Çin dünya silah pazarında kendine bir yer edinmek için insansız araçlara yöneldi.
Dünya silah pazarında başrol oynayan ABD ve İsrail gibi ülkelerle rekabet etmeyi arzulayan Çin, şimdi de insansız hava araçları alanında atılımlar yapmayı deniyor. Bu ayın başında Çin’in Zhuhai kentinde yapılan Çin Uluslararası Havacılık Ve Uzay Fuarı’nda, uzun zamandır üzerinde konuşulan Çin malı insansız hava araçları ilk kez boy gösterdi.
Yukarıdaki resimde görülen Wing Loong insansız hava aracı özellikle fuarı gezenlerin dikkatini çekti. Uçuşa hazır olduğu belirtilen bu model eğer ilk bakışta tanıdık geldiyse şaşırmayın. Çoğu uzmanın da işaret ettiği üzere Wing Loong, ABD’nin en gelişmiş araçlarından olan MQ-9 Reaper ile neredeyse kopya denebilecek denli büyük benzerlik gösteriyor. Bu benzerlik, ABD ve İsrail firmalarının başarılı modeller üretebilmek için çok ciddi para ve zaman harcadığı insansız araçları, Çin’in bu kadar hızlı biçimde nasıl üretebildiği sorusuna da belirli bir açıklık getiriyor.
Ancak tabii ki esas ilginç olan, Çin’in bu aracı 1 milyon dolara satıyor olmasıdır. ABD ya da İsrail malı benzerlerinin fiyatları 30 milyon doları bulabilirken, bu inanılmaz çekici bir fiyat. Özellikle de politik sebepler yüzünden ABD ya da İsrail tarafından silah ambargosu uygulanan çeşitli ülkeler için çok çekici bir seçenek! Şüphesiz Wing Loong teknolojik açıdan Batılı rakipleri kadar gelişmiş ya da güvenilir sayılmıyor, en azından şimdilik. Ancak aracın yetenekleri yine de göz ardı edilecek gibi değil. Havada yaklaşık 20 saat kalabilen aracın yaklaşık menzili de 4,000 kilometre civarında. Laser güdümlü füzeler taşıyabilen dört silah bağlantı noktası bulunan Wing Loong, bu sayede keşiften daha fazlasını yapabiliyor.
Öte yandan, uzman görüşleri 1 milyon dolarlık fiyat etiketinin getirdiği eksilerin hayli fazla olduğu yönünde yoğunlaşıyor. Konu hakkında çeşitli kaynaklardan bilgi edinen uzmanlar, Çin yapımı insansız araçların Batılı benzerlerinde olan pek çok teknolojiyi barındırmadığına işaret ediyorlar. Bu araçların sadece uzaktan kumandalı olarak uçabildiği, hiçbir şekilde otonom uçuş yapmaya müsait donanıma sahip olmadıkları belirtiliyor. Ayrıca kullanılan gözetleme sistemlerinin de çok daha eski teknoloji olduğu, uçuş güvenliğine yönelik pek çok unsurun ise bu araçlarda bulunmadığı söyleniyor.
Şüphesiz bu yorumlar bir dereceye kadar doğrudur, sonuçta fiyat belli ve Çin ucuza üretim konusunda ünlü, az paraya çok özellik satma konusunda değil. Fakat işin püf noktası zaten bu değil. Çin, bu hamleyle pahalı ve yetenekli Batı malı askeri araçlar alamayan ikinci ve üçüncü dünya ülkelerinin devletlerine ucuz bir alternatif sunuyor. Bir tane çok yetenekli uçak fiyatına otuz uçaklık bir hava gücünü, hem de politik engellere takılmadan oluşturabilmek, çoğu diktatörün ilgisini fazlasıyla çekebilecek bir fırsat. Çin işte bu detayı değerlendirerek dünya silah pazarında kendine biraz daha yer açmayı amaçlıyor.
