NVIDIA CEO’su Jensen Huang, RTX 5000 “Blackwell” ekran kartı duyurusundan sonra soru-cevap oturumuna katıldı. Şirketin tüm performans iddiaları doğrusu DLSS 4 ve “Multi Frame Generation (Çoklu Kare Üretimi) teknolojisine dayanıyor. Yani DLSS 4 olmasaydı Huang bu kadar iddialı konuşamazdı.
Bu teknolojinin çalışma şekli kafa karışıklığı yaratmış, üretilen çoklu kareler nedeniyle meydana gelebilecek gecikme süreleri sorgulanmıştı. CEO’ya bu konuda sorular yöneltildi.
NVIDIA, DLSS 3 ile iki kare oluşturuyor ve ardından bir ara kareyi enterpole etmek için yapay zekayı kullanıyordu. Bu, oyun işleme hattına bir miktar gecikme ekliyor ve ayrıca bazı kare hızı sorunlarına neden oluyordu. DLSS 4’ün de benzer bir şey yaptığı, hatta bir kare oluşturmak yerine iki veya üç kare oluşturduğu düşünülüyordu.
Bunun yanlış olduğu ortaya çıktı. Jensen’e çoklu kare üretiminin çalışma şekli ve enterpolasyon yapıp yapmadığı soruldu. CEO, teknolojinin “geçmişi enterpole etmek” yerine “geleceği tahmin ettiğini” açıkladı. Yani bambaşka bir yol izleniyor. Yol farklı olduğu için ihtiyaç duyulan donanım yetenekleri, kaynaklar ve gecikme konusu da değişiyor.
Yeni Reflex 2 teknolojisinin gecikmeyi %75’e kadar azalttığını söylemiştik. Eğer Multi Frame Generation gecikme yaratıyorsa bile Reflex 2 ile hayata geçen yeni teknolojiler bu gecikmeyi hafifletebiliyor.
DLSS 4, daha önce işlenmiş kareler, hareket vektörleri ve diğer verilere dayanarak daha akıcı bir deneyim yaratmak için yeni kareler üretecek. Ayrıca yüksek kare korumasına yardımcı olan yeni donanım gereksinimleri söz konusu.
Ne olursa olsun, anlaşılan o ki Multi Frame Gen ile birlikte az veya çok bir gecikme dezavantajı yaşanmakta. Ancak bunun hangi seviyede olduğu ve ne kadar hissedileceğini zaman gösterecek. NVIDIA CEO’su tek cümlelik yanıtlar veriyor lakin bu konunun detaylandırılması gerekiyor.
