Citroën, Formula E için geliştirdiği yeni tek koltuklu yarış otomobilini tanıttı ve markanın elektrik çağındaki yarış vizyonunu netleştirdi. Araç, Stellantis Motorsport’un mühendislik gücünü, cesur bir tasarımı ve şehir merkezli yarışların dinamiğini aynı potada eritiyor. Böylece marka, 60 yılı aşan yarış mirasını elektrikli döneme taşıyor.
Citroën’den Formula E sahnesine güçlü giriş
Takımın direksiyonunda iki yıldız var: Jean-Éric Vergne ve Nick Cassidy. Her ikisi de podyum alışkanlığı ve tempolu sürüşüyle tanınıyor. Bu ikiliye, Formula E deneyimiyle bilinen takım direktörü Cyril Blais liderlik edecek. Ayrıca sezon, 6 Aralık’ta São Paulo e-Prix ile açılıyor; hedef net: hızlı uyum, temiz strateji ve zirve mücadelesi.
GEN3 Evo: hız, verim ve cesaret

Yeni otomobil GEN3 Evo şasisini temel alıyor. Ultra hafif karbon monokok gövde, çevikliği ve güvenliği bir araya getiriyor. Üstelik otomobil yalnızca hızlı değil; enerji yönetiminde de akıllı. İki motorlu rejenerasyon sistemi, frenlemede 600 kW’a kadar geri kazanım sağlıyor. Böylece yarışta tüketilen enerjinin neredeyse yarısı yeniden kullanıma dönüyor.
- 350 kW’a (yaklaşık 470 HP) kadar güç
- 0-100 km/s: 1,86 saniye
- Azami hız: ~320 km/s
- Minimum ağırlık (sürücü dahil): 859 kg
Formula E takımının omurgası: mühendislik ve ekip
Satory’deki Stellantis Motorsport merkezi, güç aktarma organlarını şirket içinde geliştirdi. Yüksek verimli invertörler, hassas yazılım stratejileri ve çift motorlu enerji kazanımı aynı pakette buluşuyor. Ayrıca “sollama modu” devreye girdiğinde ön ve arka motor birlikte çekiş sağlıyor. Böylece otomobil, kısa süreli dört çeker karakteriyle çıkış anlarında rakiplerini yakalıyor.
Gövdedeki üç renk, markanın mesajını net biçimde taşıyor. Burnu saran parlak kırmızı, tutkuyu ve yarış geleneğini vurguluyor. Geçişli renk şeridi, hızlanma hissini gözle görünür kılıyor. İki beyaz çizgi arasındaki elektrik mavisi ise teknolojiyi ve dingin gücü simgeliyor. Sonuçta pistte Fransız kimliğini taşıyan, uzaktan seçilebilen bir imza ortaya çıkıyor.
Citroën, bu projeyi yalnızca bir spor programı olarak görmüyor. Aksine, batarya yönetiminden fren enerjisi kazanımına kadar geliştirilen yazılım ve donanım, yol otomobillerine aktarılıyor. Dahası seri, şehir içi formatıyla genç ve bağlantılı kitlelere ulaşmayı kolaylaştırıyor. Formula E aynı zamanda sorumlu etkinlik yönetimiyle öne çıkıyor; net sıfır hedefi ve ISO 20121 sertifikası, rekabeti sürdürülebilir bir çerçeveye yerleştiriyor. Böylece marka, yarış tutkusu ile toplumsal faydayı aynı çizgide buluşturuyor.



