Atlas robotu, yeni geliştirilen el yapısı sayesinde şimdi çok daha gelişmiş kavrama yeteneklerine sahip. Boston Dynamics, insansı robotun ellerine eklediği başparmakla birlikte manipülasyon kabiliyetlerinde önemli bir sıçrama gerçekleştirdi.
Atlas artık daha hassas hareket ediyor
Yaklaşık 12 yıldır geliştirilen Atlas, iki ayaklı yapısıyla hareket kabiliyetinde büyük ilerleme kaydetmişti. Şirketin paylaştığı yeni videoda ise en zorlu alanlardan biri olan el tasarımı üzerinde elde edilen son gelişmeler gösterildi. Bu yeni sistem, robotun yalnızca daha iyi kavramasını değil, aynı zamanda daha hassas ve kontrollü görevleri yerine getirmesini de mümkün kılıyor.
Boston Dynamics ekibi, insan elini birebir taklit etmek yerine daha dayanıklı ve pratik bir kavrayıcı tasarımına yöneldi. Yeni nesil üç parmaklı gripper sistemi; ayıklama, paketleme, ağır nesneleri taşıma gibi görevler için optimize edildi. Robotik davranış direktörü Alberto Rodriguez, elin küçük bir alanda çok sayıda sensör ve hareket mekanizması barındırdığını belirterek bunun oldukça karmaşık bir mühendislik süreci olduğunu vurguladı.
Atlas’ın yeni gripper sistemi yedi serbestlik derecesine ve yedi aktüatöre sahip. Her bir parmak için ikişer aktüatör bulunuyor. Eklenen eklemli başparmak içinse ayrı bir aktüatör yer alıyor. Parmak uçlarındaki dokunsal sensörler ve avuç içine yerleştirilen kameralar sayesinde robot nesneleri daha hassas bir şekilde kavrayabiliyor.
Başparmak eklemesi, robotun tutuş kabiliyetini ciddi şekilde geliştirdi. Rodriguez, “Bu tasarım kavrayabileceğimiz nesne çeşitliliğini büyük ölçüde artırdı. Artık neredeyse her şeyi kavrayabiliyoruz,” ifadelerini kullandı. Atlas ekibi, üç parmaklı yapı üzerinde karar kılmalarını, karmaşık görevlerin minimum parmak sayısıyla gerçekleştirilebilmesine dayandırdı. Başparmak ise özellikle hassas nesnelerin dikkatli şekilde tutulmasına olanak tanıyor.
Geliştirilen yeni sistem, hassasiyet, aktüasyon ve algılama yetenekleri arasında doğru dengeyi kurmak üzerine inşa edildi. Rodriguez, bu gelişmenin Atlas projesinde önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti.