Microsoft’un Windows bölümünün başındaki isim Pavan Davuluri, işletim sisteminin geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Yeni bir video röportajda konuşan Davuluri, yapay zekanın masaüstü deneyimini baştan tanımlayacağını ve Windows’un “daha ortam odaklı, yaygın ve çok modlu” bir yapıya evrileceğini söyledi. Peki Windows 12 nasıl olacak?
Windows 12’de neler olacak?
Davuluri, gelecekte bilgisayar kullanımının cihazlar arasında daha yaygın hale geleceğini, çoklu etkileşim biçimlerini destekleyeceğini ve özellikle sesli komutların daha önemli bir rol üstleneceğini vurguladı.
Ekranda görünen içeriklere bağlam farkındalığıyla tepki verebilecek, kullanıcı niyetini algılayabilen bir Windows deneyiminin hedeflendiğini ifade etti. Bu sayede kullanıcılar yazı yazarken, dijital kalemle not alırken ya da başka kişilerle etkileşim halindeyken bilgisayarlarına sesle komut verebilecek.
Microsoft, daha önce de sesli komutların işletim sisteminde birincil etkileşim yöntemlerinden biri haline geleceğine dair sinyaller vermişti. Klavye ve fareye ek olarak doğal dil kullanarak Windows 12 (Beklenen) ile iletişim kurulabilecek ve sistem, ekranda yer alan içeriklere göre kullanıcı niyetini anlayabilecek.
Davuluri, yapay zeka destekli bu yeni arayüzlerin önümüzdeki beş yıl içinde Windows’un görünümünü ve çalışma şeklini köklü biçimde değiştireceğini belirtti. Gelecekteki bu deneyimlerin yalnızca yerel cihaz gücüyle değil, bulut bilişimle entegre çalışacağı da açıklandı.
Microsoft, hem yerel hem de bulut kaynaklarını bir arada kullanarak kesintisiz bir kullanıcı deneyimi sunmak istiyor. Böylece yapay zeka destekli özellikler donanımın yanı sıra internet üzerinden sağlanan işlem gücünden de faydalanabilecek.
Bu değişim Windows’u yalnızca bir işletim sistemi değil, baştan sona entegre edilmiş bir yapay zeka asistanına dönüştürecek. Günümüzde Copilot gibi yapay zeka araçları işletim sisteminin üzerinde çalışan ayrı uygulamalar olarak yer alırken gelecekte bu tür yeteneklerin doğrudan sistemin çekirdeğine entegre edilmesi planlanıyor. Böylece yazma, çizim, veri analizi veya çoklu görevler sırasında sesli komutlar doğal bir şekilde kullanılabilecek.
Ancak bu dönüşümle birlikte kullanıcı verilerinin işlenmesi ve gizlilik konuları gündeme geliyor. Bağlam farkındalığı ve kullanıcı niyetini anlama özellikleri için geniş çaplı veri işleme gerekeceği, bunun da yerel ve bulut arasında dengeli bir şekilde yönetileceği ifade ediliyor. Microsoft, bu konuda kullanıcı deneyimini kesintisiz kılarken güvenlik ve gizliliğin de korunacağını belirtiyor.
