Apple, on yılı aşkın bir süredir devam eden ve App Store ekosistemi üzerinde tekel oluşturmakla suçlandığı antitröst davasında önemli bir hukuki zafer kazandı. Davaya bakan federal yargıç, davanın toplu dava (class action) statüsünü iptal etme kararı aldı. 2011 yılında açılan dava, Apple’ın kullanıcıların App Store dışından uygulama indirmesine izin vermeyerek iPhone uygulama pazarında yasa dışı bir tekel kurduğunu iddia ediyordu. Bu karar davanın geleceği için kritik bir dönüm noktası anlamına geliyor ve davacıların elini ciddi ölçüde zayıflatıyor.
13 yıllık App Store davasında dönüm noktası
Davanın toplu dava statüsünün kaldırılması, davanın artık App Store üzerinden uygulama satın alan tüm iPhone kullanıcılarını temsil eden tek bir büyük dava olarak ilerleyemeyeceği manasına geliyor. Bu karardan sonra, Apple’a karşı aynı iddialarla yasal bir süreç başlatmak isteyen her kullanıcının bireysel olarak dava açması gerekecek. Bu durum, hem maliyet hem de organizasyon açısından davacı taraf için süreci oldukça zorlaştıran bir gelişme olarak kayıtlara geçti. Davaya 2012 yılından bu yana bakan Yargıç Yvonne Gonzalez Rogers, davacıların iddialarını desteklemekte, tüm sınıf adına ortak bir zararı kanıtlamakta ve zarara uğrayan taraf sayısını hesaplayacak güvenilir bir yöntem sunmakta zorlandıklarını belirtti.

Davacı taraf, toplu dava statüsü kazanabilmek için yıllarca mücadele verdi ve nihayet 2023 yılında, zararı ve tazminatı sınıf genelinde belirleyebilecek bir yol vaat eden bir bilirkişi ifadesinin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle bu statüyü elde etmişti. Ancak Yargıç Rogers, o dönemde davacıları, Apple’ın eylemlerinden kimin zarar gördüğünü ve sınıf üyesi olarak sayılacağını belirleyecek işlevsel bir model sunmaları gerektiği konusunda uyarmıştı. Davacıların bu modeli oluşturmak için tuttukları bilirkişinin sunduğu veriler ve metodoloji, mahkeme sürecinin seyrini tamamen değiştirdi. Bilirkişinin, Apple’ın ödeme kayıtlarını tüketicilerle eşleştirerek zarar gören kişi sayısını hesaplama girişiminde çok sayıda ciddi hata yaptığı ortaya çıktı.
Mahkeme belgelerine göre, Apple bu hatalarla dolu verilerin reddedilmesi ve davanın toplu dava statüsünün kaldırılması için başvuruda bulundu. Yargıç Rogers, her iki talebi de kabul etti. Yargıç, kararında davacıların kullandığı bilirkişinin “nitelikli olmadığını”, yöntemlerinin “güvenilir olmadığını” ve “yöntemlerini güvenilir bir şekilde uygulamadığını” belirterek ifadesinin geçerli sayılmadığını vurguladı. Davacıların Apple ID hesaplarını tüketicilerle eşleştirecek bir metodoloji sunamaması, sınıf genelinde zararı kanıtlama iddialarını temelden sarstı. Apple mahkemenin kararından memnuniyet duyduğunu belirten bir açıklama yaptı. Şirket mahkemenin, davacıların tüketicilere yönelik iddia edilen zararı kanıtlayamadığını kabul etmesinden memnun olduklarını ifade etti. Davacıların ise kararı temyize götürmeyi planladığı bildiriliyor.
 
			 
			





