Denizlerin altına gönderilen sondalara ve insansız denizaltılara enerji sağlayacak yeni bir yöntem.
Uzayın derinliklerini araştırmaya dalmışken, okyanuslar ve denizler bilim insanlarının aklını kurcalamaya devam ediyor. Binlerce metre derinlikte yaşayan canlılar, su altı tektonik hareketler gibi durumlar araştırılmayı bekliyor. Halen de bir çok deniz canlısını sınıflandırabilmiş değiliz. Bu sebeple insanların ve denizaltıların inemeyeceği derinliklere robotlar ve sondalar yolluyoruz.
Denizin tabanına ne kadar yaklaşırsak, güneşin ışınlarından o kadar uzaklaşmış oluyor ve kapkara bir cehennemin ortasında buluyoruz kendimizi. Robotlara takılan ışıkların bile yetersiz kaldığı bu karanlıkta araştırma yapmak oldukça güç. Enerji kısıtlaması da üzerine eklenince sualtı araştırmaları çok kısıtlı oluyor. Amerika Birleşik Devletleri Donanma Araştırma Laboratuvarı, bu enerji sorununa bir çözüm getiriyor.
Su yüzeyinin 10 metre altına kurulacak Güneş Pilleri, Sonar Panellerden aldıkları güneş ışınlarını elektriğe dönüştürecek ve daha alt katmanlara iletecek. Geçmişte buna benzer çalışmalar mevcuttu. Ancak okyanusların zorlu şartları ve kurulacak platformların geçici olmasından ötürü çalışmalarda sıkıntı çıkmaktaydı.
Çalışmanın başında ki Phil Jenkins “ Öncelikle güneş ışığının su yüzeyinden geçerken yarattığı kırılmayı tam olarak anlamamız gerekiyordu. Sonrasında buna en uygun parçaları yerleştirdik ” açıklamasında bulundu. Yani olası en iyi güneş toplayacak panelleri bulmaları gerekiyordu. Az ışığın geçirgenlik gösterdiği bu ortamda, ışık dalgaları yakalayabilecek en iyi sonar paneli, Gallium indium phosphide (GalnP) dedikleri bir tür kimyasal alaşımdan elde ettiler. Daha öncesinde kristal ve kristale yakın maddelerin silikon alaşımları kullanılmaktaydı.
Bu çalışmayla Jenkins ve ekibi, gerekli olan elektrik enerjisini kırılmış güneş ışığından elde etmeyi başardılar. Artık su altı laboratuvarları kurmak ya da sondaları daha derine uzun süreli indirebilmek için oşinografi ile ilgilinen bilim insanlarının önünde bir engel yok.
