Microsoft’un destek verdiği araştırmacılar optik iletişimde devrim niteliğinde görülen yeni bir fiber tasarımıyla şimdiye kadar kaydedilen en düşük optik kaybı elde ettiklerini duyurdu. Bu gelişme veri merkezleri arasındaki gecikmeleri azaltabilecek ve mobil ağlarda daha yüksek hızlara imkan tanıyabilecek.
Microsoft hollow-core fiberde hız rekoru kırdı! %45 daha hızlı
Hollow-core fiber (HCF) adı verilen kablolar sinyalin cam yerine havada taşınmasını sağlıyor. Işığın camda saniyede yaklaşık 200 milyon metre hızla ilerlediği, havada ise 300 milyon metreye ulaştığı biliniyor. Ancak ilk nesil hollow-core fiberlerde sinyal kaybı çok yüksekti. Günümüzde kullanılan katı çekirdekli fiberlerde minimum kayıp 0,14 dB/km iken ilk nesil HCF kablolarda bu değer 1 dB/km’nin altına inememişti. Bu durum sinyalin daha sık güçlendirilmesini gerektiriyordu.
Southampton Üniversitesi’nden Francesco Poletti’nin öncülük ettiği ekip Microsoft’un 2021’de satın aldığı Lumenisity şirketiyle birlikte geliştirdiği yeni tasarımda bu engeli aşmayı başardı. Elde edilen sonuç çift katmanlı anti-rezonanslı hollow-core fiber (DNANF) yaklaşımının bir ürünü. Bu tasarımda boş çekirdeğin etrafına yerleştirilen son derece ince cam zarlar ışığı yönlendirmeye yardımcı oluyor. Araştırmacılar bu yöntemle kaybı ilk kez 0,1 dB/km’nin altına indirdiklerini ve en iyi ölçümde 0,091 dB/km’ye ulaştıklarını açıkladı.
Bu sayede daha az amplifikatör kullanılacak ve ağların daha verimli çalışması sağlanacak. Poletti bu tasarımın mevcut fiberlere kıyasla veri aktarımını yüzde 45 daha hızlı hale getirebileceğini ve ileride bant genişliğini beş ila on kat artırabileceğini belirtti. Araştırma ekibi geliştirdikleri fiberin son 40 yılın en önemli optik iletişim yeniliklerinden biri olduğunu vurguluyor.
Microsoft’un bu teknolojiyi öncelikle kendi veri merkezlerinde kullanacağı ifade ediliyor. Poletti de şirketin üretilecek tüm fiberleri iç talebi karşılamak için kullanacağını ve ölçeklendirme çalışmalarının hızla sürdüğünü söyledi. Yeni teknolojinin uluslararası standartlara uyarlanmasının ardından önümüzdeki beş yıl içinde veri merkezi operatörlerinin de bu fiberlere erişebilmesi öngörülüyor.
Çinli araştırmacıların da benzer bir teknoloji üzerinde çalıştığı biliniyor. Ancak onların tasarımında kullanılan daha kalın zarların bant genişliği açısından dezavantaj oluşturabileceği ifade ediliyor. Microsoft destekli ekibin çalışması ise daha yüksek bant genişliği ve düşük kayıp avantajıyla öne çıkıyor.
