Meta, San Jose’de düzenlenen Open Compute Project Global Summit 2025 kapsamında veri merkezleri için yapay zekâ altyapısında önemli bir adım attı. Şirket, Open Rack standardını temel alan yeni bir yapay zekâ altyapı spesifikasyonunu tanıttı. Bu vizyonun fiziksel olarak gerçeğe dönüştürülmesini sağlayan rack-scale referans sistemi ise AMD tarafından geliştirilen AMD Helios oldu.
Helios, Meta’nın Open Rack vizyonunu donanım düzeyine taşıyan ilk rack-scale sistem olarak öne çıkıyor. Büyük ölçekli yapay zekâ modelleri ve yüksek performanslı hesaplama (HPC) iş yükleri için özel olarak tasarlanan sistem, 1,4 exaFLOPS FP8 performans kapasitesi, 31 TB HBM4 bellek ve 1,4 PB/s toplam bant genişliği sunuyor.
Helios’un merkezinde AMD’nin yeni nesil AMD Instinct MI450 GPU’ları bulunuyor. Raf başına 72 GPU konfigürasyonuyla gelen sistem, yüksek yoğunluklu yapay zekâ eğitimi ve HPC uygulamaları için optimize edildi. Her bir MI450 GPU, 432 GB HBM4 belleğe ve 19,6 TB/s’ye kadar bant genişliğine sahip. Bu yapı, trilyonlarca parametreli modellerin eğitimi için gerekli bellek ve veri aktarım kapasitesini tek bir rack-scale mimaride sunuyor.
Open Rack standardı, veri merkezlerinde güç dağıtımı, soğutma verimliliği ve donanımlar arası birlikte çalışabilirlik sorunlarını çözmek için tasarlandı. Helios, bu standardı benimseyerek hızlı sıvı soğutma konektörleri, yüksek ölçekli Ethernet bağlantıları ve optimize edilmiş raf yapısıyla büyük ölçekli AI altyapılarının kurulumunu ve ölçeklenmesini kolaylaştırıyor.
Bu mimari yaklaşım, kapalı ve özel altyapılara olan bağımlılığı azaltarak farklı üreticilerin aynı ekosistem içinde uyumlu çözümler sunmasına olanak tanıyor. Böylece hiperscale veri merkezleri ve kurumsal işletmeler, tek bir üreticiye bağlı kalmadan kendi AI altyapılarını kurabiliyor.
Helios’un ilk büyük müşterisi Oracle oldu. Oracle, 50.000 adet MI450 GPU içeren dev bir dağıtım planıyla bu sistemi kullanacağını açıkladı. Bu adım, Open Rack standardının sektörde yaygınlaşması açısından önemli bir referans niteliği taşıyor.
Helios’un 2026 yılında hacimli üretime geçmesi planlanıyor. Sistem, veri merkezlerinde AI ve HPC altyapılarının kapalı, sahipli çözümlerden açık, standarda dayalı ve birlikte çalışabilir yapılara geçişinin simge örneklerinden biri olarak konumlanıyor.



