Evdeki bilgisayarın durup dururken uğultu çıkarması, hoparlörün hafif bir cızırtı yapması ya da televizyonun arada bir ince bir ses vermesi artık birçok kişinin yaşadığı ortak bir sorun haline geldi. Elektrik faturası aynı, cihazlar aynı ama çıkan sesler farklı. Bu durum akıllara tek bir soruyu getiriyor. Şebeke elektriği gerçekten eskiye göre daha mı kirli hale geldi?
Modern evlerin içine giren her yeni elektronik cihazla birlikte güç hattındaki yük değişiyor ve dalga formu bozuldukça hassas cihazlar bunu ses olarak dışa vurmaya başlıyor. Peki bu gürültüler sadece rahatsızlık mı veriyor, yoksa cihazlara zarar verme ihtimali de var mı?
Şebeke elektriği neden kirli olarak adlandırılıyor?
Şebeke elektriğinin ideal formu 50 Hz frekansında düzgün bir sinüs dalgası şeklinde olan AC akımı ifade ediyor. Elektrik hattındaki dalga formu bu ideal şekilden sapmaya başladığında kirli elektrik olarak adlandırılıyor.

Elektrik akımının dalga formunu bozan etkenler arasında güç dalgalanmaları, harmonikler, voltaj sıçramaları, elektromanyetik parazitler ve ani yük değişimleri bulunuyor. Bu etkiler şebeke hattında düzensiz bir akış oluşturuyor ve hassas cihazlarda fiziksel gürültü olarak hissediliyor.
Bu bozulmaların başlıca nedeni modern evlerde kullanılan yüksek frekanslı güç kaynakları oluyor. LED lambalar, inverter klima sistemleri, değişken hızlı motorlar, güç kaynakları ve şarj cihazları elektrik hattına yüksek frekanslı parazit geri gönderebiliyor. Bu parazitler klasik rezistif yüklerin aksine dalga formunu bozuyor ve şebekede harmonik üretimine yol açıyor. Harmoniklerin artması elektrik hatlarını daha gürültülü hale getiriyor.
Bilgisayar güç kaynakları, hoparlör amplifikatörleri ve bazı motorlu cihazlar bu gürültüyü titreşim veya coil whine adı verilen ince bir ses olarak dışarı verebiliyor. Gürültünün cihazdan geliyor gibi görünmesine rağmen çoğu durumda kaynağı şebeke hattındaki dalga bozulması oluyor. Elektrik hattı ne kadar düzensiz hale gelirse, cihazların içindeki bobinler ve transformatörler bu frekans değişikliklerine fiziksel titreşimle tepki veriyor.
Yüksek güç çeken cihazların sık açılıp kapanması da şebekeyi etkiliyor. Pompa motorları, buzdolapları, klimalar ve elektrikli ısıtıcılar devreye girerken ani voltaj düşüşü veya yükselmesi oluşturuyor. Bu geçişler elektronik cihazlarda geçici parazit olarak hissediliyor. Özellikle akşam saatlerinde yoğun kullanım nedeniyle şebeke dalga formu daha çok bozuluyor ve gürültü seviyesi belirginleşiyor.
Elektrik hattına bağlı tüm cihazlar bu tür bozulmalardan etkileniyor ancak modern elektronikler daha hassas olduğu için sorun daha görünür hale geliyor. Eski cihazlar analog yapıda olduğu için harmonikleri daha az hissediyordu. Günümüz elektroniklerinde ise anahtarlamalı güç kaynakları, yüksek frekanslı devreler ve hassas voltaj yönetimi bulunduğu için güç kalitesindeki en küçük sapma bile gürültü, titreme, resetleme veya performans düşüşü olarak ortaya çıkabiliyor.
Şebeke elektriğindeki bozulma genellikle cihazlara anında zarar veren bir etki oluşturmuyor. Ancak uzun süreli voltaj düşüşleri, ani pikler veya aşırı harmonik yükü güç kaynaklarını zorlayabiliyor. Güç kaynaklarının daha fazla ısınması, bileşenlerin gerilim stresine maruz kalması ve zaman içinde ömrünün kısalması mümkün oluyor.
Bilgisayar, televizyon ve ses sistemleri gibi hassas cihazlarda bu etki daha belirgin hale geliyor. Koruma devreleri bulunan modern cihazlar kendini kapatarak zarar riskini azaltıyor. Ancak hat gürültüsü devam ettiği sürece gürültü ve titreşim gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor.
Kirli elektrikten korunmanın temel yöntemleri arasında kaliteli bir UPS, voltaj regülatörü veya iyi filtreleme yapan çoklu priz sistemleri kullanmak bulunuyor. Bu cihazlar hat üzerindeki harmonikleri, voltaj dalgalanmalarını ve ani sıçramaları filtreleyerek daha temiz bir güç sağlayabiliyor. Elektrik tesisatında yapılan iyileştirmeler, topraklama kalitesinin artırılması ve eski hatların yenilenmesi de gürültü seviyesini azaltan etkenler arasında yer alıyor.
