadar takılan kulaklıklara destek verdiğini söylüyor ki bu da harici bir amfi kullanmanıza gerek kalmayacağı anlamına geliyor. Bu, özellikle Logic Pro kullanan kullanıcıların oldukça işine yarayacaktır.

Trackpad ve Klavye

Yine trackpad’in oldukça büyük ve kullanımının gayet kolay olduğunu söylemekte fayda var. Klavye bakacak olursak tuşların aralarının açıklığını özellikle beğendik. Öte yandan basım hissi olarak alışılagelmişin dışında bir hissiyat var. Bu hissiyatı ilk başta garipseyebilirsiniz ancak alıştıktan sonra gayet hızlı bir şekilde yazı yazabiliyorsunuz. Son olarak kasanın biraz fazla parmak izi tuttuğunu da belirtelim.

Güç tuşunun üzerine Touch ID konumlandırılmış ve bu sayede bilgisayarı açarken ya da App Store’dan bir uygulama indirirken her defasında şifre girmek ile uğraşmıyorsunuz.

Ekran

Ekran tarafına geçtiğimizde ise bizi 2880×1864 çözünürlüğünde bir panel karşılıyor ve bu panelin 13″lik modele göre %26 daha büyük olduğunu görüyoruz. Yani fotoğraf düzenlerken ya da video işlerken efekt panellerinizin size kaybettirdiği alanı geri kazanmış oluyorsunuz.

Ekranda iPhone’lardan alıştığımız çentik var ve burada 1080p 30 FPS bir kamera mevcut. Bu kameranın düşük ışıkta oldukça iyi bir performans sergilediğini de söyleyebiliriz. Çerçevelerin de neredeyse yok denecek kadar ince olduğunu belirtelim.

Yine MacBook Air’ın ekranının renklerini ölçtüğümüzde %99.7 sRGB %81.7 Adobe RGB ve %97.1 DCI P3 değerlerini görüyoruz. Yani çektiğiniz videoları düzenlerken ya da Photoshop Lightroom gibi uygulamaları kullanırken renkleri %97 oranında doğru görüyorsunuz demek oluyor ki bu çok yüksek bir renk doğruluğu. Yani eğer profesyonel işler ile uğraşıyorsanız bu ekran sizin işinizi fazlasıyla görecektir.

Pil

Pil kısmına baktığımızda ise 66.5 Wh bir pil görüyoruz. Apple’ın açıklamasına göre bu pilin 18 saat ömrü var. Biz bu bilgisayar ilk geldiğinde 13”lik modele göre daha uzun bir pil ömrü bekliyorduk ama 13”lik MacBook Air de 18 saat pil ömrü vadediyor. Yani Apple ekranı büyüttüğü kadar pili büyütmemiş diyebiliriz. Tabi yine de 18 saat pil ömrü muazzam bir süre. Bu pili kutudan çıkan 35W’lık bir adaptör ile dolduruyorsunuz. Adaptörde de güzel düşünülmüş bir özellik var: 2 adet Tip-C çıkışı mevcut. Yani bir yandan MacBook’unuzu şarj ederken diğer yandan iPhone’unuzu iPad’inizi veya Apple Watch’unuzu şarj edebiliyorsunuz. Yine cihazın maksimum 70W hızlı şarjı desteklediğini de ekleyelim ve dilerseniz yaptığımız sentetik testlere geçelim.

Sentetik Testler

İlk testimiz Cinebecnh R23. Çok çekirdekte 8420 tek çekirdekte ise 1605 puan elde ediyoruz. Bu testte işlemci ortalama 103 dereceyi görüyor.

Bir sonraki test Endurance Stress Testi. Bu testte işlemciyi 10 dakika boyunca yük altına sokuyoruz ve işlemci turbo frekansını 3.2 GHz’ten 2.6 GHz’e düşürüyor. Yani cihazda throttling dediğimiz sıcaklıktan dolayı frekans düşürme oluyor. Yine bu testte işlemci maksimum 105 dereceye çıkıyor.

Bir sonraki testimizde CPU Mark yazılımı ile işlemciyi test ediyoruz ve işlemci bu testten 15247 puan elde ediyor.

Geekbench 6 bir sonraki testimiz. CPU testinden tek çekirdekte 2564, çok çekirdekte ise 9662 puan alırken GPU OpenCL testinden ise 27243 puan almayı başarıyor.

Lightroom Classic son testimiz. 158 adet RAW fotoğrafa watermark ekleyip export ediyoruz. Bu işlemi 2 dakika 56 saniyede tamamladı Mac. Öte yandan test esnasında işlemci 100 derecenin üzerinde çalıştı, maksimumda da 107 dereceyi gördü.

Oyun Oynanır mı?

Bunu Dota 2 oyununda denedik ve maalesef 60 FPS’ye yaklaşamadık bile. Oyunda karakterler skill attığı zaman takılmalar meydana geliyordu. Oyunun ayarlarını düşürdüğümüzde de sorun aynı şekilde devam etmekte. *-1- Özellikle Dota gibi rekabetçi bir oyunda böyle bir durum kabul edilemez. Ama eğer siz casual oyunlar oynuyorsanız örneğin AmongUs, Asphalt gibi, bu tarz oyunları oynatmakta hiçbir sorun yaşamadığımızı belirtelim. Tabi ileride bu durum değişebilir ve belki de Macbook ile Dota 2 gibi oyunları da oynayabiliriz.

sonuç olarak MacBook Air 15” büyük ve renk doğruluğu yüksek bir ekran ile gelirken şarj aletine bağımlı olmadan yüksek bir performans sunabiliyor. Özellikle uzun pil ömrü sunan bir laptop almak istiyorsanız 15″ MacBook Air’e göz atmanızda fayda var.