İlk kez 2017’de piyasaya sürüldüğünde Horizon Zero Dawn ilginç bir denemeydi. Bugüne kadar Killzone gibi FPS oyunlarıyla tanıdığımız Guerilla Games’in farklı bir tarzda yaptığı önemli bir işti. Açık dünya, ilgi çekici bir baş karakter ve gerçekten de ince ince örülmüş bir oyun evreni.
Zero Dawn benim için gerçekten de çok başarılı bir oyundu ama durumun herkes için aynı olmadığının da farkındayım. Açık dünya oyunlarında karakterin jest ve mimiklerini ayarlamak, sıkmayacak bir oyun düzeni kurmak zor bir iş ve Zero Dawn bazı açılardan sorunlu bir oyundu. Özellikle ekipmanların istenilen kadar oyunda yer etmemesi ve bir süre sonra aşırı tekrara sarması bazı oyunları sıkmıştı. Senaryonun da çok geç açılması bunun en önemli nedenlerinden biriydi.
Peki, neredeyse 5 yıl sonra çıkan Horizon Forbidden West sorunları giderip daha iyi bir oyun tecrübesi sunuyor mu?
Horizon Forbidden West Hikaye ve Oynanış Detayları
Buna vereceğim kısa yanıt: kesinlikle evet. Forbidden West bugüne kadar gördüğüm en iyi grafikli oyunlardan biri olmasının yanı sıra, aynı zamanda harika bir oyun tecrübesi sunuyor. Guerilla Games oyunu geliştirmekle kalmamış, ilk yapımda şikayet ettiğimiz pek çok sorunun da üstesinden gelmiş.
Oyunun daha giriş bölümünde gördüğüm manzaralar ve grafiklerin kalitesine hayran kaldım. Bu bölüm aynı zamanda ilk oyunu oynamamış kişiler için hikayenin özetlendiği kısım olduğu için çok beğendiğimi söylemem gerekiyor. İlk oyunda Nora kabilesinin yaman savaşçılarından biri olan Varl ile bir araya geliyor ve süper yapay zeka Gaia’nın yedeklerinin peşine düşüyoruz.
İlk oyunun sonunda her ne kadar tehdit sona ermiş gibi görünse de Aloy böyle bir şey olmadığının gayet farkındadır. Bu yüzden Dünya’nın geleceğinin tehdit altında olduğunu fark ettiği gibi Gaia’nın diğer versiyonlarını aramaya başlar.
Bu arayış onu batıya, yani yasak topraklara sürükleyecektir. Batı çok daha farklı geleneklere sahip Tenakt kabileleri tarafından yönetilmektedir. Her ne kadar vahşi gelenekleri olsa da Tenakthların topraklarının yasaklı olmasının sebebi başkadır. Kızıl baskınlar sırasında Carja’nın deli kralı batıya seferler düzenlemiş ve burayı büyük bir yıkıma sürüklemiştir.
Aloy ise hem yasak batıya gitmek zorunda hem de bu yeni kültürlerle tanışarak kendine yeni yol arkadaşları bulmak zorundadır. Çünkü Gaia’nın yeniden tamamlanması ve dünyanın kurtulması tek bir kişinin altından kalkacağı iş değildir. Varl, Erend gibi ilk oyundan tanıdığımız ve sevdiğimiz karakterin yanına yepyeni karakterler, yeni yol arkadaşları eklenecektir.
Elbette oyunun hikayesi ve hikaye detayları hakkında daha fazlasını anlatmak isterdim ama oyunu oynayacak izleyenlerimiz, okurlarımız için her şeyi berbat etmek istemiyorum. İlk oyunda olduğu gibi yine pek çok kırılma noktası ve nefes kesici detay sizleri bekliyor diyerek çekilmek istiyorum.
Nefes Kesen Devasa Bir Açık Dünya
Diğer yandan Batı ilk oyunun ölçeğinin aslında ne kadar küçük olduğunu kanıtlarcasına devasa bir alan sunuyor. Üstelik o kadar çok farklı çevre yapısına denk geliyorsunuz ki, vaktinizin çoğu muhteşem manzaraları izlemekle geçiyor. Kabilelerin yerleşim yerleri, Vegas’ın çölleri, San Francisco köprüsünün silüeti derken saatler geçip gidiyor.
Bu noktada hatırlatmak isterim ki bulduğunuz tüm yan görevleri tamamlamaya gayret edin. İlk oyunun aksine neredeyse hiç kargo görevi bulunmuyor ve tıpkı Witcher 3’te olduğu gibi küçük yan hikayeler inanılmaz yan senaryolara dönüşüyor. Ben bu kadar detaylı ve sunum açısından kaliteli yan görevler beklemiyordum. Ama Guerilla Games yan etkinliklere dalıp gitmeniz için elinden geleni yapmış.
Horizon Forbidden West’te yapabileceğiniz o kadar çok şey var ki… Ana hikayeyi nadasa bırakıp, yan görevlere mi dalmak istiyorsunuz; tonlarca hikayeli ve anlamlı neden-sonuç ilişkisi kuracağınız yan görev var. Çevreyi mi keşfetmek istiyorsunuz; çıkacağınız kuleler, avlayacağınız makineler, peşine düşeceğiniz tarihi eserlerle dolu inanılmaz dolu bir dünya seriliyor ayaklarınızın altına.
Tırmanma mekanikleri de ilk oyunun aksine çok iyi elden geçirilmiş, bu sayede keşif yaparken çok daha fazla keyif alabiliyorsunuz. Artık keşif için farklı araçlar edindiğiniz için her türlü keşif keyifli hale gelmiş. Ana senaryoda ilerledikçe özel araçları açıyor ve daha önce giremediğiniz yerleri keşfedebiliyorsunuz. Mesela bir kazana uzun süre dalış yapamadığınız için ulaşamıyor musunuz? İşte böyle bir durumda yardımınıza ana görevlerden birinde edindiğiniz solunum desteği yetişiyor. Bu tarzda tonla ekipmanınız bulunuyor ve her birini edindikten sonra çevreyi araştırmak çok daha kolaylaşıyor.
Yine de ana görevde suyun altında çok fazla etkinlik bulunmuyor. Bu kadar uzun süre fragmanlarda su altı dünyasını gösterdikten sonra, daha fazla bölüm beklerdim açıkçası. Yine de yan görevler aynı oranda eğlenceli ve sürükleyici olduğu için ekipmanlarınızı bu görevlerde bol bol kullanıyorsunuz.
Yine ilk oyunda olduğu gibi antreman alanları ve bir de oldukça zorlu mücadeleler barındıran arena görevleri var. Bu iki etkinlikte kazandığınız madalyaları bir tüccar ile takas ederek oyunun en güçlü ekipmanlarına erişebiliyorsunuz. Her ne kadar oyun sırasında neredeyse her tüccarda yeni ekipman buluyor olsanız da, burada alacağınız eşyalar size inanılmaz avantajlar sağlıyor.
Çünkü ilk oyunun aksine savaşlara çok taktiksel yaklaşmalı ve her düşmanı -özellikle makineleri- analiz etmelisiniz. Bir Fırçasırt sırtına attığınız alev okuyla havaya uçarken yanındaki tüm düşmanlara da hasar verebiliyor. Zayıf noktaları belirlemeli ve doğru araçla doğru noktaya saldırmalısınız. Diğer türlü elinizdeki silah ne kadar güçlü olursa olsun çok düşük hasar verip savaşın orta yerinde mühimmatsız kalabiliyorsunuz.
Ana görevler size yol boyu bolca cephane desteği sağlıyor ama yan etkinliklerde biraz tek başınıza kalıyorsunuz. Özellikle Normal ve daha üstü zorluk seviyelerinde doğru yeteneğe, doğru cephaneye ve doğru silaha yatırım yapmak altın değerinde.
Yetenekler demişken… Horizon Zero Dawn’ın yetenek ağacı fena değildi ama böylesine uzun bir açık dünya oyununu sıkmadan oynatmak için de çok yetersizdi. Bu kez her biri farklı alanlarda sizi uzmanlaştıran çok daha fazla yetenek ağacı var. Gizlilikle mi oynamak istiyorsunuz, ona göre seçimler yapıyorsunuz. Yakın dövüş ve savaş yayları mı ilginizi çekiyor o zaman Savaşçı ağacında ilerliyorsunuz. Düşmanlarınıza tuzaklar kurmak mı istiyorsunuz, o zaman Tuzakçı ağacı tam size göre.
Oynanış eğilimizine göre bu yetenek ağaçlarına ağırlık vererek gitmek özellikle oyunun başında çok önemli. Yine de Forbidden West devasa bir oyun, her yerde size bol bol yetenek puanı ve tecrübe sağlayacak bir etkinlik bulunuyor. Oyun da size bu yetenekleri özellikle ikinci yarı itibariyle bol bol veriyor. Böylece hiçbir yetenek ağacında aklınız kalmıyor ve oyunu bitirirken çoğunda uzmanlaşabiliyorsunuz.
Yetenekler ve ilerleyiş rotanız silahlar açısından da önemli çünkü artık her silahın farklı ateş modları var. Yeterince silah dayanıklılığı kazandığınızda o anda kullandığınız silahın 3 farklı ateş modundan birini kullanarak özel saldırılar gerçekleştirebiliyorsunuz. Keskin nişancı yayını kullanarak odaklı bir süper ok yollayabilir veya mızraklarınızı gecikmeli tuzaklara dönüştürebilirsiniz. Böylece oyunda tek bir silahta, element hasarları dışında farklı modları da kullanabilirsiniz.
Ayrıca Aloy’un süper saldırılarını da es geçmemek gerekiyor. Artık yeterince cesaret puanı biriktirdiğinizde seçtiğiniz bir özel gücü kullanarak savaşın seyrini kolayca kendi lehinize çevirebiliyorsunuz. Menzilli silahlarla kısa bir süre ek hasar verebilir, dayanıklılığınızı yükseltebilir veya görünmez olarak savaşı fark edilmeden kolayca sonlandırabilirsiniz.
Oynanış tarzınıza göre ihtimallerin bu kadar fazla olması doğal olarak Forbidden West’in kolayca sizi sıkmasını önlüyor. Daha önce de bahsettiğim anlamlı yan görevler de eklenince harika bir sinerji ortaya çıkıyor.
Ben özellikle oyunun yüzde 70’lik kısmında bulduğum her yan görevi ve bazı yan etkinlikleri yaparak ilerledim. Aslında etkinliklerden sıkılmadım ama ana görevler o kadar heyecanlıydı ki bir baktım son göreve kadar gelmişim. Bu arada oyunun ana görevleri genellikle ana görev için tasarlanmış özel haritalarda geçiyor. Yani Assassin’s Creed ve genel Ubisoft açık dünya oyunlarındaki gibi aynı yerlere ana görevler için defalarca uğramıyorsunuz. Bu ciddi bir emek ve en son bu kadar detaylı bölüm tasarımlarını yine bir PS özel oyunu olan God of War’da görmüştük.
Grafikler şahane, yüz animasyonları ve tüm görevlerin sunum kalitesi ilk oyunun fersah fersah ötesinde, Aloy çok eğlenceli bir ana karakter ve Yasak Batı ağzına kadar etkinlikle dolu. Yine de oyunda bazı eksikler bulunuyor.
Öncelikle ilk gün yaması gelmeden önce oyun belli bir süre açık kaldıktan sonra çökebiliyordu. SSD ve neredeyse hiç görmediğimiz yükleme süreleri sayesinde oyunun çökmesi çok abartı bir vakit kaybı olmasa da önemli bir hata. Fakat bir kaç gün önce eklenen ilk gün yamasıyla beraber bu sorun tamamen ortadan kalktı.
Bir de oyunda yüzlerce NPC olduğu için yüz hareketleri yapay zeka yardımıyla belirleniyor. İlk oyunda bu durum ciddi sırıtıyordu ve çok da eleştirilmişti ama ikinci oyunda mimikleri çok beğendim. Sadece bazı sahnelerde hem Aloy hem de yanındaki karakterler tuhaf yüz mimikleri yapabiliyorlar. Anlamsız noktalara bakıp konuşabiliyorlar.
Bir de oyunun fragmanlarında da gördüğümüz uçma özelliğini bence çok geç kazanıyoruz. Oyunda belli kazanlarda bulunan kontrol noktalarını keşfettikçe daha fazla makine hackleyebiliyor olsak da, uçma özelliği ana senaryo ile açılıyor. Eğer benim gibi önce tüm yan etkinlikleri tamamlayıp, sonra ana göreve gidiyorsanız bu özelliği kazanmak için çok uzun süre beklemeniz gerekiyor.
Ama bunlar günümüzdeki açık dünya oyunlarının genel kalitesine ve yavanlığına baktığımızda çok küçük eksiler. İlk oyunun eksiklerine çok iyi odaklanan ve daha eğlenceli bir oyun olmak için çıtayı tepeye çeken Forbidden West bu yılın en iyi oyunlarından biri olmayı kolayca başarıyor. Ben bu kadar yüksek bir kalite beklemiyordum gerçekten. Özellikle PS5 üzerinden oynarken gerçek bir görsel şölen sizi bekliyor.
İlk oyunun aksine Forbidden West’in Türkçe metin desteğiyle geliyor olması da şahane bir bonus olarak artı hanesindeki yerini alıyor.
Kesinlikle her PS4 ve PS5 sahibi oyuncunun denemesi gereken harika bir yapım olmuş Horizon Forbidden West.
