Rahmi M. Koç Müzesi, modern demiryolu ulaşımının 200. yılına özel koleksiyonuyla tarih tutkunlarını zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. 1825’te İngiltere’de başlayan buharlı tren serüveni, müzenin özel sergilerinde yeniden hayat buluyor. İstanbul’un Haliç kıyısındaki bu kültürel merkez, demir tekerleklerin 200 yıllık mirasını gözler önüne seriyor.
Rahmi M. Koç Müzesi geçmişi raylarda canlandırıyor
Müze, Lengerhane / Mustafa V. Koç binasında yer alan demiryolu koleksiyonuyla, mühendislik tarihine damga vurmuş lokomotif modellerini bir araya getiriyor. George Stephenson’un efsanevi Rocket modeli, ziyaretçileri modern lokomotiflerin doğuşuna götürüyor. İnce işçiliğiyle öne çıkan Fire King ve Agenoria modelleri de sergideki en dikkat çekici parçalar arasında.
Bu bölüm, demiryolu teknolojisinin evrimini sadece objelerle değil, hikâyelerle de anlatıyor. Her model, bir dönemin mühendislik zekâsını ve sanayi ruhunu yansıtıyor.

Rayların devi Big Boy müzede yerini aldı
Ziyaretçiler, Big Boy lakabıyla tanınan 4000 Sınıfı 4-8-8-4 buharlı lokomotifin 1/8 ölçekli çalışan modelini yakından görebiliyor. Orijinaline sadık kalınarak üretilen bu dev model, 40 metre uzunluğundaki efsanenin ruhunu yaşatıyor. Big Boy’un gücü, 6.000 beygirden fazla motoruyla dönemin en görkemli makinelerini temsil ediyor.
Bu sergi, yalnızca nostalji değil; sanayi çağının mühendislik tutkusuna da saygı duruşu niteliğinde.
Rahmi M. Koç Müzesi’nde öne çıkan modeller
Zengin koleksiyonun bir diğer bölümü ise Raoul Cabib’e ait özel modellerden oluşuyor. Müze, bu alanda dünyanın en dikkat çekici örneklerinden birini sunuyor. Sergide yer alan bazı önemli parçalar şunlar:
- Decapod Deneme Lokomotifi (1902): James Holden tasarımı, Budva Tucker üretimi.
- İskoç Demiryolları 2-4-0 modeli (1865): Benjamin Conner tasarımı, Roy Amsbury üretimi.
- Londra Midland & Scottish Demiryolları armaları: Dönemin istasyon ve vagonlarını süsleyen nadir objeler.
Bu modeller, ziyaretçilere el emeğiyle üretilmiş endüstriyel sanatın gücünü hatırlatıyor.
1994’te kapılarını açan Rahmi M. Koç Müzesi, Türkiye’nin ulaşım, endüstri ve iletişim tarihine adanmış ilk sanayi müzesi olma özelliğini koruyor. İstanbul, Ankara, Cunda ve Ayvalık’taki dört müzesiyle 15 binden fazla objeye ev sahipliği yapıyor. Eğitim programları, atölyeler ve özel sergilerle müze; kültürü, bilimi ve eğlenceyi aynı çatıda buluşturuyor.

Bu yıl demiryolu tarihine adanan sergiyle birlikte müze, yalnızca geçmişi anlatmakla kalmıyor, geleceğin meraklılarına da ilham veriyor.



