Tayvanlı yarı iletken devi TSMC, jeopolitik gerilimler ve çip işini yönetme konusunda pek iyi konumda değil. Şu anda lider çip üretim şirketi olan TSMC’nin bu üstünlüğü, ABD yönetimi tarafından “uygun” bulunmadı. Yönetim, şirkete ABD’ye yatırım yapmazsa %100’e varan tarifeler uygulayacağı tehdidinde bulundu. İlginçtir ki bu bir iddia değil; bizzat Başkan Trump tarafından Ulusal Cumhuriyetçi Kongre Komitesi yemeğinde yapılan bir konuşmada dile getirildi.
TSMC, ABD’de 100 milyar dolarlık yatırım yapacağını duyurdu; Arizona’da dört yeni tesis ve bir gelişmiş paketleme ile Ar-Ge merkezi açacak. Bu anlaşma tedarik zincirini çeşitlendirme çabası olarak etiketlendi ve Tayvan devinin ABD’ye ilgisi olduğu belirtildi. Ancak ABD yönetiminin son yorumlarına bakılırsa, TSMC’nin bu anlaşmadaki kararlılığı gösterildiği gibi değildi; zira Trump, TSMC’nin ABD çip teknolojisini “çaldığına” inandığı için şirketin ABD hükümeti tarafından bu anlaşmaya zorlandığını düşünüyor.
Tayvan devinin ABD’ye genişlemesi elbette faydalar sağlıyor, ancak tedarik zinciri açısından büyük sorunlar yaratıyor; özellikle en son teknoloji düğümlerini ABD’ye aktarma sürecinin ne kadar karmaşık olduğu ortada. TSMC, on yılın sonuna kadar üretimi 1.6nm sürecine ölçeklendirme kararlılığını ifade etti.
Trump’ın genel olarak ABD tedarik zinciri vizyonu belirli bir ölçüde mantıklı olsa da, aldığı önlemler çoğu şirket tarafından “radikal” olarak nitelendiriliyor ve işletmeler için tamamen elverişsiz bulunuyor. TSMC ile iş birliğine rağmen, ABD son turda Tayvan’a tarife uygulamaya karar verdi; çip ithalatları hariç tutulsa da, bu durum Trump yönetiminin güvenilir bir ortak olmadığını gösteriyor.
