İlk insansız hava araçları İkinci Dünya Savaşı yıllarında denenmişti. 1980’lerden itibaren gelişen teknoloji sayesinde insansız hava araçlarının savaşlardaki kullanımı gittikçe arttı. Bugün neredeyse her ülkenin ordusunda birkaç insansız hava aracı bulmak mümkün, ancak bu konuda liderliği yaklaşık 7,000 adet araçla Amerikan ordusu kimseye kaptırmıyor.
Ancak geçen zamanla birlikte insansız hava araçlarının sadece orduların tekelinde kalmayacağı, sivil havacılıkta da ciddi biçimde kullanılmaya başlanacağı bekleniyor. Önümüzdeki yıllarda bu araçların Amerika’nın çeşitli kentlerindeki polis kuvvetleri tarafından trafik ve asayiş denetimi için kullanılmaya başlanacağı biliniyor. Ayrıca bazı büyük şirketlerin çeşitli fabrika ve binaları, enerji ve petrol nakil hatlarını kontrol altında tutmak için insansız araçlar kullanmaya başlayacakları da gelen haberler arasında.
Ancak sivil havacılığın güvenliğinden sorumlu yetkililere göre ortada aşılması gereken ciddi sorunlar var. Öncelikle insansız hava araçlarının savaş alanlarındaki performansı mükemmel olmaktan çok uzak. Bu araçların kalabalık yerleşim merkezleri üzerinde uçmaya başlamaları ciddi güvenlik tehlikeleri doğurabilir. Her ne kadar sivil uçuş yapan modellerin silahlandırılmayacağını varsaysak bile, araçların düşme ihtimali her zaman var.
